Madam secretary перевод на турецкий
164 параллельный перевод
Madam Secretary, I'd like to address the delegates.
Sayın Sekreter. Delegelere seslenmek isterim.
Madam Secretary honorable delegates, ladies and gentlemen.
Sayın Sekreter saygıdeğer delegeler ve sayın konuklar.
Yes, yes, Madam Secretary, I gave him the orders.
Evet, emirleri ben verdim ona. Bu adam çekilmez biri.
Madam Secretary.
Sayın Bakan.
Madam Secretary, sir, I think we got something.
Sayın Bakan, galiba bir şey bulduk.
Madam Secretary?
Sayın Bakan?
Madam Secretary, we've got your comlink.
Sayın Bakan, bağlantı kurduk.
Madam Secretary, we've got your comlink.
Sayın Bakan, bağlantıyı kurduk.
Madam Secretary.
Sekreter hanım.
- Madam Secretary, this way, please.
- Sayın Bakan, bu taraftan, lütfen.
Indeed, Madam Secretary.
Gerçekten de, Sayın Bakan.
With all due respect, Madam Secretary, I'm CEO now.
Özür dilerim, Sayın Bakan, şirketi artık ben yönetiyorum.
Madam Secretary, are you concerned that the chemical recovered is used in the manufacture of nerve gas?
Sayın Bakan, bulunan maddenin sinir gazında kullanılması sizi endişelendiriyor mu?
- Madam Secretary...
- Sayın Bakan...
One more question, please. Madam Secretary.
Bir soru daha sorabilir miyim.Sayın Bakan.
- Madam Secretary.
- Sayın Bakan.
Madam Secretary, you will follow me?
Sayın Bakan, beni izler misiniz?
- Good morning, Madam Secretary.
- Günaydın, Sayın Bakan.
Thanks for joining us, Madam Secretary.
Bize katıldığınız için teşekkür ederiz, Sayın Bakan.
Thank you very much, Madam Secretary. That was Secretary for Defense, Lynne Warner.
Çok teşekkür ederiz, Sayın Bakan.Savunma Bakanı Lynne Warner bizimle birlikteydi.
What--what an extraordinary family you have, madam secretary.
Ne kadar fevkalade bir aileye sahipsiniz, başkanım.
The bad news is that Madam Secretary is insisting on her deadline... unless, of course, there is a hurricane.
Kötü haberse Bakan Hanımefendileri teslim tarihinde ısrarcı tabii şayet bir kasırga olmazsa.
Madam Secretary, we lost contact with one of our DSCS3 listening satellites orbiting Earth.
Sayın Bakan, Dünya yörüngesinde dolaşan SSİU3 dinleme uydularımızdan birisiyle bağlantıyı kaybettik.
Madam Secretary, we brought in several specialists to analyze the tissue samples we harvested from the being.
Sayın Bakan, canlıdan aldığımız doku örneklerini inceletmek üzere bazı uzmanları buraya getirdik.
Madam Secretary, as scientists we can't consent to this.
Sayın Bakan, bilim insanları olarak buna izin veremeyiz.
- Madam Secretary. They are sending in the drones.
- Sayın Bakan, robot uçaklar gönderiliyor.
- Madam Secretary, please.
- Sayın Başkan lütfen.
Madam Secretary, I understand the diplomatic risk. But the Chinese are sitting on a major advance in nuclear submarine technology.
Efendim, diplomatik riskleri anlıyorum, ama çinliler nükleer denizaltı teknolojileriyle büyük bir avantaj üzerinde oturuyorlar.
I have no reason to believe they've been captured, Madam Secretary.
Yakalandıklarına inanmak için bir nedenim yok, bakanım.
- Madam Secretary.
- Sayın sekreter.
Thank you, Madam Secretary.
Teşekkür ederim, sayın sekreter.
Madam Secretary, with all due respect do you really expect me to believe that a black man in Korea at a driving range in the middle of the night was- -
Sayın sekreter, saygım bir yana Kore'de gecenin bir yarısı, bir golf sahasındaki bulunan bir siyahın gerçekten şey olduğuna inanmamı mı bekliyorsunuz?
Madam Secretary.
- Bakan hanım.
Uh, yes, Madam Secretary.
Evet sayın genel sekreter.
Thank you so much, Madam Secretary.
Çok teşekkürler efendim.
Madam Secretary, you've already made your decision?
Şefim siz çoktan kararınızı verdiniz, değil mi?
Thank you for your time, Madam Secretary.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler, sekreter hanım.
Madam secretary, if anything goes wrong, I will hold myself responsible.
Sekreter Hanım, bir şey ters giderse sorumluluğu alacağım.
Madam Secretary. So good to see you.
Sizi gördüğüme sevindim.
Always so good to see you, Madam Secretary.
Sizi görmek her daim çok güzel Bakan Hanım.
I asked you not to get involved, Madam Secretary.
Karışmamanızı istemiştim Bakan Hanım.
Madam Secretary.
- Bakan Hanım. - Başbakan Hanım.
While his accomplice was dragging it body for the office of the secretary the second Mlee. Sainsbury Seale, it was altering the registers of M. Morley, to secure what the body seriates identified I eat it of Mme. Chapman.
Suç ortağı, cesedi sekreterin ofisine taşırken cesedin Madam Chapman olarak teşhis edilmesi için sahte Matmazel Sainsbury Seale, Morley'in dosyalarının etiketlerini değiştirdi.
This is the secretary of Madam von Dunayev.
Ben Madam von Dunayev'in sekreteriyim.
Madam Vice-President? Mr Secretary.
Sayın Başkan Yardımcısı, Sayın Bakan.
Madam President, you and Secretary Kanin need to move now.
Sayın Başkan, siz ve Sekreter Kanin, şimdi harekete geçmelisiniz.
I was thinking some kind of, uh, announcement to the media, perhaps by your press secretary, or maybe even by you yourself, Madam President.
Bir basın açıklaması falan yapılabileceğini düşünüyordum. Basın sözcünüz hatta belki de sizin tarafınızdan, Sayın Başkan.
Madam Zany. Secretary in charge of... Celebrations and Ceremonies.
Kutlama ve Törenlerden sorumlu sekreter Bayan Zany.
Madam Secretary.
Bakanım.
Madam Secretary!
- Buradayım.
Madam Secretary.
- Bakan Hanım.
secretary 332
secretary of state 33
secretary mccord 22
madame 2271
madam 4323
madame mayor 35
madam vice president 145
madame president 51
madame rosa 69
madame secretary 16
secretary of state 33
secretary mccord 22
madame 2271
madam 4323
madame mayor 35
madam vice president 145
madame president 51
madame rosa 69
madame secretary 16