Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ N ] / Not another step

Not another step перевод на турецкий

95 параллельный перевод
- Not another step.
Bir adım daha atma!
Not another step.
Bir adım daha atmayın.
Not another step, Kramer!
Bir adım daha atma, Kramer!
Not another step!
bir adım daha atma!
Glorious comrade Stalin... has ordered not another step backwards.
Kudretli yoldaş Stalin bir adım bile geri çekilmememizi emretti.
Not another step!
Bir adım daha atma!
Not another step.
Bir adım daha atma.
Not another step.
Bir adım daha atma!
- Not another step.
- Bir adım daha atayım deme.
Not another step.
Tek adım daha atma.
Not another step, lady!
Sakın bir adım daha atma!
She thinks "Not another step in that direction."
Yapmak ister. Fakat bu yönde fazla ileri gitmez.
- Right there, not another step!
- Orda kal, bir adım daha atma!
Not another step...
Bir adım daha atayım...
No, no. Not another step.
Bir adım daha atmayın.
Ladies and gentlemen, today we take not another step towards annihilation, but the first step on the path to peace.
Bayanlar ve baylar bugün yıkım yolunda değil barış yolunda ilk adımı atacağız.
Not another step.
Bir adım daha atma
Not another step. Get down.
Bir adım daha atma.
Not another step
Bir adım daha atmayın
- Not another step, Patrick.
Yaklaşma Patrick.
Not another step, boy.
Bir adım daha atma evlat.
- All right, not another step!
- Tamam, bir adım daha atma!
I wouldn't climb another step, not even to get up to heaven.
Cennete gitmek için bile merdiven çıkmam.
... sculptured portals, ranks of doors, galleries... transverse corridors leading to deserted salons... encrusted with the ornamentation of another age... silent rooms, where footsteps are absorbed... by carpets so heavy, so thick... that one hears no step... as if the very ear were far away... far away from this numb, barren decor... far from this elaborate frieze beneath the cornice... with its branches and garlands... like dead leaves... as if the floor were still sand and gravel, or stone slabs... over which I advanced once again... as though to meet you... between richly panelled walls... stucco, moldings, paintings... framed prints amidst which I advanced... among which I found myself already... waiting for you... very far from the setting I stand in now... before you, waiting again... for one who will not come again... who will no longer keep us apart... tear you from me.
... oymalı girişler, sıra sıra kapılar, galeriler... başka bir çağdan kalma süslemelerle bezenmiş... metruk salonlara götüren birbirine dik koridorlar... sessiz odalar ; çok ağır, çok kalın halıların... ayak seslerini yuttuğu... adımların duyulmadığı... sanki dalıp gitmiş sırdaşlar... bu cansız, yavan dekordan çok uzaklara... kornişin altında, ölü yapraklar gibi dal ve çelenkleriyle... özenle hazırlanmış... bu frizden uzaklara... üzerinde bir kez daha yürüdüğüm zemin sanki hâlâ... kum ve çakıl veya taş döşeme... sana kavuşmak için adeta... zengin ahşap kaplamalı duvarlar arasında... ustuka, silme, tablolar... aralarından geçtiğim çerçeveli gravürler... seni beklerken içlerinde çoktan... kendimi bulduğum... şu an senin huzurunda bulunduğum mekândan... çok çok uzaklarda ; ve yine beklerken... bir daha gelmeyecek birini... artık bizi ayıramayacak birini... seni benden koparan.
I'm not walking another step.
Bir adım daha atmıyorum!
Rudi, you stop that right now or I'm not going to go another step.
Rudi, hemen kes şunu, yoksa bir basamak daha çıkmam.
I'm not going another step until somebody gets me my dinner.
Bunu yazılı olarak alabilir miyim? - Bekle bir dakkika. Biri bana yemeğimi getirmeden bir adım daha atmayacağım..
WE'RE NOT TAKING ANOTHER STEP...
Bir kaç şeyi çözmeden...
In other words, when things start to look really bad, why not step back and have another look at'em?
Bir başka deyişle, işler sarpa sarıyor gibi görünmeye başladığında neden bir adım geri çekilip, ona bir kez daha bakmıyoruz?
I'm not going another step until you apologize to me.
Benden özür dileyene kadar tek bir adım bile atmayacağım.
I'm not taking another step.
Bir adım daha atmayacağım.
I am not gonna stand around while another member step away and kill himself Okay?
Aileden biri daha kendini öldürürken hiçbir şey yapmadan duramam.
I'm not walkin'another step with the likes of them.
Onun gibilerle başka bir adım atmıyo'm!
Do not follow me another step, or I will tie you down, rip off your clothes, and make you nice and comfortable.
Arkamdan bir adım daha atma yoksa seni bağlarım, kıyafetlerini çıkartırım ve kendini iyi ve rahat hissetmeni sağlarım.
Don't take another step, i'm warning you, not one more step.
Bir adım daha atma. Seni uyarıyorum bir adım daha atma.
Tell her not to take another step, Dexter.
Tek bir adım bile atmasın Dexter.
Because I'm not taking another step until I get my daughter, and get her the fuck out of here. Period.
Çünkü kızımı alıp buradan çıkarana kadar tek bir adım bile atmayacağım.
As you make no secret of your matchmaking, I assume that you would not have taken this drastic step unless you had another suitor in mind.
Çöpçatanlık yaptığın bir sır olmadığına göre, aklında uygun başka biri olmasaydı bu adımı atmayacağını farz ediyorum.
Nancy would not advance another step, but would call out to ask some pointless question.
Nancy, fazla yaklaşmaz ama kapıdan anlamsızca sorular sorardı.
He did not take another step
Bir adım daha atmamış.
Do not take another step!
Bir adım daha atma!
Oh, oh, do not take another step, Despereaux.
Bir adım daha atma, Despereaux!
I'm not taking another step until you explain to me again.
Çünkü bir daha açıklamazsan bir adım daha atacak değilim.
Do not take another step.
Bir adım daha atma.
Do not take another step.
Sakın yaklaşayım deme.
Not another step.
Sakın adım atma.
Not another step!
Tek adım daha atma.
Tell me where we are going or I'm not going to take another step.
Nereye gittiğimizi söyle. Yoksa adımımı dahi atmam.
I'm not takin'another step until you give me some answers.
Bana bazı cevaplar verene kadar bir adım daha atmayacağım.
I am not moving another step until somebody tells me what the hell...
Biri bana neler olduğunu anlatana kadar burdan bir adım daha atmıyorum.
Do not take another step forward!
Bir adım daha atmayın!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]