Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I'm missing something

I'm missing something перевод на турецкий

485 параллельный перевод
Are we not missing something here? That's what I'm saying.
Burada gözden kaçırdığımız bir şey var.
Way I figure is, something's missing.
- Anladığım kadarıyla eksik bir şeyler var.
I seem to be missing something.
Kaçırdığım bir şey var galiba.
Captain, I hope you do not mind a little professional advice but... when a person is nervous and irritable... you can be assured that something is missing in their life.
Kaptan, umarım küçük profesyonel tavsiyeme kızmazsınız. Bir insan gergin ve tedirginse kesinlikle bir şeyler eksik demektir.
For instance, I feel I'm missing something, but don't know what or else I feel afraid with nothing to fear
Örneğin, bir şeyi özlediğimi hissediyorum ama ne olduğunu bilmiyorum veya hiç endişem olmamasına rağmen, bir şeylerden korkuyorum.
There's something I can't remember which could be the missing link in the story.
Hatırlayamadığım bir şey var hikayedeki eksik bağlantı olabilir.
I didn't hear him good because I was distracted by the feeling that something was missing.
Ne konuştuğunu tam olarak duymadım çünkü bir şeyin eksik olduğu duygusu benim dikkatimi dağıtmıştı.
I'm missing something.
Birşeyleri kaçırıyorum.
If my young bride had already been married... then I'd be missing something tonight!
Eğer benim genç karım daha önce evlenseydi... bu gece birşeyler kaçıracak olacaktım!
It's all right, but I feel something's missing I'd like a change, some achievements I don't know what, something different I'm working, but most important, I have two children
Tamam ama sanki bir şeyler eksik gibi. Bazı şeyleri değiştirmek istiyorum. Bilmiyorum, farklı ne demek?
I'm missing something.
Bazı şeyleri özlüyorum.
As the time grows short, I'm reluctant to even sleep, for fear of missing something.
Zamanım azaldığından bir şeyleri kaçırma korkusuyla uyumak bile istemiyorum.
- Wait a minute. Am I missing something?
Birşey mi kaçırdım?
Am I, uh, am I missing something here, or what, Scottie?
Ben... Ben bir şeyler mi kaçırdım yoksa, Scottie?
AM I MISSING SOMETHING?
Birşey mi kaçırdım?
- Perhaps I'm missing something.
- Herhalde benim kaçırdığım bir şey var.
I'm missing something.
Bir şeyi anlayamıyorum.
I think we're missing something.
Sanırım bir şey unuttuk.
Am I missing something?
Birşey mi kaçırdım?
I think I'm missing something in the translation here.
Sanırım buradaki konuşmada bir şeyleri kaçırıyorum.
Am I missing something here?
Nedir burada kaçırdığım nokta?
Sometimes, I get the feeling... I'm missing out on something.
Bazen içimden bir ses bir şeyler kaçırdığımı söylüyor.
Am I missing something here?
Bir şey mi kaçırdım?
- I'm missing something.
- Kaçırdığım bir şey mi var.
- Am I missing something here?
- Burada eksik bir şey var mı?
I'm missing something.
Bir şeyi atlıyorum.
Am I missing something?
Bir şey atladım mı?
Um, I'm over 30, and I feel like something's missing.
30'umu geçtim ve bir eksiklik hissediyorum.
Am I missing something here?
Kaçırdığım bir mevzu mu var?
Am I missing something?
Bir şey mi kaçırdım?
If I could pop in here for a second, I think that what Mel is trying to communicate here... is that no matter where we are in our lives, especially if we're adopted... we can't help but feel that there's something missing- -
Bana kalırsa Mel'in anlatmaya çalıştığı şey hayatımızın neresinde olursak olalım özellikle de evlat edinilmişsek bu şekilde hissetmemize engel olamayız.
As I sat watching the intimate and highly personal video stolen only hours earlier from one of my best friends, I realised that something important was missing from my life.
Oturmuş, en yakın arkadaşımın birinden birkaç saat önce çalınmış fazlaca samimiyet ve yakınlık içeren bir filmi izlerken hayatımda önemli bir eksikliğin olduğunu fark ettim.
Am I missing something? Oh, I'm just joking.
- Sadece dalga geçiyorum.
I thought I was missing out on something.
Dışarıda birşeyleri kaçırdığımı düşünüyordum.
I'm missing something.
Planın neydi?
I'm missing something.
Birşeyi kaçırıyorum.
I'm missing something small.
Küçük birşeyi kaçırıyorum.
Now, I must be missing something here.
Birşeyleri kaçırıyor olmalıyım.
- Am I missing something here?
- Bir şey mi kaçırdım?
- Am I missing something here?
- Bir şeyleri mi kaçırdım ben?
I don't understand, I'm missing something.
Anlamıyorum! Gözden kaçırdığımız bir şey olmalı!
- Maybe I'm missing something.
Belki de bir şeyler kaçmyorumdur. Çanları denedin mi?
As I penciled in the date, I noticed something missing.
Randevu gününü not ederken, birşeyleri kaçırdığımı farkettim.
I'm missing something.
Bir şeyi kaçırıyorum.
I.. I'm missing something.
Birşeyi atlıyorum.
was thinking that I must be missing something, and now I just realised... we ruled out a world we shouldn't have.
Birşeyi atladığımı düşünüyordum, ve şimdi farkettim ki... atlamamamız gereken bir gezegeni atladık.
Nick, I'm sorry. Is there something I'm missing here?
Nick, kusura bakma ama anlamadığım bir şey mi var?
Well, Victor, maybe I'm missing something here.
O zaman anlamadığım bir şey olabilir, Victor.
Am I missing something here?
Kaçırdığım birşey mi var?
- [Wallace] Am I missing something here?
- [Wallace] Bir şeyler mi kaçırdım?
I'm missing something.
Anlayamadım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]