Listen to them перевод на турецкий
1,337 параллельный перевод
Now if you listen to them, maybe they can do the same for you.
Şimdi onu dinlerseniz, belki sizin için de aynı şeyi yaparlar.
I didn't want to listen to them arguing in the car.
Arabada onların tartışmalarını dinlemek istemediğim için.
Do not listen to them, your Honor
Onları dinlemeyin, sayın Yargıç
I guess I'd, um, just try to listen to them and... to be there for them as much as I could.
Sanırım dinlemeye çalışır elimden geldiği kadar destek olmaya çalışırdım.
Listen to them.
Kulak ver onlara!
Don't you listen to them.
Sen onları dinleme tatlım.
You have to at least listen to them.
En azından onları dinlemelisin.
Most people know better than to listen to them.
Çoğu insan onları dinlememeyi bilir.
- l think you should listen to them.
- Bence onları dinlemelisin.
Don't listen to them, kids.
Onları dinlemeyin çocuklar.
Maybe they are talking, but somebody doesn't know how to listen to them.
Belki de bir şeyler söylüyordur, ama bazıları nasıl dinleneceğini bilmiyor olabilir.
- Don't listen to them!
- Onları dinlemeyin!
- Don't listen to them.
- Onlara kulak asma.
Listen to them. They really love me.
Dinleyin, cidden beni seviyorlar.
please... don't! Don't listen to them...
Onları dinleme...
They won't make any sense, but I want you to listen to them anyway.
Bunların hiçbir anlamı yok ama yine de dinlemeni istiyorum.
Every evening, we listen to them talk about you on Radio Moscow.
Her gece, Moskova radyosunda senin hakkında konuşulanları dinliyoruz.
Don't listen to them.
Denilenlere kulak asma.
Listen to them.
Dinleyin.
Listen to them.
Bakın, dinleyin.
Don't listen to them.
Onları dinleme.
RIZZUTO : Oh, I'll say, listen to them huckleberries.
Kesinlikle, şunları dinlesene.
Look, don't listen to them.
Bak, onları dinleme.
Every time I look at them... or I listen to them... or I dream about them... I'll see you.
Ne zaman onlara baksam... onları dinlesem... veya onları hayal etsem... seni göreceğim.
Don't listen to them.
Senin dinlemene gerek yok.
I listen to them every day.
Ben onları her gün dinliyorum.
Why didn't I listen to them?
Neden onları dinlemedim ki?
- Don't listen to them.
- Dinleme onları.
- Do you listen to them?
- Onları dinler misin?
Maybe if you don't have to listen to them beg and scream, you can actually go through with it.
Belki onların yalvarmalarını veya çığlık atmalarını istemiyorsan bunu kullanabilirsin.
Don't listen to them.
Onları dinleme
- Don't even listen to them.
Konuşmu... - Onları dinleme.
Don't listen to them, Raymond!
Onları dinleme, Raymond!
Don't listen to them.
- Siz onu dinlemeyin.
Now, Frasier, don't listen to them.
dinleme onları.
They can't shoot children. Don't listen to them. They lied to you before.
Onları dinlemeyin, size daha önce de yalan söylediler.
Don't listen to them.
Onlara kulak asma, Leela.
Forced him to listen to them.
Şarkılarımı dinlemeye zorladım.
I told them to buy something else, and - and they didn't listen to me.
Onlara başka bir şey alalım dedim ama beni dinlemediler.
Listen, you gotta protect me. Because if you don't protect me, I'm going to the hacks, and I'm gonna to tell them you paid me to lie to Beecher.
Dinle, beni koruman gerekiyor, çünkü eğer korumazsan, aynasızlara giderim ve Beecher'a yalan söylemem için bana para verdiğini söylerim.
I tried to tell them she wasn't a witch but who was gonna listen to me?
Onlara onun bir cadı olmadığını söyledim ama beni kim dinler ki?
Go on man, talk to them, they'll listen.
Haydi dostum, konuş onlarla, seni dinleyeceklerdir.
I'm mental, because I don't want to be in a cheesy bar band that butchers music and makes them listen to your crappy originals!
Ben kaçığım, çünkü müziği katleden ve kendi şarkılarını dinletmeye çalışan ucuz bir bar grubunda olmak istemiyorum!
- Fine, listen to them.
- İyi işte, onları dinle.
One tried to prevent them but they did not want to listen.
Biri onları uyarmaya çalışmıştı ama kulak asmamışlardı.
Their minister has warned them not to listen to me which is kind of pathetic since I can't speak their language anyway.
Feki!
I think we should take them all hostage and make them listen to German folk music really loud until they lose their minds and give up. This is serious.
Bence onları esir almalı ve Alman halk şarkıları dinletmeli ve çıldırmalarını sağlamalıyız.
- Listen to me. We're gonna give them what they want.
Onlara istediklerini vereceğiz.
We had tried talking to them and they wouldn't listen.
Onlarla konuşmaya çalıştık ama dinlemediler bile.
We'll listen to the rest of them later.
- Tebrik ederiz. - Devamını sonra dinlerim.
- I'll have to make them listen.
- Dinlemelerini sağlayacağım.
listen to me 9369
listen to your heart 36
listen to the music 21
listen to me now 51
listen to me carefully 119
listen to your mother 43
listen to me very carefully 119
listen to your father 24
listen to my voice 41
listen to this one 27
listen to your heart 36
listen to the music 21
listen to me now 51
listen to me carefully 119
listen to your mother 43
listen to me very carefully 119
listen to your father 24
listen to my voice 41
listen to this one 27
listen to her 124
listen to yourself 211
listen to him 223
listen to you 160
listen to what i'm saying 18
listen to it 46
listen to this 734
listen to us 43
listen to me for a second 21
listen to that 89
listen to yourself 211
listen to him 223
listen to you 160
listen to what i'm saying 18
listen to it 46
listen to this 734
listen to us 43
listen to me for a second 21
listen to that 89
listen to 20
listen to reason 18
listen to yourselves 16
listen to what you're saying 17
to them 177
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
listen to reason 18
listen to yourselves 16
listen to what you're saying 17
to them 177
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19