None of them перевод на турецкий
2,393 параллельный перевод
I've contacted the military, the US embassy, you know, none of them have influence there.
Askeriye, Birleşik Devletler Büyükelçiliği ile irtibata geçtim bilirsin, hiçbirisinin orada etkisi yok.
None of them came back from this wretched place, What other proof do you need?
Hiçbiri geri dönmedi. Dahasına gerek var mı?
I have a son and four grandchildren some of whom have threatened to sue me and have actually sued me and none of them visit or appear to care about me.
Bir oğlum ve dört torunum var... Torunlarımdan bazısı beni dava açmakla tehdit etti bazısı gerçekten dava açtı ve hiç biri ziyaret edecek kadar beni önemsemiyor.
None of them paid Quintana's rent a few weeks ago, like Fowler did.
Hiçbirisi Quintana'nın parasını ödemedi aynı Fowler'a yaptıkları gibi.
Had my share of lawyers, but none of them ever fought for me like that.
Avukatlarla epey geçmişim var, ama hiçbiri benim için böyle savaşmamıştı.
None of them are as fit as my one outside.
Hiç biri dışarıdaki hatunum kadar taş değil.
I mean, no one could say absolutely why he did it, but perhaps Dixon believed that after killing Wratten there'd be a revenge none of them could hope to escape.
Kimse kesinlikle hangi nedenden yaptığını söyleyemez. Belki de Dixon Wratten'ı öldürdükten sonra kimsenin kurtulamayacağı bir intikamın kendini beklediğini düşündü.
None of them have links to the terrorists that were responsible for your wife's death.
Hiçbirisinin teröristler ile bağlantısı yok ve eşinin ölümünden de sorumlu değiller.
But none of them had once fought for their own lives.
Lâkin gerçek bir savaşa hiç katılmamışlardı.
But none of them were my mom's.
Hiç biri kardeşim değil ama.
All three were single businessmen traveling through town, but none of them worked in similar fields.
Üçü de bekar işadamı.. ... şehirlerarası seyahat yapıyorlar. Ama hiç biri benzer alanlarda çalışmıyorlar.
None of them have girlfriends their own age.
Hiçbirinin sevgilisi kendi yaşında değil.
But none of them admits be a homicidal maniac.
Ama hiçbiri manyak bir katil olabileceğini onaylamıyor.
And none of them were Chris Bunce.
Pek çok şeydi ve hiçbiri Chris'te yoktu.
Maybe all of these women are bad elvises, maybe none of them are, and maybe
Belki bu kadınların hepsi çete üyesidir belki de hiçbiri. Ama belki de...
- Can't get none of them on the phone? - No, they all ducking me, brah.
Hiçbirine telefonla ulaşamıyor musun?
None of them are happy.
Zaten hiçbiri mutlu değil.
Oh, Mia, I've known you for nine years, and you've worn a lot of pants in that time, and none of them have changed you in any way.
Mia, seni dokuz yıldır tanıyorum, ve bu süre içinde bir sürü pantolon giydin, ve hiç biri aslında kim olduğunu değiştirmedi.
I've been with a lot of guys, Daniel, a lot... but none of them have touched me the way that you have.
Çok adamla birlikte oldum, Daniel. Hem de çok. Ama hiçbiri senin bana dokunduğun gibi dokunmadı.
Heart disease, cancers, strokes rheumatoid conditions, autoimmune conditions in general mental health conditions, addictions... none of them are genetically determined.
Kalp hastalığı, kanserler, felçler romatizmal sorunlar, bağışıklık sistemi sorunlarının çoğu akıl sağlığı sorunları, bağımlılıklar... Bunların hiçbiri kalıtımsal değildir.
None of them would betray her.
Hiçbiri onu ele vermedi.
And none of them know anything about the driver.
Ve hiçbiri de şoför hakkında bir şey bilmiyor.
None of them do.
Hiç birinin yok.
And none of them require you walking out of here.
Ve hiçbiri buradan canlı çıkmanı gerektirmiyor.
None of them ever say please or thank you - that's what really fucks me off.
Hiçbiri en azından teşekkürler veya lütfen bile demiyor gerçekten gıcık oldum.
