Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ M ] / My dearest

My dearest перевод на турецкий

889 параллельный перевод
It's called Desire. It belonged to a beautiful lady. You're taking one of my dearest heirlooms.
Adı Şehvet'dir ve en değer verdiğim kadınlardan birine ait eşsiz bir parçadır.
Hear me now, my dearest.
Dinle beni sevdiğim.
My dearest Gilda and dear George.
Pek sevgili Gilda ve George.
Oh, my dearest, you can't marry him.
- Sevgilim, onunla evlenemezsin.
Enrico is the baritone of my company and one of my dearest friends.
Enrico ; oyunumuzun baritonu ve benim en iyi dostum.
You're my oldest and my dearest friend.
Sen benim en eski, ve en yakın arkadaşımsın.
My dearest friends.
En değerli arkadaşlarım.
My dearest Jane,
Sevgili Jane,
My dearest, sweetheart Klara, I can't stand it any longer.
Canım sevgilim Klara, artık daha fazla dayanamıyorum.
My dearest.
Sevgilim.
My dearest of Holmes.
En sevgili dostum Holmes.
I'd like you to meet one of my dearest friends.
En sevdiğim arkadaşlarımdan biriyle tanışmanı istiyorum.
He's a friend, one of my dearest friends.
En değerli arkadaşlarımdan birisi.
My dear little girl, my dearest little girl.
Küçük tatlı kızım, Benim sevgili küçük kızım.
Your mother was my dearest friend.
Annen en yakın dostumdu.
Would I had met my dearest foe in heaven or ever I had seen that day, Horatio.
Böyle bir günü görmektense, can düşmanımı cennette görseydim keşke, Horatio.
This have I thought good to deliver thee, my dearest partner of greatness, that thou mightst not lose the dues of rejoicing, by being ignorant of what greatness is promised thee.
Bunları sana hemen yazıyorum ki ; sen, benim şan ve şeref ortağım, sevinç payını eksik tatmayasın, yarın ne olacağımı bir an önce bilesin.
My dearest love,
Sevgili aşkım,
My dearest girl... You must believe how much I care for you.
Biricik sevgilim seni öyle çok önemsiyorum ki, inan bana.
Oh, I can do anything, my dearest.
Her şeyi yapabilirim, canımın içi.
Oh, Catherine, my dearest.
Catherine, bir tanem.
Well, anyway, this house belongs to Brad and Deborah Bishop... two of my dearest friends.
Her neyse, bu ev Brad ve Deborah Bishop'a ait çok değerli dostlarımdan ikisine.
- "Farewell, my dear, my dearest,"
- "Elveda ruhum, canım,..."
Oh, my dearest darling, you have saved me.
Ah canım, sevgilim. Beni kurtardın.
My dearest darling Marta, your words made me so happy I almost had to cry.
Canım sevgilim Marta sözlerin beni öyle mutlu etti ki, ağlamamak için kendimi zor tuttum.
My dearest darling, my beloved friend.
Bir tanem, canım arkadaşım.
My dearest darling Ernest... it is your very name that inspires me now... to take my future in my hands... burnt. as it were.
"Canım, sevgili Ernest'ım," "adın bana geleceğimi kendi ellerime alma konusunda büyük bir" "ilham kaynağı oluyor ve adın, varlığıma işlenmiş durumda."
- My dearest Algernon.
- Sevgili Algernon!
And this is Steve Kearney, my lawyer, my guide, and my dearest friend.
Bu bey de Steve Kearney. Avukatım, rehberim, can yoldaşım. - Bay Kearney.
My dearest friends, Eve and George Ralstin.
- Can dostlarım Eve ve George Ralston.
And this pig tried to force himself on the wife of my dearest friend.
En yakın arkadaşımın karısını da rahatsız etmiş.
Maurice, my dearest, I believe there is a God.
Maurice, sevgilim, Tanrı'ya inanıyorum.
Goodbye, my dearest, dearest love.
Hoşça kal benim sevgili aşkım.
"My dearest Desiree, alone and brave you have toiled on all these years" "sacrificing all for the pledge of our love."
"Bir tanem Desiree, bunca yıldır aşkımız için her şeyi feda ederek uğraştın didindin durdun."
It's you, my dearest Nicholas!
Sensin, sevgili Nikolai!
- Sonya's my dearest friend.
- Sonya çok sevdiğim bir arkadaşım.
- Sleep, my dearest.
- Uyu, kıymetlim.
She was my dearest friend when we were in show business together.
Birlikte gösteri işinde iken en sevdiğim arkadaşımdı.
It has always been my dearest wish.
Daima bunu arzu etmiştim.
I've got more than enough for both of us and it's the dearest wish in my heart to support you.
Benim servetim bize yeter de artar bile. En büyük arzum sana destek olmak.
Oh, my own dearest do you doubt it?
Bitanem, bundan şüphen mi var?
My own dearest.
Canım benim.
My very dearest friends too.
Benim çok sevgili dostlarım.
Something to remind me always of the town that was my home... and of my three very dearest friends... whom I want never to forget.
Evim olan kasabamı ve asla unutmak istemediğim en değerli üç arkadaşımı bana daima hatırlatacak olan bir şey.
She's one of my oldest and dearest friends.
Benim en eski ve en iyi dostlarımdandır.
Seal up these fruits of my sorrow, so that posterity may know how Nero grieved for his dearest friend and truest critic.
Kederimin işareti olan bu damlaları saklayın ki gelecek nesiller, Neron'un en iyi dostu ve eleştirmeninin ardından ne kadar da hüzünlendiğini bilsinler!
Oh, dearest Alice, if ever I have a change of heart towards you, it'll be because my heart has ceased to beat.
Sevgili Alice eğer kalbim değişecek olsa size yönelir yine çünkü kalbim durmadan atacak.
Dearest Father, we shall be graduating next week and I shall be getting my diploma.
Sevgili Baba..... haftaya mezun olup diplomamı alıyorum.
What I was thinking at that very moment... was that outside of Kenneth, my father is the dearest man... in the whole world.
O anda Kenneth hariç babamın dünyanın en iyi adamı olduğunu düşündüm.
" Dearest Natasha, my fate has been sealed, to be loved by you or die.
"Sevgili Nataşa, kaderimde ya sizi sevmek ya da ölmek yazılı."
" And it would be my dearest wish
Bir teğmen dedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]