Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / In a relationship

In a relationship перевод на турецкий

2,924 параллельный перевод
You don't have to be honest about every little thing in a relationship.
- Bir ilişkide her konuda dürüst davranmana gerek yok.
Maybe Lisa is just feeling nicer now that she's in a relationship with Malik.
Belki de Lisa, Malik'le olan ilişkisinde mutlu olduğu için, sana karşı da iyidir.
What bore why do you people feel that I don't want to be in a relationship.
Ne demek can sıkıcı olma Insanlar neden arkadaşlık yapmak istemediğimi anlamazlar ya.
Is it hard being in a relationship with someone overseas?
Yurt dışında bulunan biriyle ilişki yaşamak zor mu?
Are you currently in a relationship?
Ciddi bir ilişki içinde misin?
is for you to be in a relationship- -
Bir ilişkisi olduğu için- -
Maybe it's just too hard for him to be in a relationship right now.
Belki onun şu an bir ilişki yaşamak zor geliyordur.
Turns out her and Hanson were in a relationship.
Hanson'la da ilişkisi varmış.
It's - it's what I want in a relationship... which might explain why I am single now. Ha, ha. It's, uh
Bir ilişkide ne istediğimi,... neden bekâr olduğumu açıklayabilirim.
I'm not ready to be in a relationship yet.
Şuan kendimi bir ilişkiye hazır hissetmiyorum.
It's a bit difficult with three people in a relationship.
- 3 kişi arasındaki ilişki biraz zor oluyor. - 3 mü?
Stay out of this. No, I won't. You're the one who's supposed to be in a relationship with Serena.
Hayır senin Serena ile ilişkin var sen karışma.
I don't even want to be in a relationship right now. I...
Şu anda bir ilişkiye girmeyi istemiyorum bile.
They were married, and I don't know how deep her feelings were for him, but his feelings were deep, and it's awful to be in a relationship where one person loves the other much more than the other person loves them,
Evlilerdi. Annemin babama olan hisleri ne kadar yoğundu bilmiyorum ama babamın hisleri çok yoğundu. Bir tarafın diğer tarafı kendisinin sevildiğinden çok daha fazla sevdiği bir ilişkide olmak çok kötü.
And yet, you have difficulty maintaining emotional balance in a relationship.
Yine de ilişkide duygusal dengeyi tutturmakta zorlanıyorsun.
- Dick, we're not in a relationship.
- Dick, bizim bir ilişkimiz yok.
I'm actually surprised that you're in a relationship so soon.
Asıl ben senin bu kadar kısa zamanda biriyle beraber olmana şaşırdım.
I prefer to be in a relationship because both people choose to, not because getting out of it would be a pain in the ass.
İki insanın da istedikleri için birlikte oldukları ilişkileri tercih ederim, bu ilişkiden çıkarsan başın fena ağrır diye değil.
You know how much I respect you, Doc, and I just- - I wanted to let you know that, um, I'm in a relationship- -
Sana ne kadar saygı duyduğumu biliyorsun Doktor. Ve şunu da bilmeni istiyorum ki... Dani'yle bir ilişki yaşıyoruz.
Oh. Well, as it turns out, in your dream state, you are in a relationship.
Oh, görünüşe göre, rüyalarında, bir ilişkin var.
Sometimes you're in a relationship, they take you for granted.
Bazen seni çantada keklik sayarlar.
I can't be in a relationship based on a lie.
Yalan üzerine kurulu bir ilişkide bulunamam.
Not that you are stuck in a relationship and even now you don't realize how shitty it has become?
Bir ilişkiye takılıp, şimdi bile ne kadar berbat duruma geldiğini fark edememen de var mı?
They date down so they have all the power in a relationship.
Tarihi not ederler ki ilişkideki tüm güç onlarda olsun.
So I'm sure you discovered that Mr. Torben had a financial relationship with Bennett Herreshoff, the CEO of Princefield Bank.
Eminim Bay Torben'in Princefield Bankası'nın CEO'su Bennett Herreshof ile finansal bir ilişkisinin olduğunu keşfetmişsinizdir.
Did you know Torben had a relationship with Herreshoff?
Torben'in Herreshof ile bir ilişkisinin olduğunu biliyor muydun?
Or Joe could go visit her in Russia and the relationship could have a future.
Ya da Joe Rusya'ya ziyarete gider ve ilişkinin bir geleceği olur.
Someone smart said that if a couple is in relationship recovery, or working on getting back together, they need to create an environment of mutual res- -
Akli basinda biri der ki eger bir çift iliskilerini düzeltmek için çabaliyorsa, ya da tekrar bir araya gelmeye çalisiyorsa, karsilikli sorunmuluklarin oldugu bir ortama iht- -
I'm re-establishing that we are not in a romantic relationship.