It's the job of Customs Officer Steve Downes and his dog Bobo to ensure none of them contain drugs.
Gümrük Memuru Steve Downes ve köpeği Bobo'nun görevi tüm uyuşturucu maddelerine geçit vermemek.
None of them showed any signs of it, but there is burning inside her nostrils.
Hiçbirinde izi görünmüyor, ama burun delikleri içinde yanma var.
Our witnesses were so scared by the gunshots, that none of them took a good look at the shooter.
Görgü tanıkları, silah seslerinden öyle korkmuşlar ki ateş edene iyice bakamamışlar.
The bad news was that none of them were very good.
Kötü haber ise hiçbiri çok iyi durumda değildi.
None of them can think of anybody with a revenge motive.
Hiçbirinin aklına intikam almak isteyecek biri gelmiyor.
Sir, what about Whittaker's contact book? Each one thinking the other one had it yet none of them did. The "Bible"?
Whittaker'ın kişi listesi, şu İncil, hepsi onun peşindeydi.
None of them gave anything away about themselves.
Kimse kendisi hakkında fazla bir şey söylemiyor.
We have three settings. None of them match.
Üç takımımız var, hiçbiri de birbirine uymuyor.
One, none of them showed any sort of payment for the actual cruise.
Gözüme iki şey çarptı. Birincisi, hiçbiri tekne gezisi için herhangi bir ödeme yapmamış.
None of them have anything to do with Magnus.
Bunlardan hiç birinin Magnus'la bir ilgisi yok.
He doesn't talk much about life after the war, none of them do.
Herkes gibi savaştan sonraki isteklerinden bahsetmiyordu.
None of them were on the guest list.
Hiçbiri davetli listesinde yoktu.
None of them would have shot their colleague.
Onların hiçbiri bir meslektaşını vurmaz ama. - Hiçbiri.
It's a lucky thing none of them were trained by a Master-at-Arms like your Ser Rodrik.
Hiçbirinin senin Sör Rodrik'in gibi bir kılıç ustası tarafından eğitilmemesi büyük şans.
None of them are consistent.
Bunlar pek doğal kareler değil.
Almost every single one of them said that they regretted it as soon as their foot left that iron, and none of them ever tried to kill themselves again.
Her biriyle tek tek ilgilendi. Söyledikleri ortak şey o köprüyü terk ettikleri anda, hayat bağlandıkları ve bir daha asla böyle bir şeye kalkışmak istemedikleriydi.
I... I've got all these great ideas, but none of them are good enough.
Harika fikirlerim var ama hiç biri yeterince iyi değil.
- I wanna make sure you get any messages... from any friends that might call, which none of them did. - Thank you.
Teşekkür ederim?
I'll marry none of them.
Hiç birisiyle evlenmem.
None of them have been able to figure it out.
Hiçbiri sebebini bulamadı.
- None of them are Starks.
- Hiçbiri Stark değil.
None of them makes a move without his approval.
Onun onayı olmadan hiçbiri hareket etmiyor.
No, no, none of them own a white horse.
Hayır. Hiçbirinin beyaz atı yok.
Better still, she says she can save them VAT if they pay in cash, and none of it shows up in her filed accounts.
Daha iyisi, eger nakit oderlerse KDVyi dusebilecegini soyluyor, ve kayitli hesaplarinin hic birinde gozukmuyor.
None of them do.
Hiçbiri bilmiyor.
or Pearl Harbor, stole films with supporting roles and then turned around and blew them away on Broadway. None of that will matter once you do television.
yardımcı rollerde olduğun filmleri çalıp, kendini düzeltip, bunlarla Broadway'de patlama yapsan bile bir kez bile televizyona çıkarsan bunlar tüm önemini yitiriyor.
none of your fucking business 29
none of the above 48
none of your business 604
none of my business 113
none of your damn business 35
none of us 41
none of us are 53
none of it 118
none of us can 26
none of you 45
none of the above 48
none of your business 604
none of my business 113
none of your damn business 35
none of us 41
none of us are 53
none of it 118
none of us can 26
none of you 45