Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I beg

I beg перевод на турецкий

9,086 параллельный перевод
Please... I beg you... Forgive me.
Lütfen... yalvarırım beni bağışla.
- I beg your pardon?
- Anlamadım pardon?
- I beg your pardon?
- Efendim?
We're not insurgents! I beg you!
İsyancı değiliz, yalvarıyorum size.
- I beg your pardon?
- Affedersiniz?
Miss Wheet. I beg your forgiveness.
Affınızı rica ediyorum.
I beg your pardon?
- Anlayamadım?
I turn to you on my knees. I beg you. "
Dizlerimin üzerine çöktüm ve yardımını istiyorum.
I beg your pardon. I'm sorry to bother you.
Pardon, Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
I beg your pardon?
- Efendim?
I beg your pardon?
Affedersin?
I beg you.
Sana yalvarıyorum.
I beg you.
Yalvarıyorum.
I beg you to heed...
Lütfen beni dinleyin...
Father, I beg you...
- Baba, yalvarırım...
I beg your pardon, m'lady, but Anna's wanted downstairs.
Özür dilerim leydim, ama Anna'yı aşağıdan çağırıyorlar.
Please, I beg you.
Lütfen, yalvarırım.
I told you I would. Please do not do this here, I beg you.
Evet dedim, ama lütfen bu tartışmayı burada yapmayalım, yalvarırım.
I beg your pardon?
- Af buyurun?
I beg you, please.
Yalvarırım, lütfen.
I beg to differ.
Aynı fikirde değilim.
I beg you, please!
Sana yalvarıyorum, lütfen.
I beg your pardon, great Musashi.
Ben senin af, büyük Musashi yalvarıyorum.
Please, I beg of you.
Ben sana yalvarıyorum lütfen.
Did I beg for it?
Ben mi yalvardım?
- I beg your fucking pardon?
Affedersin, anlayamadım?
I beg your pardon?
Afedersin?
I beg Your Majesty's forgiveness.
Affınıza sığınıyorum majesteleri.
I beg forgiveness.
Affına sığınıyorum.
I beg you, please don't do this!
Yalvarırım yapma!
Charlie, I beg.
Charlie, yalvarırım.
Please, I beg you, would you do the accent one more time?
Yalvarırım o aksanı bir kere daha yapar mısın lütfen?
And so I beg you...
Ve bu yüzden sana yalvarıyorum...
I beg you.
Yalvarırım.
I beg you...
Sana yalvarıyorum...
- Please, I beg you.
- Lütfen, yalvarıyorum.
I beg you...
Evet.
- We're closed. - I beg your pardon.
- Kapalıyız.
When I do, you will beg for salvation, and happily, I shall provide it.
Gösterdiğim zaman seni kurtarmam için bana yalvaracaksın. Ben de seve seve bunu yapacağım.
I've come to beg for your help.
Yardımın için yalvarmaya geldim.
You beg to be my co-chair, and I let you.
Ekürim olmak için yalvardın ve bende izin verdim.
Before you disperse, I would beg your indulgence for a moment.
Dağılmadan önce, bir saniyeliğine affınızı rica ediyorum.
I beg you...
Yalvarırım.
I am more than happy to beg.
Çok müteşekkir olurum.
Maybe I thought you'd beg me not to do it.
Belki hikâyeyi yayınlamayayım diye yalvarırsın.
Pringles. I beg your pardon?
Efendim?
I didn't beg shit.
Yalvardığım falan yoktu.
I'll beg if I have to.
- Gerekirse yalvarırım. - Cabe ve Sylvester nerede?
I beg you..... please...
Size yalvarıyorum.
And I'm taking you to Jody's house where you - will beg her forgiveness...
- Ayrıca seni Jody'lere götüreceğim ve ondan özür dileyeceksin.
And I suggest you go back to his office and beg to him.
Ofisine gidip ona yalvarmanı öneririm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]