Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ P ] / Psychiatrist

Psychiatrist перевод на турецкий

2,573 параллельный перевод
Although, I will point out, Leonard, that I am a trained psychiatrist and you are exhibiting the same secretive behavioral tics that accompanied your learning to masturbate.
Ayrıca dikkatini çekmeliyim, Leonard, ben uzman bir psikiyatristim. Sergilediğin sır saklama davranışların tıpkı mastürbasyon yapmayı öğrendiğin zamanki gibi.
A Base Psychiatrist described her... as unstable and cautioned that her life might be at risk.
Bir Üs Doktoru, yaptığı açıklamada, kızın psikolojisinin yerinde olmadığını ve hayatının tehlikede olabileceğini belirtti.
Nathaniel's made it quite clear he's not ready to speak to a psychiatrist.
Nathaniel bir psikiyatrist ile konuşmaya hazır olmadığını açıkça belli etti.
He's Miguel, the psychiatrist I told you about.
Bu Miguel, sana bahsettiğim psikiyatrist.
Oh, he's still in psychiatrist mode. He's absolutely useless.
Oh, hala psikiyatr modda, işe yaramaz.
I am trying to lose weight because my psychiatrist, Dr Bernard Hazelhof, says a healthy body equals a healthy mind.
Kilo vermeye çalışıyorum çünkü psikiyatristim Dr. Bernard Hazelhof sağlıklı bir aklın sağlıklı bir vücutta bulunacağını söylüyor.
My psychiatrist says I don't need him anymore so he just sits in the corner and reads.
Psikiyatristim ona daha fazla ihtiyacım olmadığını söylüyor bu nedenle sadece bir kenarda oturup kitap okuyor.
- What you are? Psychiatrist?
Nesin sen psikolog mu?
Police believe that I am. That I had lost our minds. They brought a psychiatrist and I and imagine that I am the murderer.
Polis benim peşimde.Ben yaptım sanıyor.
What do intelligence agencies want to consult a psychiatrist about?
İstihbarat görevlileri bir psikiyatriste ne danışmak ister?
He's Rachel's primary, the psychiatrist who directly oversees her care.
Rachel'ın esas doktoru o. Onun bakımını üstlenen psikiyatrist.
I was an esteemed psychiatrist from a respected family.
Ben de saygın bir aileden gelen değerli bir psikiyatristtim.
I've been your primary psychiatrist for the last two years.
İki yıldır senin asıl psikiyatristinim.
And I'm not a psychiatrist.
Ben psikiyatr değilim.
But do you think seeing your psychiatrist would be helpful to you?
Ama psikiyatristini görmenin yardımcı olacağını düşünüyor musun?
Did Malcolm get the name of the psychiatrist?
Malcolm psikiyatristin adını öğrenebilmiş mi?
He has also ordered that I should meet a psychiatrist.
Ve benim bir psikiyatriste görünmemi istemiş.
He does not need a cardiologist, Eva, you need a psychiatrist.
Kalp doktoruna değil psikiyatra ihtiyacı var, Eva.
He's the Chief Attendant Psychiatrist here, and he's a clinician.
Kendisi buranın psikiyatri şefi.
I'm the Chief Psychiatrist here.
Ben buranın psikiyatri bölüm şefiyim, tamam mı?
Didn't know she was seeing a psychiatrist.
Onun bir psikiyatriste göründüğünü bilmiyordum.
I'm her psychiatrist.
Ben onun psikiyatristiyim.
I saw the psychiatrist.
Psikiyatriste gittim.
The state psychiatrist is sitting over there.
Eyalet Psikiyatristi orda oturuyor.
A psychiatrist will give you understanding... about the defendant's mental capacity to commit such a horrible crime.
Bir psikiyatrist sizlere, davalının böyle korkunç bir cinayeti... işleme kapasitesinin olduğunu anlatacak.
I'm not a psychiatrist.
Psikiyatrist değilim.
So let me tell you what happens to a 20-year-old at the top of a hot dot-com. - I'm not a psychiatrist, but...
İş yapan bir internet şirketinin başındaki 20'lik çocuğa ne olduğunu anlatayım.
You're not a psychiatrist, but what?
Psikiyatr değilsin ama ne?
A psychiatrist would say that he was paranoid.
Bir psikiyatr onun paranoyak olduğunu söylerdi.
I saw my first psychiatrist, I was 28 years old.
Daha 28 yaşında ilk psikiyatristimle tanıştım.
Being a psychiatrist and saying you want to learn or study about psychedelics it's not that well received.
Bir psikiyatrist olarak, psikedelikler üzerinde çalışma yapmak istediğinizi söylediğinizde, bu çok iyi karşılanmaz.
One sort of a sidelight of the protocol was the involvement of a psychiatrist from UCLA named Daniel Freedman.
Protokolün bir tarafındaki çizgide UCLA'dan Daniel Freeman adında bir psikiatrist vardı.
You should go see a psychiatrist.
bir psikiyatriste gitmelisin.
And every week, you waste a lot of money... taking advice from a psychiatrist!
Ve senin her hafta psikoloğa gidip boşuna para verdiğini de biliyorum.
I'm sorry, Shona, I... won't see a psychiatrist.
Üzgünüm, Shona... Ama psikiyatrist istemiyorum.
Either you see a psychiatrist or else...
Bir psikiyatriste git.
Don't go to the psychiatrist.
Psikiyatriste gitme.
I won't go to the psychiatrist.
Psikiyatriste gitmeyeceğim.
Why don't you understand that I can't go to the psychiatrist?
Ama neden benim psikiyatriste gidemeyeceğimi anlamıyorsun?
You're telling me that your psychiatrist is also mad?
Sen bana psikiyatristin de deli olduğunu mu söylüyorsun?
I told you not to see the psychiatrist... but you actually brought her home!
Sana psikiyatriste gitme demiştim ama sen onu eve getirdin!
I tried to fuck my psychiatrist.
Psikiyatristimle yatmaya çalıştım.
- I tried to fuck my psychiatrist.
Psikiyatristimi becermeye çalıştım.
I do not want a psychiatrist.
Her ne haltsa anne! Psikiyatriste ihtiyacım yok!
My psychiatrist agrees.
Psikiyatristimin de onayı var.
Markham : Dr. Bensley is our hospital psychiatrist.
Dr. Bensley hastanemizin psikiyatristi.
I don't need a psychiatrist.
Psikiyatriste ihtiyacım yok.
Psychiatrist, actually.
Psikiyatristim, aslında.
No, I'm not a psychiatrist.
Hayır, ben psikiyatrist değilim.
These are private notes made by my psychiatrist.
Psikiyatristim tarafından yazılan özel notlar bile var.
A psychiatrist - Yes, a psychiatrist.
Benim, benim psikiyatriste mi gitmemi istiyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]