Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ M ] / Machine gun

Machine gun перевод на турецкий

830 параллельный перевод
- Better than hiding behind a machine gun.
Makineli tüfeğin arkasına saklanmaktan iyidir.
- Yes, with a machine gun.
- Evet, makinalıyla taradılar.
- I got a machine gun. - Bang bang!
Makineli tüfeğim var.
- You're not packing a machine gun?
Ýçeri makineli tüfek sokmadýđýnýzdan emimsiniz, deđil mi peder?
A new and powerful tool appears, the Tommy a light, deadly, wasp-like machine gun and murder henceforth is parceled out in wholesale lots.
Yeni ve güçlü bir silah çıktı, Tommy hafif, ölümcül, arı gibi bir makineli tüfek ve cinayet böylece daha geniş kapsamda işlenebildi.
Big Mac gave me the machine gun.
Koca Mac bana bir makineli verdi.
Well, he cleaned out that machine gun nest.
Güzel, makineli yuvasını halletti.
Then you were forced to cover by a machine gun that was right up on this other ridge.
Fakat sonra şuradaki yamacın tepesindeki makineli tüfek sizi sıkıştırdı.
My only gripe is that he uses a dagger and a shoelace rather than a machine gun, dynamite and toxic gas.
Keşke makineli tüfek, dinamit ve zehirli gaz kullanmış olsaydı.
Get the machine gun and my binoculars.
Makineli tüfeği ve dürbünü getir.
Machine gun.
Makineli.
Get me the machine gun.
Makineliyi bana ver.
Maybe steal a machine gun.
Belki de bir makineli tüfek çalarız.
The gangster with the machine gun.
Otomatik silahlı gangster olayı.
You'll take two.30 caliber machine guns, 1,000 rounds of ammo per gun.
30 kalibrelik 2 makineli tüfek, her biri için 1000 atışlık mermi.
- Take a machine gun with you.
- Bir de makineli tüfek al.
Tell him to pull the machine gun out.
Makineli tüfeği çıkarmasını söyle.
When you get your men across, set the machine gun up to cover us. Go on.
Karşıya geçtiğinde bizi korumak için makineli tüfeği hazırla.
Treace, set the machine gun up over there at the head of the track.
Treace, makineli tüfeği yukarıya yolun başına kur.
- Machine gun in the belly.
- Karnından makineli tüfekle vuruldu.
Machine gun from a plane.
Uçaktan makineli tüfekle.
Hear that 20-caliber machine gun?
20 kalibrelik makineli silahın sesini duydun mu?
Lot of rifles and ammunition in that tower... but only one machine gun.
Kulede bir sürü tüfek ve cephane var ama tek makineli silah var.
I prattle on like a machine gun.
Makineli tüfek gibi sallayıp duruyorum.
- [Machine Gun Fires ] - [ Japanese Soldier Gasps] Hold your fire!
Ateşini tut.
One machine gun completely destroyed.
Bir makineli tüfek yuvası tamamen yokedildi.
That one on number one machine gun.
Bir numaralı makineli tüfektekini.
A Jap machine gun looking right down my throat.
Bana doğrultulmuş bir Japon taramalı tüfeği.
It was necessary to change the route to avoid the friendly fire of a machine gun.
Rotayı değiştirmek gerekiyordu. Çünkü makineli tüfek ateşinden korunmalıydık.
Give me the sub-machine gun, give doctor a hand!
Bana makineli tüfeği verin, doktora elinizi uzatın!
I can't hold. The machine gun's still got us pinned.
Makinalı tüfeği aşamıyoruz.
Atop this high ground sits a 14-inch gun, deeply embedded in the hillside, which in turn is defended by machine guns set in concrete pillboxes.
Bu tepede de bir top var. Yamacın iyice içinde. Onu da beton siperler içindeki makineli tüfekler savunuyor.
Two men stay in it... one at the wheel, the other at a machine gun.
İçeride iki adam var... Biri direksiyonda, diğerinde makinalı tüfek var.
He was armed with a machine gun.
Makinalı tüfeği vardı.
Left machine gun lower!
Sol makineli, daha aşağıya.
German wire, machine gun posts, identification of bodies.
Alman sınır, makineli tüfek mevzileri, cesetleri teşhis.
- Machine gun fire, sir.
- Makineli tüfek ateşinde, efendim.
- A bayonet or a machine gun?
- Süngüyle mi makineli tüfekle mi?
- Machine gun, naturally. That's my point.
- Makineliyle tabii ki.
They're both pieces of steel ripping into your guts... only the machine gun is quicker, cleaner and less painful, isn't it?
İkisi de midene giren çelik parçası sonuçta... ama makineli daha çabuk, temiz ve daha az acı verir, değil mi?
There were machine gun bullets landing all around- -
Her taraftan gelen makineli tüfek ateşi vardı...
I told him to go to Machine Gun Riley to get a story.
Ona, bir öykü almak için Makine Tüfek Riley'ye gitmesini söyledim.
Machine Gun Riley tossed me out of his second story window
Makina Tüfek Riley beni ikinci katının penceresinden attı
This machine gun doesn't shoot.
Makineli tüfek atışı yok.
destroy that machine-gun
Şu makineli tüfeği yok et.
2 snipers cut into our machine-gun nest and laid an egg.
Keskin nişancılar yuvamızı buldular ve yumurta koydular
Often when we made an arrest we had to walk into a rain of hoodlum machine-gun fire though we were forbidden by law to carry a revolver.
Ne zaman bir tutuklama yapacak olsak gangsterlerin kurşun yağmurlarına maruz kalıyorduk sanki bizim silah kullanmamız yasakmış gibi hiçbir şey yapamıyorduk...
They walk empty-handed into blazing machine-gun fire.
Boş elleriyle Makinalı tüfek ateşinin üzerine yürüdüler..
With a machine gun!
Silahlı soygundan içeri girmiş. Makineli tüfekle!
Did you guys have some machine-gun practice last night?
- Hey, Schulz. - Evet? Dün gece makinalı tüfek idmanı mı vardı?
They're pinned by machine-gun fire.
Önce makinalıyla sıkıştırdılar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]