Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ P ] / Penny can

Penny can перевод на турецкий

357 параллельный перевод
- Hello. I was just asking Penny how can I keep my mind on the music... if she dresses like that.
Ben de Penny'e, böyle giyinirse aklımı nasıl müzikte tutabileceğimi soruyordum.
You can be the first one to congratulate us.
Bizi tebrik eden ilk kişi olabilirsin. Penny'le konuşmak istiyorum.
Penny, we can make up a lot of these before the Fourth of July and sell them for 10 cents a string.
Penny, 4 Temmuz'dan önce bunlardan bir sürü yapıp... tanesini 10 sente satabiliriz.
That penny-pincher can afford the best detective there is.
Bu cimri herif en iyi dedektifi tutabilirdi.
Why he ever started this cheap penny-ante Building and Loan l'll never know. But neither you nor anybody else can say anything against his character, because his whole life was...
İnşaat ve Kredi Birliğine neden başladığını bilimiyorum ama onun karakterine bir şey söyleyemezsiniz çünkü hayatı boyunca...
And I sweat blood up here and don't get a penny
Ben de burada canımı dişime takıyorum ama tek kuruş alamıyorum.
But even I can sometimes feel a penny drop...
Ama bazen ben bile kendimi değersiz hissediyorum...
To the lovely, romantic Fountain of Trevi, where hope can be had for a penny.
Bir peniyle umudun varolduğu, güzel, romantik Trevi Çeşmesine.
Of course my brother can use every penny he can lay his hands on.
Kuşkusuz kardeşim eline geçirebileceği her kuruşu kullanabilir.
I hope you can sleep, Penny.
Umarlm uyuyabilirsin, Penny.
- But he can't be, Penny.
- Ama olamaz, Penny.
Penny, can you hear me?
Penny, beni duyuyor musun?
You can put a penny on the bonnet, sir, and I promise you the coin won't vibrate one iota.
Kaportanın üzerine bir peni koyun, paranın bir gıdım titremeyeceğine size söz veririm.
" I can see her now, not a penny in the till
" Görebiliyorum, cebinde yok metelik
For 1 penny, ladies and gentlemen you can see Captain Fortesque...
Sadece 1 peniye baylar bayanlar Kaptan Fortesque'yu görme şansı size...
How can you take the last penny out of a poor man's pocket?
Fakir bir adamın cebindeki son kuruşu nasıl alırsın?
I've been working like a dog all my life, and I can't get a penny ahead.
Hayatım boyunca it gibi çalıştım... ama gene de beş kuruşum yok.
Jacob, we need every penny, and I can't bear another day of those martyred looks.
Jacob, her kuruşa ihtiyacımız var ve şehit bakışlarına bir gün daha katlanamam.
The wings of a fully grown male mosquito can in fact fetch anything up to.8 of a penny on the open market.
Yetişkin erkek sivrisinek kanatları piyasada 0.8 peniye kadar alıcı bulabiliyor.
John, you know you can't draw worth a penny.
John, bak, sen iyi silah çekemezsin.
In Lodz, where anyone can build without spending... a penny of their own? !
Lodz'da kendi kuruşunu harcamadan kim, nerede bir inşaat yapabilir?
- Can't build a car without a penny.
Para olmadan bu imkânsız.
- he can't charge one penny more?
-... sahibi emekçiye söyle.
- Can we feel your tits for a penny?
- Göğüslerini 1 Peniye elleyebilir miyim?
Because we can use every penny.
Çünkü paraya ihtiyacımız var. - Evet.
They're taking you for every penny they can lay their fingers on.
Ellerinin uzanabileceği her kuruş için seni garanti sayıyorlar.
Well, if that's your idea of comedy, we can provide our own without expending a ha'penny for the privilege.
Eğer senin komedi anlayışın buysa, izin almak için kılımızı bile kıpırdatmadan kendi yağımızla kavrulabiliriz.
But I had this terrible, terrible dream, Penny, a nightmare, - and I can't get it out of my head.
Korkunç rüyalar görüyorum, ve kafamdan bir türlü atamıyorum.
The truth is, Penny, I can't bear him touching me.
