Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I beg you

I beg you перевод на турецкий

4,613 параллельный перевод
Please, I beg you.
Lütfen, yalvarıyorum.
Tell me, I beg you.
Söyleyin, yalvarırım.
Dad, I beg you.
Sana yalvarıyorum.
I beg you... I'll fall at your feet, please save me. You needn't have to fall at my feet, I'll see that he falls at your feet.
sana yalvarıyorum kurtarın beni onlardan ayagıma kapanmana gerek yok bak o senin ayağına kapanacak.
I beg you to allow an inquisition of Yu Jeong-ho. We beg of Your Majesty.
Lütfen Yoo Jong Ho'nun infazına onay verin.
Because I do not have anywhere else to go I beg you.
Gidecek başka yerim olmadığı için sana yalvarıyorum.
I beg you.
- Yalvarırım.
I beg you.
Sana yalvarıyorum.
I beg you.
Yalvarıyorum.
"I cannot cope," "I beg you honestly to come soon."
"Ne yapacağımı bilemiyorum, hemen gelmeniz için size yalvarıyorum."
I beg you, this much!
Yalvarırım, şu kadarcık.
I beg you.
Ne düşünüyorsunuz?
Please, Robert, I beg you...
Lütfen, Robert, sana yalvarıyorum...
Agata, I beg you.
Agata, sana yalvarıyorum.
I beg you to release me.
Lütfen bırakın gideyim.
Asuna... I beg you for Thinker's sake. Please help me rescue him from the dungeon.
Asuna-san Thinker'ı kurtarmamda bana yardım eder misiniz?
- Sir, I beg you.
- Efendim, size yalvarıyorum.
Don't be like that, please I beg you.
Yapmayın böyle, lütfen, size yalvarıyorum.
Please, call me Shane, I beg you.
Lütfen, bana Shane deyin. Çok rica ediyorum.
I beg you for your help.
Genç adam, sana yalvarıyorum.
Please, Merlin, I beg you.
Lütfen Merlin, sana yalvarıyorum.
I beg you, Arthur.
Sana yalvarıyorum Arthur.
I beg you...
Sana yalvarıyorum...
I beg you.
Ne olur!
I beg you, help me out of this place.
- Yalvarırım beni buradan çıkarın.
I beg you..
Sana yalvarıyorum...
I beg you.
Senden rica ediyorum.
Lord I beg you.
Lordum sana yalvarıyorum, lütfen.
Should I beg you?
Sana yalvarayım mı?
I beg you, leave me alone!
Lütfen! Beni rahat bırak!
I beg you!
Yalvarırım!
You know, I know one person who would beg to differ.
Bu konuda aynı şeyi düşünmeyeceğin birini tanıyorum.
Are you saying we both are same? How can I dare compare you with him? He begs from outside every home and you beg inside the home.
sen ikimizede aynı şeyimi süylüyorsun meydan okumada ikinizi nasıI kıyaslaya bilirim o dıştaraftaki evin sende içtaraftaki evin.
Listen to me, I beg of you. The King involving himself with the court ladies is such an absurd idea.
Kralın tebaasından bir kadınla yatıyor olmasını düşünmek saçmalık!
I beg of you!
Hayır hayır.
I had to beg you to move in with me.
Yanıma taşınman için sana yalvarmam gerekti.
And then sometimes, I'd ask you, beg you, to find your way home to me.
Sonrasında, senden eve dönmeni istiyordum, yalvarıyordum.
I beg you...
Yalvarıyorum...
It's not for her sake alone I beg of you for the good of our entire team
Sadece onun için değil takımın hepsinin iyiliği için size yalvarıyorum.
I also don't want to spend money and still have to beg you to do it.
Para harcamak istemiyorum ve hala sana yalvarıyorum bunu yapman için.
I beg of you to turn around and experience with me the greatest moment of my life.
N'olur arkanı dön ve hayatımın en güzel anına ortak ol.
I'm so invincible and mesmerizing from where you're standing, what with my new job, touring the covered bridges of greater New England, where I have to leave my kid for two weeks every month and he has to beg someone else to make him bear-head pancakes, and he thinks bagels is a city while I hawk ADD pills.
Yeni işimle birlikte ben New England'ın yollarında gezip hiperaktivite için ilaç dağıtırken, her ay oğlumu iki ay yalnız bırakacağım ve o da ayı kafalı krep yapması için başkalarına yalvaracak ve simidi de şehir sanıyor.
{ \ pos ( 120,270 ) } I just wanted to come in here and literally beg you { \ pos ( 120,270 ) } for something, anything.
Buraya sadece sana, herhangi bi'şey için bile yalvarmaya geldim.
Ewa, I beg of you.
Ewa, yalvarıyorum sana.
While we're on the topic of the verboten, I would beg all of you to please, please not offer up a leather platform.
Yasaklı konulara gelmişken hepinize yalvarıyorum, lütfen, lütfen deri platform ayakkabı önermeyin.
April, please, I beg of you, I will do anything to keep you from doing that.
April, lütfen, sana yalvarıyorum seni bundan uzak tutmak için her şeyi yaparım.
I beg of you. Don't.
Hayır.
If she wants a divorce, do you think I'm going to beg her to stay?
Boşanmak isterse kalması için yalvaracağımı mı sanıyorsun?
O, Lord, I beg of you, through your loving-kindness, have mercy on the soul of Grace.
Tanrım, sana yalvarıyorum. Sevgi dolu şefkatinle Mesih üzerinden Grace'in ruhuna merhamet et, Tanrım.
Please, Morgana, my lady, I beg of you.
Lütfen Morgana, leydim size yalvarıyorum.
I beg you.
Banka memuru hata yaparsa numaralar değişir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]