Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ N ] / Never

Never перевод на турецкий

374,458 параллельный перевод
Mary Margaret, on the other hand... She's never stood up to me.
Diğer yandan ise, Mary Margaret bana asla karşı koyamazdı.
I never should have sent an emissary to do what only I can.
Kendim yapabilecekken yerime elçi yollamamam gerekirdi.
Why is it never past their bloody bedtime?
Neden şu kahrolası uyku vakitleri gelmek bilmiyor?
Find Emma now, and she will never fulfill her destiny, the curse will never be broken, and everyone will be trapped here forever. What do you expect us to do...
Emma'yı şimdi bulursanız yazgısını asla gerçekleştiremeyecek lanet asla bozulamayacak ve herkes burada sonsuza dek tutsak kalacak.
I swore I would never leave you alone again, and now the Final Battle is coming.
Seni bir daha bırakmayacağıma söz vermiştim bir de şimdi son savaş çıktı.
If we go through that door, Emma will never become the Savior.
Eğer biz o kapıdan geçersek, Emma asla Kurtarıcı olmayacak.
I should have told you what I did to your grandfather all those years ago, and I should never, never have even considered running away.
Dedene yaptıklarımı yıllar önce anlatmalıydım... Kaçmayı aklımdan bile geçirmemem gerekirdi.
Yeah, I've never seen anything like that in my life. You know what?
Evet, hayatımda böyle bir şey görmedim.
A gentleman never abandons his drink.
Bir centilmen kadehini asla bırakmaz.
You know, I've got to say, I've never seen anyone get seasick on a docked boat before...
Söylemeliyim ki daha önce bağlı bir teknede deniz çarpıntısı yaşayan görmemiştim.
Sure. Well, your hard work has paid off, because in over 30 years in this business, I have never seen a more perfect downstairs on a lady.
Fakat sıkı çalışmalarınız meyvesini vermiş çünkü 30 yıllık meslek hayatımda sizinkinden daha kusursuz bir yavru vatanı olan bayan görmedim.
I need you to never, ever call again.
Bir daha asla ve asla aramamanı istiyorum.
I will never be a part of this, do you hear me?
Asla bunun bir parçası olmayacağım duydun mu beni?
Nope, never seen them.
Hayır, onları hiç görmedim.
I never meant for you to get pulled off your detail.
İşinden olmana sebep olmak istemezdim.
Josie's friend is a prostitute, a good one, and if I know anything about prostitutes... and believe me, I do... they never forget a face.
- Evet. Josie'nin arkadaşı fahişedir, en iyilerden, ve fahişeler hakkında bir şey biliyorsam, ki inanın bana biliyorum, gördükleri yüzü asla unutmazlar.
A lady never tells...
Bir kadın asla söylemez.
Then you never have to see my uncool ass ever again.
O zaman amansız iyi olmayan beni bir daha görmek zorunda kalmazsın.
You never know who's listening.
Kimin dinlediğini asla bilemezsin.
You'll never believe it.
- Buna asla inanmayacaksın.
I would never call Howard.
Howard'ı asla aramam zaten.
Leonard, in the world of theoretical physics, you never finish ; so much is unprovable.
Leonard, kuramsal fizik dünyasında hiçbir zaman sonuca ulaşamazsın ;
Never box yourself in with an unnecessarily low rule number. Two :
Birinci kural, asla kendini gereksiz yere az sayıda kurala bağlama.
Change the name, and this never sees the light of day. I don't like losing.
Adını değiştir ve bunların hepsi gizli kalsın.
I never want to eat crow meat again.
Bir daha karga yemek istemediğimi öğrendim.
I feel bad that I never have the stuff that you want at the store.
Aradıklarını dükkânımda bulamıyorsun diye üzüldüm ve...
I'll never make it up there in time.
Yetişmem mümkün değil!
Come any closer, you'll never poop again.
Bir adım at, bir daha kaka yapamazsın.
I'll never hear the end of that. "
Yoksa söylenir durur şimdi. "
It was never life-threatening, it was just life-dampening.
Hiç hayati tehdit oluşturmadı, sadece hayatımı yavaşlattı.
First of all, if Italians went through slavery, they'd never shut the fuck up about it, you know that.
Öncelikle köle olan İtalyanlar olsaydı hayatta çeneleri kapanmazdı, bunu biliyorsunuz.
I've been in some awful situations, never came close to singing about it once.
Epey rezil durumlarda bulundum ama hiç hakkında şarkı söyleyesim gelmedi.
So, up until five years ago, I'd never been in love before, and then I met a woman, and we fell in love, and it was great.
Beş yıl öncesine kadar hiç âşık olmamıştım, sonra bir kadınla tanıştım ve birbirimize âşık olduk, harikaydı.
Even though I've never heard a woman describe another woman by her character.
Daha önce bir kadının, bir diğerini karakteriyle tanımladığını görmedim ama.
I've never heard a woman be, like, "You have to meet my friend Jill."
Bir kadının, " Jill'le tanışmalısın.
Never about her personality.
Kişiliğiyle alakası olmuyor.
I've never seen a guy on the street :
Sokakta hiçbir erkek,
Also, I never know what guys think is gonna happen.
Ne olacağını sanıyorlar, onu da anlamıyorum.
Yeah, men never say this, and I'll say it right now :
Evet, erkekler bunu hiç söylemiyor ama ben söyleyeceğim :
Meanwhile, flexibility has never been an issue in my entire dating life.
Ama esneklik, ilişki hayatımda daha önce hiç mesele olmamıştı.
I've never once been sleeping with a girl and been, like,
Bir kez olsun, bir kızla yatarken
He never understood, I wanted a relationship with him, so I would always try, you know, despite his behavior.
Onunla bir ilişkim olsun istiyordum, o yüzden hep çabalıyordum, onun aksi davranışlarına rağmen.
He did things to them I'll never forget.
Onlara asla unutmayacağım şeyler yaptı.
Richard never belonged anywhere else.
Richard asla başka bir yere ait olmadı.
A US Power Grid has never been compromised by hackers for one reason.
Bir ABD enerji şebekesi hackerlar tarafından bir sebepten hiçbir zaman saldırıya uğramamıştır.
Never mind.
Sormadım say.
There's never enough time, is there?
Zaman dediğin hiç yetmiyor mu ne?
Never, Kimmy Jimmel.
Asla Kimmy Jimmel.
They never...
Asla...
My phone's out of battery, but I've never looked around and been, like... [humming tune]
Şarjım da bitmişken, her şeye rağmen hiç etrafıma bakıp...
I never check that e-mail address ", and I just checked it, and I gotta say, I read your note. "Pretty fair."
Haklısın. " dedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]