More than usual перевод на турецкий
606 параллельный перевод
Gary's been feeling the heat a little more than usual today.
Gary bugün sıcağa karşı normalden daha hassas.
You're probably drinking a lot more than usual.
Normalden çok fazla içiyor gibisin.
It makes the gentlemen restless more than usual I mean.
Beyleri olağanüstü dinç yapar kastettiğim.
You've been eating and drinking more than usual.
Her zamankinden daha fazla yiyip, içiyorsunuz.
Not more than usual.
Her zamankinden fazla değil.
Not more than usual.
Hep olandan fazla değil.
Drills - no more than usual tomorrow.
Yarından itibaren artık talim yok.
I'll help the poor again tonight ; a little more than usual
Bu gece yine fakirlere yardım edeceğim, hem de her zamankinden daha çok.
I just reckoned you'd be sniffing around here more than usual now that Miss Miriam's back.
Bayan Miriam geldiği için her zamankinden fazla ortalıkta dolanırsın diye düşündüm.
Even more than usual.
Hatta alışılmışın dışında bir mutluluk.
- No more than usual.
Her zamanki kadar.
And now, please forgive me if my voice trembles a bit more than usual,... but how can one not be thrilled to introduce our guest of honour...
Sesim heyecandan titrerse lütfen beni affedin. Nasıl heyecanlanmam ki? Şu anda onu sahneye davet etmekten onur duyuyorum.
Maybe more than usual.
Her zamankinden biraz fazla belki.
No more than usual
Normalden daha fazla değil.
- Not more than usual.
- Alışılmıştan fazla değil.
Go to hell, I'm telling you, I didn't have a drop more than usual!
Beni rahat bırak! Her zamanki kadar içtim!
- No more than usual.
- Bildiğin gibi işte.
More than usual, but he'll be all right as long as the gin holds out.
Normalden ağır, ama cin tükenmedikçe bir şey olmaz.
No, no more than usual.
Hayır, her zamankinden farklı değildi.
No more than usual sir
Herzamankinden daha fazla değil efendim.
The sun was out, and everybody in the street looked more cheerful than usual... and there was a barrel organ at the corner by Harris's... and you know how I love barrel organs.
Güneş çıkmıştı, sokaktaki herkes her zamankinden daha neşeliydi ve Harris'in olduğu köşede bir laterna vardı. Laternaları ne kadar sevdiğimi bilirsin.
- No more so than usual.
- Her zamankinden çok değil.
To mark the occasion when Esther Blodgett saved Norman Maine from making even more a fool of himself than usual.
Esther Blodgett'in Norman Maine'i... her zamankinden de fazla... aptal durumuna düşmekten kurtardığı... bu gecenin anısına.
That's okay. I'm in the mood where you can make more than your usual quota of mistakes.
Bugün her zamanki hata kotasını aşmanıza... izin verebilirim.
You've been more peculiar than usual.
Olduğundan daha gariptin.
I'm so sorry to be late, my dear, but I... I had a little more trouble than usual.
Geciktiğim için üzgünüm, tatlım, fakat ben... başım olağandan biraz daha fazla derde girdi.
No more than usual.
Alışılmışın dışında değil.
So much more intriguing than the usual places.
Bildik yerlerden çok daha ilgi çekici.
I'll pay you much more than your usual rate.
Normal ücretinin fazlasını veririm.
I did a sketch of him that was shamelessly flattering..... for which he paid me more than my usual price.
Normal ücretimden çok daha fazla ödediği için arsızca pohpohlayan bir eskizini çizmiştim.
It seems as though our illustrious Governor is going to have more than his usual batch of questions to ask.
Ünlü yöneticimizin soracak daha çok soru yığını olacakmış gibi görünüyor. Yürüyün.
Oh, 10 miles more than his usual top speed.
Toplam hızınızdan 15 km / s daha fazla hız ortaya çıkıyor.
He reads very fast. Retains more than most of us might consider usual.
Hızlı okuyor, okuduğu normalin üzerinde bir seviyede aklında kalıyor.
One had to have a bit more bread than the usual ration, or a bit more tobacco by smiling nicely at the tobacconist.
İnsan, günlük istihkaktan birazcık daha fazla ekmek ya da tütüncüye güzelce gülümseyerek birazcık daha fazla tütün alabiliyordu.
We've been giving more credit than usual...
Bu aralar her zamankinden daha fazla borcumuz var...
We're showing a bit more cheek than usual, aren't we?
Yanağını her zamankinden fazla gösteriyor gibisin?
More than you consider usual?
- Düşündüğünüzden fazla mı?
You seem more interested than usual.
Ama neler olduğunu bana anlatmayı unutma.
As I think back, she had made more of an impression on me than... the usual pretty girl one sees at parties.
Sonra partide bulunan bir başka kadının bende çok farklı bir izlenim yarattığını farkettim.
That evening my mother was more intolerant than usual
O akşam annem her zamankinden daha az toleranslıydı.
It was more complicated than usual.
Normalden daha karmaşıktı.
Uh, there's some just plain old words that are sort of fun to, uh, think of or look at more closely than usual.
Düşününce komik gelen başka isimler de var. Mesela sıcak su ısıtıcısı.
Oh, it'smuch more interesting... than my usual work. But having to read and re-read all of this embarrasses me.
Her zaman yazdıklarımdan çok daha ilginç ama itiraf etmeliyim ki metninizi defalarca okumak zorunda kalmak beni utandırıyor.
Not more than the usual Saturday night.
Normal Cumartesi gecesi olayından fazlası değil.
The only thing I ask is that you couch your objections with a little more delicacy than usual.
İtirazlarını her zamankinden daha nazik bir biçimde yapar mısın.
It makes everyone here behave more irregularly... than the usual.
Burdaki herkesin davranışlarını... normalden daha düzensiz hale getirir.
Jimmy's gonna need more than his usual cockiness to defeat Milner here today.
Jimmy'nin Milner'ı yenmesi için, her zamanki ukalalığından fazlasına ihtiyacı olacak.
I'm finding this trip to Paris a little more bizarre than usual.
Bu Paris seyahatinin her zamankinden biraz daha... tuhaf olduğunu düşünüyorum.
We had a pleasant summer with more tourists than usual... including hordes of young people making the pilgrimage to Carnaby Street.
İyi bir yaz geçirdik, her zamankinden fazla turist geldi. Carnaby Sokağını tavaf eden sürüyle genç dâhil.
From what I heard, they're going to do even more fireworks than usual...
Duyduğuma göre normalden daha fazla havai fişek olacakmış...
- It might be more fun than the usual tidbits.
Klasik yiyeceklerden daha eğlenceli olabilir.
more than you know 97
more than you think 24
more than ever 118
more than you 43
more than you can imagine 30
more than anything else 28
more than enough 37
more than me 30
more than you'll ever know 22
more than anything 252
more than you think 24
more than ever 118
more than you 43
more than you can imagine 30
more than anything else 28
more than enough 37
more than me 30
more than you'll ever know 22
more than anything 252
more than likely 53
more than once 124
more than anything in the world 53
more than that 286
more than a few 27
more than a little 19
more than anyone 57
more than one 77
more than 287
usually 803
more than once 124
more than anything in the world 53
more than that 286
more than a few 27
more than a little 19
more than anyone 57
more than one 77
more than 287
usually 803
usual 64
more or less 614
more drinks 21
more tea 49
more to the point 94
more often than not 48
more time 37
more important 47
more minutes 101
more for me 58
more or less 614
more drinks 21
more tea 49
more to the point 94
more often than not 48
more time 37
more important 47
more minutes 101
more for me 58