Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / It happened to me

It happened to me перевод на турецкий

1,302 параллельный перевод
It happened to me only once.
Başıma sadece bir kez geldi.
And then it happened to me. You saw it.
Ve sonra bana da oldu, gördüğünüz gibi.
- If it happened to me, I'd...
- Ve eğer benim başıma gelseydi...
God, if it happened to me, I... It must have been torture.
Benim başıma gelseydi işkence yaşamış gibi olurdum.
If it happened to me, I'd probably jump on a world cruise, not go to med school.
Benim başıma gelse muhtemelen dünyayı gezmeye çıkardım. Tıp fakültesine girmezdim
You have to go with it. I would if it happened to me. You have to go with it.
Bunu yapmak zorundasın.
I would if it happened to me.
Benim başıma gelseydi, ben yapardım.
It happened to me too.
O olayı ben de yaşadım.
It happened to me.
Benim başıma geldi.
You ever forget? It happened to me. I put the hat back on.
hiç unuttuğunuz oldu mu. ben unuttum şapkayı tekrar giydim.
Me, Pa, it happened to me.
- Bana, Baba, bu bana oldu.
I mean, I said all of these things, and then it happened to me.
Yani bütün bunlardan bahsettikten sonra benim de başıma geldi.
Whatever happened to me, that's where it started with that ghoul in the black coat.
Bana ne olduysa, İşte oradaki şu siyah montlu mezar hırsızı ile başladı.
I knew from the beginning if anything ever happened to me it was you I could count on.
Başından beri biliyordum. Bana bir şey olsa sadece sana güvenebilirdim.
- David, it's happened to me.
- David, sonunda bana da oldu.
After what happened last night it would mean a lot to me if we got to know each other better.
Dün gece olanlardan sonra... birbirimizi daha iyi tanımak benim için çok önemli.
It'd just tear me to pieces if somethin'happened to us.
Eğer bize bir şey olursa bu beni bitirir.
It's kind ofunbelievable to me that I happened to bethe person that found him.
Onu bulan kişi olarak bu bana çok inanılmaz geliyordu.
I promised her I'd keep it forever, and I'd put a provision in my will... that if anything ever happened to me, someone I trusted would take care of it.
Ona kuşu sonsuza kadar tutacağıma söz verdim, ve hatta vasiyetime bana birşey olduğunda ona güvendiğim birinin bakmasını istediğimi de ekledim.
I knew from the beginning if anything ever happened to me it was you I could count on.
En baştan beri biliyordum eğer bana birşey olsaydı güvenebileceğim kişi sendin.
It's the worst thing... that's ever happened to me.
Başıma gelebilecek... en kötü şeydi.
It was the best thing that's ever happened to me'cause they had a pool.
Bu hayatımda başıma gelen en güzel şeydi çünkü bir havuzları vardı.
I know it sounds stupid, but I just... this whole big thing happened... and it's like no big deal to anybody but me.
Kulağa aptalca geldiğini biliyorum ama bu denli büyük bir olay oluyor ve ben dışında kimse büyütülecek bir şey olmadığını düşünüyor.
It's happened to me.
Bana da oldu.
Take all the bad luck you've had, it wouldn't fit into half of what's happened to me today.
Hayatındaki bütün kötü şanslarını toplasan son 24 saatte başıma gelenlerin yarısı etmez.
If you're here to apologize or give me some kind of explanation about how it happened,
Eğer özür dilemek ya da bana açıklama yapmak için buradaysan,
And then possibly, if I just sat there then maybe whatever happened to make you like me well, maybe it could happen again.
Belki burada oturursam daha önce benden hoşlanmanı sağlayan her neyse tekrar olabilir.
It's important to me that you know what happened between us I've never done anything like that before.
Ama aramızda geçenlere benzer bir şeyi daha önce yaşamadığımı bilmen benim için çok önemli.
You know what happened to Audrey tonight it's happened to me before more than once, and to watch it-
Biliyor musun, bu akşam Audrey'ye olanlar benim de daha önce başıma geldi. Bir kereden fazla.
See I think sometimes it's easy for me to kind of hate you because I know that you're out there and if anything happened to me or if I ever needed you you'd be there for me.
Bazen senden nefret etmemin kolay olduğunu düşünüyorum. Çünkü orada olduğunu biliyorum. Başıma bir şey gelse ya da sana gerçekten ihtiyacım olsa bana destek çıkacağını biliyorum.
Whatever it is, I am sure it has happened to me.
Her ne ise eminim benim de başıma gelmiştir.
It's the worst thing that's ever happened to me! "
Bu başıma gelen en kötü şey. " oldu.
Everything bad that's happened to Katie and to me, it's my fault.
Katie'nin ve benim başıma gelen her kötü şey benim suçumdur.
IT'S WHAT HAPPENED TO MEL AND ME.
Mel ve bana da böyle oldu.
Came up today, made me wonder what happened to it.
Bugün hatırladım, ona ne olduğunu merak ettim.
- Just me. But it happened. My only point being... if there is an investigation, that's the kind of inconsistency... malpractice lawyers love to get ahold of.
Eğer bir soruşturma olacaksa bu avukatların almak için can atacakları bir ihmal davası olur.
Just yesterday, something happened to me that was very real and it was wonderful.
Dün benim başıma gerçek ve harika birşey geldi.
I did it to myself. You, you're the best thing that ever happened to me.
Sen başıma gelen en iyi şeysin.
They want me to say how I'm so sorry and it was my mom's fault or maybe it was my dad's fault, or it happened because of TV or movies or... some junk like that.
Olanlar için üzgün olduğumu söylememi istiyorlar. Annemi ya da babamı suçlamamı. Ya da bir filmden olduğunu ya da ona benzer.
It's happened to them, just like it's happened to me.
Onlara da oldu, tıpkı bana olduğu gibi.
In fact, it's just about the biggest thing that's ever happened to me.
Aslında bu benim için hiç olmadığı kadar büyük birşey.
It has happened to you, me, to all everybody else.
Bu bana, sana ve herkese oldu.
And the ironic thing is that it never happened to me.
İşin ironik yanı, bu benim başıma hiç gelmemişti.
It was the best thing that ever happened to me.
Bu iyi bir şeydi.
It's happened to me twice, so I didn't want to take any chances this time.
Bu tip firarlar iki kez de benim davamda yaşandı. Bu kez şansa bırakamazdım.
You told me to make up with him and look what happened It's all your fault!
Onunla barışmamı sen söylemiştin. Bak ne oldu. Hepsi senin suçun!
Yeah. I couldn't get my ears to equalize. Couldn't clear it. It's rough sometimes, I know. lt's happened to me a couple of times.
Evet bazen zordur, benim de birkaç kez başıma geldi.
I don't know why I did it, I think I knew the big picture of what had happened to me, and what I had to do was so big I couldn't deal with it.
Neden böyle yaptığımı bilmiyorum, sanırım başıma neler gelebileceği gözümün önüne geldi, Ve bununla baş edemedim.
- Looks to me like it happened after all.
- Bana olup bitmiş gibi geliyor.
It's happened to me before.
Daha önce de olmuştu.
The true story of what happened then has been sent by me to the media and you'll all get a chance to read about it tomorrow morning.
Gerçekte neler olduğunu basına gönderdim ve hepiniz yarın sabah okuma fırsatına sahip olacaksınız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]