Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ N ] / Nobody has

Nobody has перевод на турецкий

1,704 параллельный перевод
And they get to ski these lines that nobody has ever seen before.
Ve daha önceden görülmemiş yollardan kayma fırsatı buluyorlar.
But in all it's history, nobody has ever conquered it.
Ama bütün tarihinde,... hiç kimse Suzuran'ı fethedemedi.
Oh'disappeared Without a Word four days ago'ma'am. Nobody has seen him including those Who owe him money.
Dört gün önce tek kelime etmeden gitti ona verdiğim parayla birlikte.
I have known many people in my life, but nobody has ever done anything like this for me.. .. what you have done, being a stranger.
Hayatımda bir çok insan tanıdım, ama hiçkimse daha önce benim için böyle bir şey yapmamıştı..... senin yaptığın gibi...
Nobody has to die.
Kimse ölmek zorunda değil.
The signal has been playing for the last 16 years, and nobody has heard it.
Sinyal son 16 yıldır tekrar etmekteydi, ve kimse onu duymadı.
Nobody has to be home by midnight.
Kimse eve gece yarısından önce gitmez.
Or nobody has to beat anybody up.
Kimse kimseyi pataklamak zorunda da değil.
Nobody has a place to stay.
Kimsenin kalacak bir yeri yok.
If the movement doesn't succeed, nobody has any chance.
Hareket başarılı olmazsa, kimsenin hiçbir şansı yok.
- Nobody has to know anything.
- Kimse bir şey bilmek zorunda değil.
NOBODY HAS TO KNOW.
Bunu kimsenin bilmesine gerek yok.
NOBODY HAS TO KNOW.
Kimsenin bilmesine gerek yok. Güzel.
Nobody has ever asked me about that house before.
Daha önce hiç kimse o ev hakkında bana bir şey sormamıştı.
And, as of today, nobody has found one.
Ve günümüzde kimse bunlardan bir tane bulamadı.
I wouldn't give it four stars, but nobody has been shot to death here in the last half hour.
Buraya dört yıldız vermezdim ama, Burada yarım saat önce hiç kimse vurulmamış.
- Nobody has her balls any more.
Artık ipini tutan kimse yok.
Nobody has to tell me that. But, I had to make a choice.
Kimse benden bunu istemedi ama bir seçim yapmalıydım.
Nobody has ever smoked in our bedroom.
Bizim yatak odamızda hiç sigara içilmez.
Are you sure that nobody has seen us?
Kimsenin bizi görmediğinden emin misin?
Nobody has an excuse to bomb Iran, nobody has an excuse to invade Iran.
Hiç kimsenin İran'ı bombalamak için bahanesi olmaz. Hiç kimsenin İran'ı istila etmek için bahanesi olmaz.
Nobody has a problem with the Celtic race.
Kimsenin Kelt ırkıyla bir sorunu yok.
Nobody has an excuse to bomb Iran.
Kimsenin İran'ı bombalamak için bahanesi olmaz.
Nobody has an excuse to invade Iran
Kimsenin İran'ı istila etmek için bahanesi olmaz.
When I grew up, Nobody has arranged a party like this for me.
Küçüklüğümden beri hiç kimse bana böyle bir parti yapmadı.
because nobody has seen your faces before
Çünkü kimse daha önce yüzlerinizi görmedi.
Nobody has noticed there is anything amiss.
Kimse kötü bir şey olduğunu fark etmedi.
Ever since I switched to this, nobody has noticed I'm wearing a wig.
Bunu taktığımdan beri, kimse peruk olduğunu anlamadı!
Nobody has known for 500 years.
500 yıldır hiç kimse bu bilgilere ulaşamadı.
Nobody has ever called me a feast before.
Daha önce kimse bana böyle söylememişti.
Nobody has better access to those statistics than the president.
Bu istitastikleri Başkan'dan iyi kim bilecek?
Nobody has.
Kimse görmedi.
Nobody has more Zodiac crap than you do.
Zodiac'la kafayı senden daha çok bozmuş biri daha yoktur.
- Nobody has.
- Kimse gelmiyor.
Pepper, nutmeg, cinnamon, cloves, in exchange for a poppycock badge of merit and a charter signed and sealed with wax crimson somewhere in the misty marshes of the Maas, which nobody has even heard of...
Saçma bir yetenek rozeti karşılığında biber, Hindistan cevizi, tarçın, karanfil. Ve Maas'ın gizemli bataklıklarında bir yerde kırmızı balmumu ile imzalanıp mühürlenen anlaşma. Ki hiç kimse tarafından duyulmamış.
And nobody has any alliances.
Ve kimsenin müttefiki yok.
So the first thing any Magus has to be prepared to do is kill other Magi. I guess nobody ever taught you that.
Bu nedenle en baştan beri, bütün büyücüler birbirini öldürmeye hazırlıklıdır ve bunu... sen kimseden öğrenmedin.
Of course, nobody knows why they're watching her, and she has no idea that she's being watched.
Tabii kimse neden izlediğimizi bilmiyor. Kız da izlendiğini bilmiyor.
Like something nobody else in the Montecito has.
Montecito'da kimsenin sahip olmadığı bir şey.
And nobody here has a clue to what any of that actually means.
Peki burada bunun ne anlama geldiği hakkında herhangi bir fikri olan var mı?
Nobody has what we have.
Bizde olan şey kimsede yok.
Nobody else has walked yet.
Şimdiye kadar yürüyebilen olmamış.
The house of El has a lot of family secrets that nobody ever discussed.
El ailesinin, tartışmaya açık olmayan pek çok aile sırrı var.
OK, why has nobody, including you, responded to my invitation tonight?
Neden bu geceki parti davetiyeme sen dahil kimse cevap vermedi?
that we lost a script, a director, and a story today, all of who are your fucking clients, you can bet your ass that nobody who has ever been close enough to smell your breath, will ever be welcome at the studio again.
Çünkü eğer girip Richard Wimmer'a, bir senaryo, yönetmen ve bir hikaye kaybettiğimizi söylersem, senin o tüm gerzek müşterilerin, kıçın üzerine bahse girebilirsin ki nefesini koklayacak kadar yakınına girmiş herkes, asla bir daha bizim stüdyoda iş yapamaz.
He has come to Punjab and nobody gave him buttermilk?
O Punjab dan gelmiş ve siz daha ona ayran ikram etmediniz mi?
Has nobody told you the story of Humpty Dumpty?
Sana bodurla şişkonun hikayesini anlatan olmadı mı hiç?
You know the network is built so that there's nobody in charge that everybody has control over their own communications.
Biliyorsunuz, ağ inşa edilirken en tepede sorumlu ya da görevli kimse yoktu ve herkes kendi iletişimden kendisi sorumluydu.
Don't give me some ghost story about a woman who kills you if you scream, because nobody in this town has ever heard of Mary Shaw or your little fairy tale.
Bana yine o çığlık atanı öldüren hayalet masalını anlatma. Çünkü kasaba da Mary Shaw adını ya da o küçük peri masalını duyan yok.
That's why nobody likes us, man,'cause everything in America has to be franchised and standardized and "cerealized"
İşte bu yüzden farklıyız, dostum. Çünkü Amerika'da her şeyi büsbütün homojenleşene dek pazarlamak ve standartlaştırmak ve "Gevrekleştirmek" gerek, değil mi? !
No. Look, an underdog is someone who has been counted out and nobody expects them to win.
Bak, haksızlığa uğrayan demek, nakavt olmak demektir ve kimse kazanmalarını beklemez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]