I understand your anger перевод на турецкий
68 параллельный перевод
I understand your anger, your mistrust in the law
Öfkeni ve kanuna güvensizliğini anlıyorum.
But I understand your anger.
Ama öfkeni anlıyorum.
I understand your anger.
Öfkeni anlıyorum.
I understand your anger with her, Cyane.
Ona olan kızgınlığını anlıyorum, Cyane.
- I understand your anger.
- Kızgınlığınızı anlıyorum.
- I understand your anger.
- Öfkeni anlıyorum.
I understand your anger.
Kızgınlığını anlıyorum.
I understand your anger.
Ben öfke anlıyorum.
Fred, I understand your anger.
Fred, Kızgın olmanı anlıyorum.
I understand your anger, Jeremiah... but we have no access to these caves without his permission.
Kızgınlığını anlıyorum Jeremiah ama onun izni olmadan bu mağaralara giriş yasaktır.
Captain Pajota, I understand your anger at what the Japs did to your people today.
Japonlar'ın bugün insanlarınıza yaptığına olan öfkenizi anlıyorum Yüzbaşı Pajota.
- Mikhail Dmitriyevich, I understand your anger...
Mikhail Dimitriyeviç, hoşnutsuzluğunuzu anlıyorum.
I understand your anger.
- Öfkenizi anlıyorum. - Hayır, anlamıyorsun.
I understand your anger and your disappointment, but it makes no difference who came first.
Öfkeni ve hayal kırıklığını anlıyorum,... ama bu ilk kimin geldiği gerçeğini değiştirmez.
I understand your anger but you must talk about it.
Öfkeni anlıyorum ama bu konuyu konuşmalısın.
I understand your anger.
Öfkenizi anlıyorum.
- Jack, I understand your anger.
- Jack, öfkeni anlayabiliyorum...
I understand your anger, I do, but if you wanna find Gredenko, we should leave now.
Öfkeni anlıyorum, gerçekten. Ama Gredenko'yu bulmak istiyorsan artık yola koyulmalıyız.
Dad, I understand your anger.
- Öfkeni anlıyorum baba.
- I understand your anger. But our duty is to fight terrorism. And to do that we must understand the problems of the third world.
Ancak görevleri terörle mücadele olan bizlerin bilmemiz gereken şey üçüncü dünyanın sosyal problemleri... Ortadoğu sorunu, Amerikalıların Vietnam'daki savaşı.
I understand your anger and frustration, and I am genuinely sorry.
Öfkenizi ve acını anlıyorum, ve gerçekten üzgünüm.
I understand your anger.
Kızgınlığınızı anlıyorum.
- I understand your anger.
- Öfkenizi anlıyorum.
No no no no no, I understand your anger.
Hayır, hayır hayır. Öfkeni anlıyorum.
I understand your anger but you MUST control your emotion, your impatience.
Öfkeni anlıyorum. Ancak hislerini ve sabrını kontrol altında tutmak zorundasın.
I understand your anger, señor.
Sinirinizi anlıyorum, bayım.
I understand your anger at losing the ship, but it wasn't really yours to begin with.
Gemiyi kaybettiğiniz için sinirlenmeni anlıyorum ama ilk baştan gerçekte sizin değildi.
Look, look, I understand your anger, but you gotta see it from my side.
Bak, sinirlenmeni anlıyorum ama bir sor neden yaptın diye.
I understand your anger, but I'm not giving in to Cormac.
Öfkeni anlıyorum ama Cormac'a boyun eğmeyeceğim.
I understand your anger, and I'm truly sorry.
Öfkeni anlıyorum, gerçekten üzgünüm.
I understand your anger...
Kızgınlığınızı anlıyorum...
I understand your anger.
Tamam? kızgınlığını anlayabiliyorum.
Uhh! I understand your anger.
Kızgınlığını anlıyorum.
I understand your anger, Margaret.
Kızgınlığını anlıyorum Margaret.
I understand your anger right now, but you need to look at this photo.
Kızgınlığınızı anlıyorum ama fotoğrafa bakın.
I have a daughter too and I understand your anger.
Benim de bir kızım var ve öfkeni anlıyorum.
I understand your anger, and we're investigating where Ussing got it from.
Kızgınlığını anlıyorum ama konuyu araştırıyoruz.
I understand your anger, Zubair.
Kızmanı anlıyorum, Zubair.
Homer, Marge, I understand your anger, but your kids are more awesome than the breaks at Waimea.
Homer, Marge, öfkenizi anlıyorum. Ama çocuklarınız Waimea Üniversitesindeki teneffüslerden daha harika.
Niklaus, I understand your anger, but, I implore you, be better than him.
Niklaus, öfkeni anlayabiliyorum. Fakat senden rica ediyorum onun gibi olma.
I can understand your anger.
Öfkenizi anlıyorum.
If it's about the advance, I can understand your anger.
Konu avanssa, kızgın olmanı anlıyorum.
TAKING IT UP THE ASS? I UNDERSTAND YOUR FEELINGS OF ANGER.
İçindeki öfkeyi anlayabiliyorum.
But I can understand your sense of anger, your sense of... betrayal.
Ama senin öfke ve ihanete uğramış hissetmeni anlayabiliyorum
I understand your anger.
- Öfkenizi anlayabiliyorum.
I fully understand your anger, but I think it's no big deal......no need to over-dramatize an uncomfortable situation.
Öfkenizi tamamen anlıyorum ama büyütülecek bir şey olmadığını düşünüyorum. Bu nahoş durumu aşırı dramatize etmeye gerek yok.
- I do understand your anger.
- Öfkeni anlıyorum.
I understand why your anger is directed at me, Auggie.
Öfkeni neden bana yönelttiğini anlıyorum, Auggie.
Okay, I understand you are frustrated and I give you permission to physicalize your anger appropriately within the environment.
Pekâlâ, hüsrana uğradın, bunu anlıyorum ve sana öfkeni çevreye uygun bir şekilde çıkarman için izin veriyorum.
You seem to feel that anger's a good solution to your problems- - which I totally understand.
Sorunlarınızı şiddet ile çözmek size iyi geliyor- - bunu kesinlikle anlıyorum.
Diego, I understand your anger.
Diego, öfkeni anlıyorum.
i understand 8174
i understand you 114
i understand what you're saying 52
i understand everything 43
i understand your concern 60
i understand now 77
i understand your frustration 49
i understand that 881
i understand your concerns 39
i understand it 80
i understand you 114
i understand what you're saying 52
i understand everything 43
i understand your concern 60
i understand now 77
i understand your frustration 49
i understand that 881
i understand your concerns 39
i understand it 80