Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ M ] / Maybe not yet

Maybe not yet перевод на турецкий

185 параллельный перевод
- Maybe not yet, honey, but you're going to. - [Laughing]
Belki tanımıyorsun tatlım ama tanıyacaksın.
Maybe not yet.
Belki henüz değil.
maybe not yet.
Belki henüz değil.
Maybe not yet, but it will.
Belki şimdiye kadar olmadı, ama olacak.
Maybe not yet.
Belki de henüz değil.
Maybe I'm not quite good enough yet but Manuel said I was getting...
Şimdilik o kadar iyi olmayabilirim... ama Manuel demişti ki, iyiye...
Maybe we're not quite ready yet.
Belki henüz hazır değilsindir.
Maybe you're not quite ready for the big time yet.
Belki sen de büyük işler için yeterince hazır değilsindir.
Maybe some day, but not yet.
Henüz değil. Belki bir gün, ama henüz değil.
Maybe the trouble is you're not used to it yet.
Sorun belki de henüz buna alışmamış olmandır.
Not that stiff yet, maybe later!
Olmaz, belki sonra!
If I was not born yet, maybe I have the same father as Yumiko.
Ben doğmadan önceyse belki de Yumiko ile babamız aynı olabilir.
Not yet, but maybe something better.
Daha değil, ama belki daha iyisi oldu.
Physics does not yet exist, only individual physical sciences, maybe.
Maddecilik henüz var sayılmaz, sadece ferdî fiziksel bilimler mevcut.
Maybe it's not yet time for her to die
Belli ki umduğumuzdan daha iyiymiş!
Well, maybe not completely yet, but I'm working on it.
- Harika görünüyorsun, Annabel. - Sağol.
Maybe the time is not yet ripe and he fears I might ruin his plan
Belki de zamanı değildi! Ve planını bozacağımdan korktu
Maybe we're not ready yet.
Belki henüz hazır değiliz.
The children are not in yet, maybe something happened.
Henüz çocuklar yokken, belki bir şey yapabiliriz.
Maybe Central America will let you go, but not yet.
" Belki Orta Amerika serbest bırakılmana izin verir ama henüz değil.
Maybe they're not hungry yet.
Belki de henüz acıkmamışlardır.
"Maybe it will come back." "Maybe but not yet."
- Belki ama hemen gelmez.
Maybe not, but I'm not in New York yet.
Belki değil, ama daha New York'ta değilim.
- Maybe they're not there yet.
- Belki daha varmamışlardır.
That doesn't mean a thing. They may not have announced it yet, or maybe they're waiting to hear from the kidnappers.
Basına duyurmamış ya da kaçıranlardan haber bekliyor olabilirler.
Not yet, maybe.
Şimdilik belki.
Maybe someday I'll end up there, but not yet.
Belki sonunda orayı boylarım ; ama henüz değil.
Maybe you do, after all, she's not a slut yet.
Belki istersin, her şeyden sonra henüz bir sürtük değil.
As yet they've not been published, maybe one day they will be.
Bunlar henüz yayınlanmadılar. Birgün yayınlanabilirler.
Maybe not in the same diagnostic detail as I see it, yet...
Gördüğüm detaylara göre aynı teşhis olmayabilir, henüz...
Bad news is there could be other vents, bigger ones, maybe ten times as big, which means we may not have seen the main eruption yet.
Kötü haber daha başka delikler olabilir, daha büyük, belki de on kat,.. .. yani henüz asıl patlamayı görmemiş olabiliriz.
Wow. So, okay, maybe that means you're not over Ross yet and you have issues with your father.
Tamam, belki de bunun manası Ross'u henüz atlatamadın ve babanla problemin var.
Maybe so but we're not at that point yet.
Belki öyle ama o noktaya henüz gelmedik.
You know, maybe it's not activated yet.
Belki de henüz kullanıma açılmamıştır.
- Not yet but maybe later...?
Şimdilik değil, ama belki de senin dediğin gibi dansçı olabilirim
- Maybe it's not done yet.
- Belki henüz yapmaz.
Maybe someday there would be eggs in her freezer. But not yet.
Belki bir gün buzluğa yumurtalarını koyardı ama henüz değil.
You're not quite there yet but maybe I've been dismissing you too easily over the years.
Henüz oraya gelemedin, ama belki de seni fazla kolay bırakmışımdır.
Over. Maybe they're not out of the woods yet.
Belki daha ormandan çıkmamışlardır.
- Maybe, but I'm not certain yet.
- Belki ama henüz emin değilim.
I think maybe Annie's not exactly ready to go yet.
Belki de Annie gitmek için henüz hazır değildir.
- Not yet, maybe, but...
- Henüz değil ama belki...
- Maybe in a few years, but no, not yet.
Belki birkaç yıl sonra olur. Ama henüz yok.
- Maybe Dave's not ready yet, Chuck.
- Belki de Dave daha hazır değildir. Hazır değilsin.
Maybe he's not on the plane yet.
Belki uçağa henüz binmemiştir.
Maybe he's not strong enough yet.
Belki henüz yeterince güçlü değildi.
Or maybe I'm not suffering enough yet.
Ya da belki, henüz yeterince acı çekmiyorum.
Maybe they have to wander because they're not quite at peace yet.
"Belki de gezinip durmaları huzuru bulamadıklarındandır."
- Not yet, but maybe you will.
- Henüz yok, ama belki de olacak.
Maybe it's not in the system yet?
Belki daha sisteme girilmemiştir.
- Maybe she's not ready yet.
- Belki henüz hazır değildir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]