Açıkçası Penny, bana dokunmasına katlanamıyorum.
You deserve every penny you can get.
Her kuruşunu hakkettin.
Is it not the truth of the matter that you have milked the notoriety this sorry affair has given you for every penny piece you can get without a care in the world for the only man who ever stood by you, the man who picked you up every time you fell, a man whose only crime, if crime it was, was to be your friend?
Bu acıklı hikayenin size kazandırdığı her peniyi dünyada yanınızda duran tek kişinin yere düştüğünüzde sizi kaldıran bir adamın ve tek suçu, sizin dostunuz olması olan bu kişiyi üzerinden kazandığınız doğru değil mi?
I can't have Leo giving him a shiny new penny.
Leo'nun onu korumasına katlanamam.
- Ah, Penny, what can I say?
Penny, ne söyleyebilirim ki? Hiçbir şey.
Penny, can I come home?
Penny, eve gelebilir miyim?
How can you say that, when I sank every penny into buying 1,000 acres of Brazilian rainforest. Then I had it slashed so we could build our dream house. Frank!
Bunu nasıl söylersin, ben 1000 dönüm Brezilya yağmur ormanı satın almıştım, orayı yakıp, rüya evimizi yapmak için.
You can ride with him and keep every penny.
Onunla gidebilir. Tüm hissesini de alabilir.
So, Bryson is going to toss a penny, and I want, I'm going to ask everybody on this side, let's forget about the gallery because I can't see them up there. Everybody on this side of me here, is to will it to come down heads.
Tamam, Bryson bir bozuk para atacak ve bu taraftaki herkesten - üst tarafı boşverelim çünkü o tarafı göremiyorum - benim tarafımdaki herkes tura demiş olsun.
Anyway, I- - I can't go into details, but through a little inside tip in the stock market, I'd say I made a penny or two.
Her neyse, ayrıntılara giremem ama içerden aldığım ufak bir tüyo sayesinde borsada birkaç sent kazandım.
Now he can do what he wants. He won't get a penny!
simdi o her istedigini yapabilir.O ise bir kurusunuzu alamaz!
- One of you will pay an extra penny. You can work that out.
- Bir kaç kuruş fazla vererek eminim bunu yapabilirsiniz..
Yes, dear, I am cutting my family off without a penny.
Evet, canım. Aileme tek kuruş bırakmıyorum.
MIKE, CAN I HAVE ANOTHER PENNY? Paul :
Mike, başka bozuk paran var mı?
How long can a man sit on a fortune... without spending a penny, Jackie?
insan tek peni harcamadan bir serveti ne kadar süreyle saklayabilir, Jackie?
He can do it all by himself.
Penny haklıydı. O, bana söylemişti.
Is she there? Penny isn't here right now, but you can call her at home, okay?
Hadi, Gadget bumerang silahı.
Mr Wynne, you know Father sees old Mrs Grant every day, who hasn't got a penny and she has the most expensive medicine that can be got.
Bay Wynne, biliyorsunuz babam Bayan Grant'i her gün görüyor, kendisinin bir penisi bile yok ve olabilecek en pahalı ilaçları kullanıyor.
- Look what you've become, a penciI-pushing little toady, driving the workers till they drop just so you can squeeze out one more penny of profit for the big bosses.
- Ne hale geldiğine bir bak. patronları biraz daha kar etsin diye işçileri ölesiye çalıştıran dalkavuk bir yazman.
People like that are two a penny, but you can't find people like us anywhere except in asylums.
O tarz insanları... her yerde bulabilirsin. Ama bizim gibileri... ancak tımarhanede bulabilirsin.
Penny, if you can't beat'em- -
Penny eğer onlarla baş edemiyorsan...
- I promise you I can pay back every penny. - Just take it.
Söz veriyorum, her kuruşunu geri ödeyeceğim.
- You can look where you like, but you won't get a penny from any academic institution with which I am involved.
- İstediğin yere bakabilirsin, ama benim olduğum hiç bir akademiden tek penny bile alamazsın

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]