Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / Say what you like

Say what you like перевод на турецкий

1,320 параллельный перевод
Well, say what you like about BMWs they're not Audis, which this obviously is.
BMW'lere ne dersen de bir Audi değiller, ki bu öyle.
That day on the phone, what I wanted to say is if there was one day... maybe after 1 year, or 3... maybe you become to like boys.
O gün, telefonda söylemek istediğim eğer bir gün gelir de bundan belki bir belki üç yıl sonra erkeklerden hoşlanmaya başlarsan önce bana söylemelisin.
- Isn't that what you like?
O kadar kötü sayılmaz.
You don't say much, but I like what you say.
Pek konuşmuyorsun ama söylediklerin hoşuma gidiyor.
People are going to say a lot of things about your mom and dad, and some of them are going to be true, but what I want you to remember is that they fought like heroes for you.
İnsanlar annen ve baban hakkında birçok şey söyleyecekler ve bazıları doğru olucak ama hatırlamanı istediğim şey senin için kahramanca savaştılar.
Phoebe has something she'd like to say that might affect what you're doing.
Pheobe'nin yaptığınız şeyi etkileyebilecek söyleyecekleri var.
- So, what do you say to an overbearing younger sister who's treating her pregnant older sister like a porcelain doll?
- Hamile ablasına porselen bebek gibi davranan baskıcı küçük kız kardeşine ne diyorsun?
Oh yes, because you and I usually have so much fun with Latin. So what do we call this guy, alumnus Darren, you know, like you'd say farmer John or the butcher Lazar Wolf?
- Bu adama ne diyeceğiz?
- What? - You don't have to say it like that.
- Böyle söylemene gerek yok.
- What sections would you like?
Hangi sayıları istiyorsun?
YOU KNOW, I WOULD JUST LIKE TO SAY WHAT A THRILL IT IS FOR LINDSAY AND ME TO BE CELEBRATING OUR BEAUTIFUL SON'S VERY FIRST BIRTHDAY,
Lindsay ve benim için, oğlumuzun ilk doğum gününü kutlamanın büyük bir heyecan olduğunu ve çok mutlu olduğumuzu söylemek istiyorum.
IT'S LIKE WHAT THEY SAY ABOUT MARRIAGE ; YOU DON'T JUST GET THEM.
Sadece kocanla değil, tüm ailesiyle evlenirsin.
What do you say you put'em up in the air like you just don't care?
Neden onları sanki umursamıyormuş gibi yukarı kaldırmıyorsun?
You're not bad if you want to wait and see what she looks like.
Nasıl biri olduğunu görmek için beklemek istersen kötü biri sayılmazsın.
Sometimes I feel like if I don't do or say exactly what you want... you might decide you don't want to be with me.
Bazen, tam olarak senin istediğin şeyi yapmazsam veya söylemezsem... benimle olmak istemeyecekmişsin gibi geliyor.
I don't like most of what you say.
Söylediğin şeylerden genellikle ben de hoşlanmıyorum.
So, what do you say... like, we officially start dating other people?
Ne dersin artık biz de... resmî olarak başka insanlarla çıksak mı?
What if you're to say like
Ya böyle bir şey söyleyecek olursan...
You know what? I wish I could say that I don't like your eyes. but sex or no sex.
Keşke gözlerini beğenmiyorum diyebilseydim ama seks olsun olmasın, gözlerin çok güzel.
I am looking at bucket, thinking... I like you. I like you because I can say what's on my mind.
Şu eskimiş kovaya bakıp senden düşündüklerimi söyleyebildiğim için hoşlandığımı düşünüyorum.
It helps us to understand where we came from, or where we're going. - You know what I like to say.
Bu sayede nereden geldiğimizi ya da nereye gidebileceğimizi anlayabiliyoruz ama hep ne derim bilirsin, değil mi?
Before we do, I'd just like to hear what you guys have to say about it.
Bunu yapmadan önce görüşlerinizi duymak istiyorum.
You know I just like to have a conversation, that have some sort of logic to it because sometimes you say one thing and then you say something else and I have no idea what you say. It just discomplete the function of the conversation. - I don't know.
Bilirsin işte senle konuşurken mantıklı olmaya çalışıyorum ama diğer yandan bu mümkün değil çünkü bi öyle konuşuyorsun bi böyle sonra ne dediğin hakkında bi bok anlayamadan konuşmanın gerektirdiği özellikler yarım kalıyor gibi geliyor, bilmiyorum ki bu...
When I'm with you, I don't know what to say or do,.. .. because if you treat me like an ass, I'll act like one.
Seninle birlikteyken, ne diyeceğimi ya da ne yapacağımı bilmiyorum çünkü bana bir pislikmişim gibi davranırsan, öyle davranırım.
