I should have said перевод на турецкий
899 параллельный перевод
I should have said the deputy sheriff.
Şerif vekili demeliydim.
I guess there's a lot of things I should have said to you... advice and one thing or another.
Sana söylemem gereken birçok şey var sanırım, tavsiyeler, öğütler.
Estella, I should have said this sooner but for my long mistake which led me to believe that Miss Havisham meant us for one another.
Estella. Bu yanılgımdan uzun süre önce söz etmeliydim. Bayan Havisham'ın bizi, birbirimize uygun gördüğünü inanmama neden oldu.
No, I should have said the angle was fine.
Hayır, fikrinin çok güzel olduğunu söylemem gerekirdi.
I should have said he was English, but possibly from the west country.
Belki İngiliz'dir ama sanırım batıdan.
and I should have said so from the beginning, but, I...
Bunu en başından söylemeliydim.
I should have said Aloha then and there.
Tam orada sana "aloha" demeliydim.
I should have said Sicily.
Oysa Sicilya demeliydim.
Perhaps I should have said, "Even your weight".
Belki de şöyle demeliydim, "Sizin ağırlığınızla bile."
I should have said something yesterday.
Dün de bir şeyler söylemeliydim.
I should have said something.
Bir şey söylemeliydim.
Sorry. I should have said Captain Garth.
Üzgünüm, Kaptan Garth demeliydim.
Excuse me, I should have said impudent.
Bütün bu anlattıklarınız safça.
I should have said at the start that I noted for having a grand sense of humor.
En baştan, çok ince bir espri anlayışımız olduğunu söylemeliydim.
I should have said that chimpanzees had no part in the destruction of Earth.
Şempanzelerin, dünyanın yok oluşuna hiçbir katkıları yoktur.
I should have said he was a full grown man.
Bence tam anlamıyla yetişkin bir adam.
No, I should have said, "when I was out north."
Hayır, kuzeydeyken demeliydim.
I said I should talk to him, and I have.
- Onunla konuşmalıyım dedim ve konuştum.
That client of mine in San Francisco, I should have told you but he said to come quickly.
San Frasnsisco'daki bir müşterim, Sana söylemem gerekirdi ama hemen oraya gelmemi söyledi.
I said I should not have asked for the letter.
Ben sadece "mektubu istememeliydim" demiştim.
What does that mean? I should not have said it.
- Bunu hiç söylememeliydim.
I should not have said that.
Böyle söylememeliydim.
You should have said so earlier, before I pounded the pavement for all of you.
Bunu daha önce, senin için sokakları aşındırırken söylemen gerekirdi!
Please regard what I have said merely as something to draw upon should you ever feel so inclined.
Lütfen az önce söylediklerimi, kendinizi hazır hissetiğinizde hatrınıza gelecek sözler olarak ele alın.
He said I should always have beautiful things to guide me.
Der ki her daim bana rehberlik edecek latif şeylerim olmalıymış.
- I said we should have taken a desert route.
Çölden gitmemiz gerektiğini söylemiştim. O öncedendi.
And I said it should have been me.
Ben olabilirdim demiştim.
Is it something I've said... or something I've done or should have done?
Söylediğim veya yapmış olduğum bir şey mi?
I said that I thought perhaps he should have, too.
Ben de aynı fikirde olduğumu belirttim.
People in my village said I should have the festival feast here rather than there, so I left before having breakfast.
Köyümdekiler buradaki festival ziyafetine katılmam gerektiğini söylediler.
I said I should have shot you!
Ne? Seni vurmalıydım dedim!
No, but I know some pals who have and they said... if I really wanted to, I should go to rue St-Denis
Ben yatmadım. Ama yatan arkadaşlarım var. Demişlerdi ki çok istiyorsan eğer, St-Denis sokağına git.
Mr. Cody, you said you should have known who I was.
Bay Cody, "kim olduğumu tahmin etmeniz gerektiğini" söylediniz.
Hmm, my suitcase. I always said : If one doesn't have first-class housing, one should at least be glad about the friendly service.
Hep söylerim, eğer birinci sınıf bir odan yoksa iyi bir servise müteşekkir olmalısın.
You should have seen his face when I said "the police."
" polis dediğimde yüzünü görmeliydin.
Last night he said he didn't have the millet on hand and that I should pick it up tonight.
Dün gece, elinde hiç darı kalmadığını söyledi o yüzden bu gece alacağım.
I should probably have said that I'm noted for having a sense of humour although I've kept to myself over the last two years notwithstanding as it were, and it's only recently that I have begun to realize, well...
Belki espri anlayışımla ünlü olduğumu söylemeliydim ancak son iki yılda kendime sakladım mamafih öyle, ama son zamanlarda fark etmeye başladım ki...
You should have seen her face when I said... I was also a Catholic.
Benim de Katolik olduğumu söylediğimde... yüzünü görmeliydin.
What I have said to you... should always be in your hearts
Bu anlattıklarım, hiç bir zaman aklınızdan çıkmayacağını umarım.
You should have sat down like I said. He wouldn't have thrown us off.
Söylediğim gibi otursaydın, bizi otobüsten atmazdı.
Well, you said that like you expected I should have heard of you.
Öyle bir söyledin ki, seni tanımam gerektiği fikrine kapıldım.
Lord... you have said I should have no other Gods but you.
Tanrım, senden başka Tanrı tanımam.
What should I have said?
Ne deseydim yani?
She should have walked in and said : "I could absolutely cry."
İçeri girip "kesinlikle ağlayacağım" demeliydi.
I should have known. You know, Jill told me. - She said you had no hang-ups!
İşte bu, Jill bana sorunlarla nasıl başa çıkabildiğini anlattı.
Should I have said, my gunslinger?
Ne deseydim soyguncu mu?
You should have said : "I expected you".
Sen de : "Seni bekliyordum." diye cevap verecektin.
I said it was impossible we should never even have tried
İmkansız olduğunu söylemiştim, asla denememeliydik bile!
Madame Rosa said because I'm too young for my age since I wasn't as old as I should have been.
Madam Rosa'nın dediğine göre, yaşıma göre fazla gelişmişim. diğerleri gibi değilmişim ve onlar gibi olmamalıymışım.
But I have said earlier, our grudge should not have lasted till now
Ama sana söylemiştim karını öldürdüğümü. Şimdiye kadar öğrenmiş olmalıydın.
Euh, maybe I should not have said that.
Ee, bunu dememeliydim galiba.
i should have said something 22
i shouldn't have said that 115
i should have seen it coming 28
i should have known 261
i should have known better 55
i shouldn't have asked 40
i should go 978
i shouldn't have told you 34
i shouldn't 226
i should have 182
i shouldn't have said that 115
i should have seen it coming 28
i should have known 261
i should have known better 55
i shouldn't have asked 40
i should go 978
i shouldn't have told you 34
i shouldn't 226
i should have 182
i should tell you 63
i shouldn't have done that 93
i should be 61
i should 558
i should go home 40
i should be dead 16
i should have warned you 29
i should have listened to you 62
i should've told you 70
i should be going 79
i shouldn't have done that 93
i should be 61
i should 558
i should go home 40
i should be dead 16
i should have warned you 29
i should have listened to you 62
i should've told you 70
i should be going 79