Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I'm coming with

I'm coming with перевод на турецкий

2,477 параллельный перевод
I'm coming with you.
Seninle geliyorum.
I'm coming with you. What?
- Seninle beraber geliyorum.
" Annabelle whispered,'I'm coming with you.'
" Annabelle fısıldadı,'Ben de seninle geliyorum.'"
Which was a factor with Ronnie, and only now he's coming back from, I hope.
Bu Ronnie ile yaşadığım bir şeydi. Umuyorum yalnızca geri döndüğü için böyledir.
Sorry, Devrath... I think Roshni forgot that you were coming over for dinner... she's out for a film with a friend.
Özür dilerim Devrath. Sanırım Roshni yemeğe geleceğini unuttu bir arkadaşıyla filme gitmiş.
She started coming home late from work... and one night she got into bed with me and I moved to hold her, and I just... smelled this smell on her.
İşten geç saatte dönmeye başlamıştı ve bir gece yatağa geldi ona sarıldım ve sadece üzerindeki kokuyu aldım.
I really don't need Cinderella coming in here and messing with the program.
Bak adamım, Külkedisinin buraya gelip programımızı alt üst etmesini hiç istemem.
I just wanna thank everybody for coming out and supporting me and my buddies who are taking the plunge with me- - and of course, other cadets.
Buraya gelen ve beni destekleyen herkese teşekkür etmek istiyorum. Ve benimle birlikte bu işe girişen arkadaşlarım ve tabi ki, diğer polis adayları.
I'm so glad you're coming with me.
Benimle geliyor olmana çok sevindim.
When I'm finished with Lee, I'm coming for you.
Lee ile işim biter bitmez senin için geliyorum.
I think we're coming down with something.
Sanırım hepimiz hastalığa yakalandık.
No. I'm coming with you.
- Hayır, seninle geliyorum.
I'm coming with you. Yeah, listen.
- Sizinle geliyorum.
[JAMIN] The generation indie game developers are coming from, and I'm part of this generation also, we're the first generation that grew up with video games.
Serbest oyun geliştiricilerinin geldiği nesil, ki ben de bu neslin bir parçasıyım, Video oyunları ile büyümüş ilk nesil.
Right Anthony? If anything with the Dons jumps off today, tonight, this week, I'm coming back for you and you, Tyrell, and you, Monroe.
Don'larla ilgili bir olay çıkarsa bugün, bu gece veya bu hafta senin için geri geleceğim....... ve senin de Tyrell ve sen Monroe.
Well, no, not in general, but I do know that I'm okay with what I just said about you coming over to get your stuff.
- Değilim
And I'm not going to ask you why you left messages with Brandon, specifically telling him not to let your father and I know that you were coming up.
Ve özellikle Brandon'a niye babana geldiğini söylememesini söylediğini de sormuycam
But I'm sure she's laughing her ass off now, with you guys coming after me.
Ama eminim ki şu anda arkamdan gelen çocuklar gibi kıçıyla gülüyor.
I know, it's just like, you know, with the baby coming like I felt like this was my last chance to do something to feel better about myself, and I'm just fucking sorry, man.
Bilirsin, hani, Bebek de geliyorken Bu kendimi daha iyi hissetmek
Wait, I'm coming with you.
bekle, bende seninle geliyorum.
- Chris, I'm coming with you.
- Chris, seninle geliyorum.
- I'm coming with you.
Seninle geliyorum.
Now, because I'm antimilitary or anything like that. I just don't get where you're coming from with this.
Askeriye karşıtı filan değilim ama neden böyle bir karar verdiğini anlamıyorum.
You're coming to prom with me, Becky Jackson, where I'm making you deputy in charge of guarding the punch bowl.
Seni meyve kokteylinden sorumlu yardımcı müdür yapacağım.
I'm coming with you.
Seninle geleceğim.
Before I tell you, remember that your commutation hearing is coming up, and you should consider this an opportunity to impress Diana, Jones, and myself with your maturity and self-restraint.
Onu söylemeden evvel duruşmanın yaklaştığını ve bunun Diana, Jones ve beni etkilemen, cebrinefis konusunda kaydettiğin ilerlemeyi göstermen için iyi bir fırsat olduğunu hatırlatmış olayım.
Okay, look, if you're going to do this, I'm coming with you.
Tamam bak o zaman. Eğer illa bunu yapacaksan ben de seninle geliyorum.
- I'm coming with you.
- Ben de seninle geliyorum.
I'm going back in and you're not coming with me.
Sorguya dönüyorum ve sen gelmiyorsun.
- I'm coming with you.
- Seninle geliyorum.
No, I'm coming with you.
Hayır ben de geliyorum
Look, I know this is risky with your big hearing coming up, but this is too good to pass up.
Bak, yakındaki duruşman için bu riskli, farkındayım ama bu kaçırılmayacak bir fırsat.
Um... this probably sounds a bit fucked coming from me but, erm... if I could help you with anything...
Bunu ben söyleyince biraz değişik olacak ama yardım edebileceğim bir şey varsa. Ederim Nick.
I ended up coming to new york and met with the masters, and they told me one thing.
Kendimi bi anda New York'da buldum ve işin ustalarıyla tanıştım, ve bana söyledikleri tek şey vardı.
And if you ain't coming with something that we feel reaches that perimeter where we want it to be, it's like you put a band-aid on it on some... say, "Nah", come back later, " you know what I'm saying?
Ve eğer hissedebileceğimiz bir şeyler yaparak karşımıza çıkmıyorsanız olduğunuz yerde kalırsınız, bu tıpkı yaranın üstünü yara bandıyla kapat... ve "amaan, seni sonra dinlerim" demek gibi anladın dimi?
I'm coming with you guys.
Sizlerle geliyorum.
You're leaving earlier than scheduled, and I'm coming with you.
Planlanandan erken gidiyorsun ve ben de seninle geliyorum.
I'm not coming with you.
Sizinle gelmiyorum.
I'm first call and you're coming with me.
İlk sırada ben VArım ve sen benimle geliyorsun.
The reincarnation lady is coming to interview you about me and make sure that I'm good to mingle with a baby soul.
Neler oluyor? Reenkarnasyon bayanı sizinle benim hakkımda konuşmak ve bebek ruhuyla karışmaya uygun olduğuma emin olmak için buraya geliyor.
When I learned you were coming to our city, I made an arrangement with the King of Qarth.
Şehrimize geleceğinizi öğrendiğim zaman Qarth Kralı ile bir anlaşma yaptım.
I'm with my partner. We're coming over.
Ortağımla beraber oraya geliyoruz.
I'll cover the repair, that weenie-twister is coming with me!
Tamirini karşılayacağım, ve bu alet benimle gelecek!
Well, I'm coming with.
- Ben de geliyorum o zaman.
I'm just coming in to see if the misunderstanding with governor Chung has been resolved.
Sadece vali Chung'la olan yanlış anlaşılma çözüme ulaşmış mı diye bakmaya gelmiştim.
I'm coming with you.
Ben de geliyorum
I'm really having trouble coming up with a toast.
Konuşmayı yazmakta gerçekten zorlanıyorum.
- Then I'm coming with you.
- Öyleyse ben de seninle geleceğim.
I think I'm coming down with something.
Sanırım hasta oluyorum.
I'm coming with you.
- Ben de seninle geliyorum.
Mom, I'm in love with a boy called Ram lf l told you I'm not coming you'd have emotionally blackmailed me
Anne, ben Ram diye birini seviyorum. Eger sana gelmeyecegimi söyleseydim beni zorlardin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]