It's like I always say- - Why let someone else do for you what you can do for yourself?
Hep dediğim gibi, kendin yapabileceğin bir işi niye başkasına yaptırasın?
What do you say in a situation like that?
Öyle bir durumda ne söylenir ki?
They say something you don't like, you can't say, "What?"
Hoşuna gitmeyen bir şey söylediklerinde "Ne?" diyemezsin.
Excuse me, I don't know what religion you are, but there are some people in this room who would like to hear what Father Mario has to say.
Pardon dinini bilmiyorum ama bazıları rahibin ne diyeceğini merak ediyorlar.
Oh, what a crude... I'd like to see you deal with it! And don't say "pussy," it sounds horrible.
Oh, çok kabasın sadece sormak istedim daha kibar ol
What I was gonna say is that, if you'd like to, we could stop in at The Beehive.
söylemek istediğim, eğer sende istersen, The Beehive'e uğrayabiliriz.
It's gonna be people like me who'll survive today... if what you say is true.
Bir düşün Kim. Eğer dediğin doğruysa bugün, benim gibiler hayatta kalacak.
I don't know, but you know what they say. Walks like a duck...
Ördek gibi yürüyor ve ördek gibi vaklıyorsa ördektir.
It sounds like what you're trying to say is that you really like that guy.
Konuşmandan anladığım kadarıyla, o çocuktan çok hoşlanmışa benziyorsun.
I'd like to move on and put that energy elsewhere. Come on, what do you say?
Gerçekten kin beslemeyeceksem, enerjimi başka yelerde kullanırım.
- What? Say hello, - see if he looks like you?
Sana benziyor mu diye bakmaya mı geldin?
How dare you judge me when you have no idea what it's like... to have a dick you can't say no to forced on you for years?
Yıllarca üzerinize hayır diyemeyeceğiniz bir kazık çakılıyken yaşamak... neye benzer, hiçbir fikriniz yokken beni yargılamaya nasıl cüret edersiniz?
What do you see in her, compared to, say, a supermodel like Giselle?
Onu Giselle gibi bir süper modelle karşılaştırdığında ne görüyorsun? Ya da başka modellerle?
I've got a meeting this afternoon, but what do you say tonight me and you tear it up like we used to?
Chris, bugün bir toplantım var ama bu akşam, eskisi gibi beraberce dağıtmaya ne dersin?
Say things like "We'll do what we can" or "We'll get back to you on that"
Şöyle şeyler söyleyin : "Elimizden geleni yaparız" ya da "Biz size döneriz" ya da "Kahretsin, bilmiyorum".
cause if I say crest and the answer is minty crest I Mean, that ’ s, like, uh, perjury, was-what ’ s gonna happen to me? wha-Oh, my god why are you writing this down?
çünkü ben macun dersem eğer, ve cevap naneli macun ise, yanii, bu yalancı tanıklık gibi, ne bana neler oluyor wha-Oh, aman tanrım, bunları neden yazıyorsun?
Okay, here's what I wanted to say : Would you like to go with me to the Girl Scout Alumni Pancake Breakfast?
Tamam, söylemek istediğim şey benimle Alumni Kahvaltı Gözlemeleri Kızlar Seçmesi'ne gelir misin?
You don't hit people just because you don't like what they say. Okay?
İnsanlara sana söylediklerini beğenmediğin için vuramazsın tamam mı?
What would you like me to say?
Ne söylememi istiyorsun?
I just wanna say, I really like what you do.
Sadece şunu söylemek istiyorum ; yaptığın işe gerçekten bayılıyorum.
What do you extrapolate from this finding? Only that the discrepancy between faith and the facts is greater than is generally assumed... though there are some who say we shall never know, and that like flies to wanton boys, so are we to the gods.
Sadece kader ve gerçekler arasındaki çelişkinin sanılandan daha büyük olduğunu.
What she means to say, honey... is maybe you're just making yourself just a little bit too, like, available.
Söylemek istediği şu ki tatlım belki de onun için zaman ayırmalısın.
It's funny, I imagined... you would open the door... and we'd stand here, like this, not knowing what to say,
Bu anı hayal etmiştim, sen kapıya çıkıyordun ve biz burada öylece duruyorduk, bekliyorduk. Ne söyleyeceğimizi bilmeden.
What brought you to say something like that?
Seni böyle bir şey söylemeye iten sebep neydi?
It's like never grabbing life by the balls. You know what I say? If I won the lottery, I'd buy a Fiat 131!
Neden bahsettiğimi anlıyorsun, değil mi? Eğer piyangodan para kazanırsam Fiat 131 alırım!
That's what I was trying to say to you, like.
Evet, ben de sana bunu anlatmaya çalışıyordum.
What would Diane say if she saw you like this?
Diane seni böyle görse ne derdi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]