Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ L ] / Looking for me

Looking for me перевод на турецкий

5,348 параллельный перевод
You weren't supposed to show up at my door, looking for me.
Kapıma gelip beni arıyor olmamalıydın.
I mean, why did you come looking for me?
- Neden bana bakmaya geldin?
This guy's looking for me, and I just can't deal with it right now, okay?
Bu adamlar beni arıyor, ve şu an bunula uğraşamam tamam mı?
I understand you've been looking for me.
Beni aradığınızı duydum.
Yeah, I don't think Christine's looking for me.
- Christine'in beni aradığını pek sanmıyorum.
Are you looking for me, darling?
- Beni mi arıyorsun canım?
If anybody calls looking for me, I'm not here.
Beni arayan olursa, burada değilim.
And I think you have been looking for me, no?
Ve sanırım beni arıyormuşsun.
( doug ) yeah, don't bother looking for me.
Evet. Beni aramaya zahmet etme.
They came looking for me.
Beni arıyorlardı.
They're looking for me.
Beni arıyorlar.
- to come looking for me, did I? - I met your dad.
Gelip beni aramanızı istemedim.
They spent it all looking for me.
Hepsini beni bulmak için harcadilar
- You looking for me?
- Beni mi arıyordun?
She came looking for me.
Beni görmeye gelmişti.
I'm sure everyone is looking for me, and if they figure out I was here, CSU's gonna search this house.
Şu an herkesin beni aradığına eminim ve eğer burada olduğumu bulurlarsa Olay Yeri İnceleme'nin evi baştan aşağı arayacağını biliyorum.
- Looking for me?
- Beni mi arıyorsun?
Well, I didn't know you were gonna come looking for me.
Beni aramaya geleceğini bilmiyordum.
The entire country looking for me and I had nowhere to go and no one to turn to so I needed to find a place where nobody knew who I was which is hard when you're a celebrity.
Bütün ülke beni ararken ve gidecek hiçbir yerim, hiç kimsem yoktu. Bu yüzden kimsenin beni tanımadığı bir yer bulmalıydım ki ünlü biriyken epey zor oluyor.
Were you looking for me?
- Beni mi arıyordun ki?
Why have you come looking for me.
Neden beni bulmaya geldiniz?
You looking for me?
Beni mi arıyorsun?
"If you're looking for me,"
"Eğer beni görmek istersen..."
YOU WERE... YOU WERE LOOKING FOR ME?
Merhaba.Sen beni mi arıyordun?
Then, how did the police come looking for me?
O zaman, polisler beni aramaya nasil geldiler?
Look, she almost had me killed, so if you're looking for me to save her, I pass.
Az daha ölümüme sebep oluyordu. Onu kurtarmamı istiyorsan benden paso!
Excuse me, Jedidiah. One of the local markets looking for their delivery.
Pardon, Jedidiah, yerel marketlerden biri teslimatlarını bekliyor.
You came looking for me!
Beni aramaya geldin!
There's plenty of girls just like me out there looking for somebody responsible like you to treat them right.
Orada benim gibi bir sürü kız var. Kendilerine düzgün davranacak senin gibi sorumluluk sahibi birini arıyorlar.
Thought it was just for our own personal use or whatever. Then one day, I'm at the Stop'N'Shop, digging around for my stamps, this craggy fellow keeps looking at me like he knows me.
Bir gün markette alışveriş yaparken, kuponları karıştırıyordum ve heybetli bir adamın beni tanıyormuş gibi baktığını gördüm.
My bosses at IA asked me to help the GTF root out that possible mole, so, I've been spending a lot of time digging through officer files, looking for red flags, patterns, anything that might, uh, shed a little light
İçişlerinden patronlarım GTF'de ki köstebeğin yakalanmasına yardım etmemi istediler, memur dosyaları üzerinde zaman harcadım gördüğün kırmızı işaretler, şablonlar, bir bağ oluşturabilir, uh, bizim köstebeğin kimliğini ortaya çıkarmak açısından.
Excuse me, monsieur, I'm looking for Rue de la Buch...
Affedersiniz bayım, Rue de la Buch'u arıyordum da.
So why show up yesterday and throw yourself at me, looking for some kind of reconciliation?
Öyleyse niye dün ortaya çıkıp üzerime atıldın? ... bir tür barışma arıyor gibiydin?
We got half the state of Texas looking for us, and I can't cross the border with a ticking time bomb sitting next to me.
Texas eyaletinin yarısı peşimizde ve yanımda bir saatli bomba otururken sınırı geçemiyorum.
♪ looking for a better way ♪ ♪ for me ♪
Kendim için daha iyi yollar arıyorum
She didn't stop looking at me for a moment.
Gözlerini bir dakika bile benden ayırmadı.
Traveled far I have, looking for those who can teach me.
Geldim çok uzun bir yoldan, bulmak için beni eğitebilecek birini.
Peter, I don't know what's been going on with me lately, but although there's been much, much evidence to the contrary, I'm looking for something real and something with a future.
Tersini gösteren çok fazla kanıt olsa da ben gerçek bir şeyin peşindeyim. Geleceği olabilecek bir şeyin.
I'm looking for "The Fearless Vampire Killers or Pardon Me, But Your Teeth Are in My Neck"
"The Fearless Vampire Killers" yada "Pardon Me" 1967 yilindan "But Your Teeth Are in My Neck"
To be honest, I kind of skimmed the whole thing looking for the parts that were about me.
Dürüst olmak gerekirse, kendimle ilgili kısmı ararken her şeyi es geçtim.
He came to me looking for answers, so I put him in touch with Jesus.
Bazı cevaplar arıyordu, bana geldi ben de onu İsa'yla buluşturdum.
You expect me to stay in bed while you're looking for my dad?
Sen babamı ararken benim yatağımda kalmamı mı bekliyorsun?
She's gonna tear the joint apart looking for anything that can get me in trouble.
- Çünkü başıma dert açabilecek bir şey bulabilmek için ortalığı dağıtacak.
My old man has a problem with somebody? Trust me I'm looking for that guy's kid on the schoolyard.
Benim pederin biriyle sorunu oldu mu inan bana o adamın çocuğunu okul bahçesinde aramaya çıkardım hemen.
She, like, waits for you outside of class to pick you up and--look, every single time you talk to me you're looking around like you don't want her to see us together. Oh, my gosh.
Seni hep sınıfın kapısında bekliyor almak için ve ne zaman seninle konuşmaya kalksam bizi birlikte görmesini istemiyormuş gibi etrafa bakınıyorsun.
Cops are only after me, they're not looking for you.
Polisler benim pesimde. Sizleri aramiyorlar bile.
So if you're looking for what happened to Lex and Marcy, maybe you need to look at Tangerine and not me.
Lex ve Marcy'ye ne olduğunu araştırıyorsanız belki de Tangerine'den öğrenirsiniz. Benden değil.
If someone catches me, I was just looking for a place to change the baby.
Beni yakalayan olursa bebeğin altını değiştirmek için yer arıyorum derim.
And then there's me, just sitting in a diner on the border of town looking for a way to get our home back.
Ben de kasabanın sınırındaki bir restoranda oturup evimize geri dönmenin bir yolunu arıyorum.
She was looking into something for me.
- Benim için bir şeye bakacaktı.
If he tells me you didn't show up, I'm gonna come looking for you.
Gelmediğini söylerse, seni aramaya gelirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]