Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ P ] / Psychopath

Psychopath перевод на турецкий

1,472 параллельный перевод
He's a psychopath. You're wrong.
Delilik bir yere kadar, o psikopat.
Well, consider this psychopath's feelings hurt.
Bu psikopatın kalbini kırıyorsun.
I'm not a psychopath, Harry.
Ben pisikopat değilim, Harry.
Now, under the effects of the high-risk gene, The brain of the psychopath was bathed In way too much serotonin during foetal development.
Bu genin etkileri sonucunda psikopat beyni, ceninin gelişimi sırasında aşırı miktarda seratonine mağruz kalır.
A psychopath suffering a major psychological break Doesn't brag about it, Hotch.
Psikolojik nöbet geçiren bir psikopat, yaptığıyla övünmez Hotch.
a psychopath born in the middle of that conflict- -
Böyle bir çatışmanın ortasında doğan bir psikopat- -
Especially that psychopath.
Özellikle o psikopata karşı.
That girl you set me up with is a psychopath.
Bana ayarladığın kız tam bir psikopat.
Christine set me up with a psychopath.
Christine bana bir psikopat ayarladı.
Christine, this is the psychopath I was talking about.
Christine, bu sana bahsettiğim psikopat.
- You saying my daughter's a psychopath?
- Kızıma psikopat mı diyorsun sen?
So am I angry at that psychopath who forced him to go to that village and the lawyer who got them off scot-free?
Bu yüzden onları o köye girmeye zorlayan psikopata ve kurtulmalarını sağlayan avukata kızgın mıyım?
Why should I waste any on some little psychopath?
Neden onlardan birisinide küçük bir psikopat için harcayayım?
You're a psychopath, Eric.
Sen bir psikopatsın Eric.
She stares directly into the psychopath's right eye and wills herself to keep her gaze on him directly at all times.
o psikopatın gözlerine kendininkileri dikti ve gözlerini ondan ayırmadı bütün o süre boyunca.
And the effects of her focus, she says that when she was able to hold her focus, the psychopath behind the wheel would gradually stop ranting and become tensely silent.
ve omun odaklanmasının etkisiyle, o odaklanmasını sağladığı anda, psikopat durdu ve sessizleşti.
Looks like we're talking about a psychopath, somebody wired to the eyes on crack or meth.
Sanırım katil uyuşutucu kullanan bir psikopat.
He's a psychopath!
Adam psikopatın teki!
- Means he's a psychopath.
- Adam bir psikopat.
Glock player Sykes, psychopath.
Marimba Deli Sikes rolünü oynuyor. - Boyununa asılın...
It's just a psychopath Script rejected the world.
Başka bir piskopatlık bu da
There is a psychopath outside my door.
Kapımın hemen dışında bir psikopat var!
There is a psychopath up there!
Yukarıda bir psikopat var!
- Burn your own fucking arm, you fucking psychopath.
Kendi kolunu yaktı, siktiğimin psikopatı.
Yeah, well, a 16-year-old girl and a 16-year-old psychopath are two different things.
Tabii, 16 yaşındaki bir kız ve 16 yaşındaki bir psikopat farklı şeylerdir.
We'll end up having to move Elias to another school, because Sofus is a sadistic little psychopath!
Sonunda Elias'ı başka okula nakil etmek zorunda kalacağız, çünkü Sofus sadist psikopatın teki!
It's like, one minute you're just walking down the street minding your own business, and then, all of a sudden, there's a psychopath in a jumpsuit asking you for the time.
Mesela caddede kafanda derin düşüncelerle dolaşırken bir anda bir psikopat karşına çıkıp sana saat soruyordu.
Then the ladies took it in to a psychopath.
Bayanlar psikopat gibi kan alıyorlar.
That would make her a psychopath.
Bu Lara'yı bir psikopat yapar.
- Is Lara a psychopath?
- Lara psikopat mı?
This guy sounds like a grade "a" psychopath.
Bu adam tam bir "A" sınıfı piskopata benziyor.
He was a psychopath - she was defending herself.
Kız psikopatın tekiymiş, kendini savunuyormuş.
Stop it, you deranged psychopath.
- Kes şunu, psikopat herif.
This man is a freelance psychopath.
Daha beter. Bu adam serbest psikopat.
Instead of working with Gilroy the psychopath - instead of sneaking around trying to figure out what he wants to steal from this plane... shoot him and be done with it.
Bir fikrim var. Psikopat Gilroy ile çalışacağına, etrafta dolanıp uçaktan ne çalacağını bulmaya çalışacağına, vur onu ve işin bitsin.
This man is a freelance psychopath.
Bu adam serbest çalışan piskopat.
I went to a lot of trouble to convince him I'm as much of a psychopath as he is.
Adamı ikna edebilmek için bir sürü belaya bulaştım Onun kadar psikopat oldum.
Tommy, it's not respect when your employees think you're a psychopath.
Tommy, çalışanlarının psikopat olduğunu düşünmeleri saygı değildir.
Tara, Franklin was a psychopath.
Tara, Franklin psikopattı.
Because you are a psychopath.
Çünkü psikopatın tekisin.
I'm a murdering psychopath.
Ben psikopat bir katilim.
Well, to be fair, the guy's a scheming psychopath.
Doğrusu, adam planlı bir psikopat
She's a psychopath.
O bir psikopat.
How long have you been a psychopath?
Ne zamandır bir psikopatsın?
Man, one false accusation from a psychopath, And you turned out to be a real bummer.
Psikopatın birinden hatalı bir iftira ve sen gerçek bir aylağa dönüşürsün.
If you were still a psychopath, You would've just kept draining him dry.
Hala aynı psikopatsan onu sömürmeye devam edebilirdin.
You're a psychopath.
Sen psikopatsın.
But it's not a big leap for a psychopath to go from serial beatings to serial murders.
Ama bir psikopatın seri cinayetlerden seri adam dövmelere geçişi büyük bir atılım değil.
I'm only a psychopath on weekdays.
Ben sadece hafta ici.
What kind of psychopath Takes pictures of himself and his murder weapons?
Ne çeşit bir psikopat kendinin ve cinayet silahlarının fotoğraflarını çeker ki?
Business as usual, mark the true psychopath...
İşte her zaman ki gibi, gerçek bir psikopatın işaretleri...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]