Romantik bir ilişkide olmadığımız durumunu yeniden oluşturuyorum.
Well, look, uh, final thoughts... uh, normally I wouldn't weigh in on a relationship until I've met with a couple a few more times, but, uh, in this case, it's safe to say
Pekala, son sözler... Normalde bir ilişki hakkında çiftlerle bir kaç kez çıkmadan görüş belirtmem, ama bu durumda söylemekte sakınca görmüyorum bu ilişki, teknik bir ifadeyle, korkunç bir topak sümük gibi.
He's already in a committed relationship.
Çoktan bir ilişkiye bağlı zaten.
He's already in a committed relationship.
O çoktan bir ilişkiye bağlı.
How you wanted a deeper, more meaningful relationship and Mel just wanted to sleep with you.
Senin nasıl daha derin, daha anlamlı bir ilişki istediğini ve Mel'in de sadece seninle yatmak istediğini.
A girl that I used to date in a very tumultuous relationship in which one's Vespa gets destroyed for no reason, gets...
Vespa'mın durduk yere mahvolduğu, çalkantılı bir ilişkiden çıktığım kız iyi mi diye düşündüm.
I'm in a hot, steamy relationship that sometimes ends on the floor of this kitchen.
Ateşli, şehvetli, arada mutfağın zemininde sona eren bir ilişki içindeyim.
Were they in a... relationship? Uh...
İlişkileri var mıydı?
Don't you want your daughter to see you in a healthy relationship?
Kızının seni, sağlıklı bir ilişki yaşarken görmesini istemiyor musun?
I was in a bad relationship.
Kötü bir ilişki yaşadım.
Uh, two years ago, she got out of a tong-term relationship, and right now, she is living on her own in a studio apartment in Reseda.
2 yıl önce, uzun süreli ilişkisini bitirdi ve şimdi Reseda'daki stüdyo dairesinde yaşıyor.
In all our negotiating... about how this relationship would work, don't you think we skipped a step?
Bu ilişkinin nasıl yürüyeceğine dair olan bütün... konuşmalarımızda sence de... bir adımı atlamadık mı?
It seemed a small price to ensure that my old behavior didn't get in the way of our new relationship.
Eski hatalarımın yeni ilişkimize zarar vermesini engelleyeceğini.. ... düşündüğümde gözüme küçük bir miktar gibi göründü.
It certainly was an unusual relationship, too, in the sense it's not very often that a father and a daughter are so close because of circumstances.
Kesinlikle sıra dışı bir ilişkiydi çünkü koşullar yüzünden bir babayla kızının bu kadar yakın olması pek görülmez.
In my case, it goes back to a somewhat parallel situation during my relationship with Diane, which was open to her friends, but in fact was utterly constrained by the reality of her marital situation.
Benim durumum, kısmen Diane'la ilişkim süresince, arkadaşlarına açıldığı benzer bir duruma dönüyordu ama doğrusu, evliliğin gidişatına baktığınızda bu tümüyle yapmacıktı.
Listen, um, I... I... I know that we are in the early, very beginning stages of a relationship and it's great, you know ;
Dinle, bak, biliyorum henüz ilişkinin ilk aşamasında, en başında sayılırız, ve bu harika bilirsin, birbirimiz hakkında her geçen gün yeni şeyler öğreniyoruz, bu bir gülün yapraklarının açılması gibi,
We're in a difficult place in our relationship.
İlişkimizde bazı sorunlar var da.
You know, like, uh, a semi truck might be an alien robot, or, uh, someone in a romantic relationship, uh, might feel differently than they appear to.
Yani mesela bir tır, kötü bir uzaylı robota dönüşebilir veya romantik ilişki yaşayan bir insan, normalde göründüğünden farklı hissedebilir.
If one party is in proximity of a serious relationship, the other party must agree to suspend sexual relations.
Eğer bir taraf ciddi bir ilişkinin kıyısındaysa diğer taraf cinsel ilişkilerin askıya alınması kuralına uymalıdır.
I've never been in a real relationship.
Ben hiç gerçek bir ilişkide bulunmadım.
I had a job, a relationship, everything was normal and in order.
Hayatım normal ve sıradandı, bir iş ve ilişkiye sahiptim.
In the interest of honoring what was once a fruitful business relationship, let's set the table over again.
Eski kazançlı anlaşmalarımızın şerefine bu işi bir kez daha görüşelim.
I mean, it's no secret that a woman loves a man in power, and don't take this personally, but before I graduate, I would like to have a relationship that lasts longer than a couple weeks.
Kadınların güçlü erkeklerden hoşlandıkları bir sır değil ve lütfen üstüne alınma ama mezun olmadan önce birkaç haftadan... -... daha uzun süren bir ilişkim olsun istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]