Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ P ] / Point of order

Point of order перевод на турецкий

86 параллельный перевод
- Mr President, a point of order.
- Sayın Başkan, bir düzeltme!
On a point of order... my client realises the hopelessness of his position.
Usul açısından... müvekkilim, durumunun ümitsiz olduğunu kabul ediyor.
Point of order, Mr. Speaker.
Usüle aykırı, sayın başkan. Usüle aykırı!
Just keep shouting "point of order" into the television cameras,
Sen televizyon kameralarına "usüle aykırı" diye bağırmaya devam et...
A point of order that concerns the entire assembly.
Tüm meclisi ilgilendiren bir konu için.
I raise one little point of order. ma'am.
Bir hususa dikkatinizi, çekmek isterim Bayan.
- A point of order, Mr Chairman.
- İhlal bildirisi, Sayın Başkan.
Point of order.
İtiraz ediyorum.
They're not getting away with this. Point of order!
Söz istiyorum.
Hey! Point of order!
Bu haksızlık.
- Point of order, Mr Speaker!
- Kurallara uygunluk, Sayın Konuşmacı!
- Point of order. Sir Jasper Grainger.
- Kurallara uygunluk, Sör Jasper Grainger.
Point of order!
Amaçlı bir soru!
If I might. Point of order. If I might.
Düzen meselesi.
Point of order, Mr. Chairman.
Usulle ilgili bir şey belirteceğim, Başkan Bey.
Point of order.
- Hey, rahat bırak onu.
Mr. Chairman, point of order.
Bay başkan.
- Mr. Chairman, I humbly request a point of order.
Bay başkan, teklifinizi kabul ediyorum.
Point of order, this comes under the heading of "new business."
Bu "yeni işler" konusuna giriyor Sayın Başkan.
Point of order. Once a motion's been seconded, there's a vote.
Öneri desteklendiği zaman oylama gerekir.
Point of order, a motion cannot be denied that has been seconded.
Eğer destek varsa öneri reddedilemez.
Point of order.
Gündemin konusu.
In accordance with the new rule passed by Tribal Council last night... birth records may not be computer generated, abstracted or transcribed. Point of order.
Gündem konusu.
Point of order.
Söz istiyorum.
Point of order! Can we start Smile Patrol before the kids go home?
Çocuklar eve gitmeden önce Gülümseme Devriyesi başlatabilir miyiz?
Point of order : why cameras?
Bir şey soracağım. Niye kamera koyacaksın?
May I make a point of order, President Calculon?
Sözünüzü ben tamamlayabilir miyim, Başkan Calculon?
All those in favor... { pos ( 192,210 ) } Point of order.
Beğenilen tüm... İtiraz ediyorum.
For a point of order, for that this court is lawful, should have a copy of the Torah.
Gereklilik açısından mahkemenin meşruluğu için bir Tevrat'a ihtiyacımız var.
The book is "Point of Order, Oliver!" and the talented author is Sandra Pfarrer.
Kitabın adı, "Günün konusu, Oliver!" ve yetenekli yazarı Sandra Pfarrer.
- Point of order.
- Gündem konusu.
- Point of order, Mr. Vice President.
- Gündem konusu. - Pardon.
Point of order, Mr. Speaker!
Söz sizde, Sayın Konuşmacı!
It is designed to safely manage the flow of pharmaceuticals and medical supplies from the point of order.
İlaçmatik, ilaçların ve tıbbi ürünlerin dağıtımını güvenli bir şekilde kontrol etmek için tasarlanmıştır.
Gentlemen, point of order.
Baylar, usul meselesi.
Point of order, please.
Sakin olalım lütfen!
there always comes a point when the game is blocked, when, with half or a third of the cards already in order, you can no longer fill a space fill a space without turning up a king every time.
Kağıtların yarısını ya da üçte birini dizdiğinde bir boşluğu doldurmaya çalıştığında, mutlaka bir papaz çıkıyor karşına.
In order to push the work past the point of no return?
İşleri dönüşü olmayan bir noktaya doğru sürüklemek için mi?
I thought the entire point of this project was to create a fearless soldier who would never question the moral foundation of an order.
Bu projenin tüm hedefinin bir emrin ahlaki dayanağını... asla sorgulamayan, korkusuz bir asker yaratmak olduğunu sanıyordum.
So, in order to drive this point home, I would like you to turn to page two of our proposal, paragraph four and it starts with'tax laws'.
Açıklığa kavuşturmak için, hazırladığımız taslağın ikinci sayfasına geçip,....... "Vergi Yasaları" başlıklı dördüncü paragraf ile başlayalım.
That someone... in order to kidnap just one person, took 400 people hostage. From a political point of view, he has chosen a difficult area for us to rescue them.
sadece bir kişiyi kaçırmak için 400 kişiyi kaçırıp rehin aldı ve... değil mi?
Point of order, please.
İzninizle, lütfen.
A point of order.
İzninizle.
Nothing ; everything's in perfect working order, including this monitor, which recorded the victim's vitals up until the point of blastoff.
Hiçbir şey bulamadım kurbanın hayati göstergelerini kaydeden bu monitör de dahil olmak üzere, herşey olması gerektiği gibi çalışıyordu.
Uh, point of order and shit.
Tamam başlayalım o zaman.
Point of pride with her, she won't order up extra patrols for herself but we gotta make sure no assholes get any cute ideas.
Onun gurur duyulacak yönü, kendisi için fazladan devriye istemez ama güzel fikirler alması için hiç kimseye engel olamayız.
In order to get a suitcase to its destination point, it may have to travel through a number of different airports.
Bir bavulun varacağı yere varması için,... birkaç farklı havaalanından geçmesi gerekebilir.
( Kehrl ) As a matter of fact we had the greatest trade agreements with them that we ever had and they delivered promptly, and from an economic point of view everything seemed to be in order.
Doğruyu söylemek gerekirse Ruslarla, o zamana dek yapılan en iyi ticaret anlaşmasına sahiptik. Teslimat nizamî olarak yapıldı. Ekonomik olarak bakıldığında her şey yolundaydı.
Well, the point is the city has lost its sense of structure, and without structure, without order, it's hard to be king.
Konu şu ki bu şehir bütünlüğünü kaybediyor ve bütünlük olmadan, düzen olmadan, kral olmak çok zor.
You've got to drive Wall Street out of the government and at that point you have a reasonable chance of getting back to prosperity and some kind of peace and order in international affairs.
Wall Street'i hükümetin dışına süpürmelisiniz ve ancak bu noktada refahınızı geri almak için makul bir şansınız olur ve uluslararası ilişkilerde bir nebze barış ve düzen elde edersiniz.
Point of order, please. Order.
Sakin olun lütfen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]