So do i перевод на турецкий
25,586 параллельный перевод
If the animals have the ghost gene and so do I, why don't you just get it from our DNA?
Eğer hayvanlarda da bende de aynı genden varsa neden DNA'mızdan alamıyorsun?
- So do I.
Ben de.
So do I.
Bence de öyle.
I need to be helping people and fixing people, and I can't do that if I'm with him, so...
İnsanlara yardım etmem ve onları iyileştirmem gerek. Onunlayken bunu yapamam.
So, I just lied to my daughter, and I will go back in there and keep telling her that she'll be okay no matter what, but to do that, I need to know that you have done
Kızıma yalan söyledim. Şimdi içeriye girip ne olursa olsun her şeyin düzeleceğini söylemeye devam edeceğim.
- Sure. I mean, what did he really do that was so bad?
Kötü sayılacak ne yapmış ki?
And, now, I'm on my way to... buy a bike, which I was actually gonna ask you to come with me to do, so...
Şuan bir bisiklet satın almak üzereyim ki aslında benimle gelir misin diye soracaktım, yani...
So, I was wondering, do you have the same sense of direction around your dad's office?
Yani, Baba'nın ofisinde de aynı yön bulma duygusuna sahip olabilir misin diye merak ediyordum?
Then, why do I feel so betrayed?
O hâlde, neden ihanete uğramış gibi hissediyorum?
Not so sure I would do that, Tom.
- Yerinde olsam yapmazdım Tom.
You haven't committed a crime, but you do meet the description of a child kidnapper, so I'm taking you in for questioning. You coming?
Suç işlemedin ama sende çocuk kaçıran tipi var ben de seni sorgulamak için karakola götüreceğim.
I know him, and so do you. He's up to something.
Onu tanıyorum, sen de tanıyorsun.
I'm at your disposal, so let me know if there's anything I can do.
Hizmetindeyim. Bir ihtiyacın olursa söyle.
So, you think I'll do better?
Benim daha iyisini yapabileceğimi mi düşünüyorsun?
Why else do you think I feel so threatened?
Yoksa neden gözüm korksun?
So I think that when a parent who has a history of sucking as much as I do takes the time to show up, you better stand up and take notice!
Tarihin en kötü velisi olarak buraya gelip kavga edecek kadar zaman bulduysam ayağa kalkıp dikkate alsanız iyi olur!
Well, I have enough time to fuck on the job, so what do you think?
Yani, Iste sikisecek kadar vaktim oluyor, Ne dusunuyorsun?
So the question becomes do I love him for him or do I love him because of what he's done for my career?
Asıl soru da onu o olduğundan mı seviyorum yoksa kariyerim için çok şey yaptığından mı?
Well, I have a lot more unpacking to do, so...
Açılacak daha çok kutu var...
The doctors at Stanford were unable to locate an organic basis for your symptoms, so they asked me to review their findings and if I agree, which I do, by the way.
Stanford'daki doktorlar, belirtileriniz arasında bir bağ kuramadılar ve benden bulgularını gözden geçirmemi istediler. Ben de üzerime düşeni yapacağım.
You didn't care for my | ove... so why should I do for you?
Benim aşkım senin umurunda değil... peki neden sana yardım edeyim?
But what I do regret is that we lost when we were so close to winning.
Ama ben pişmanım biz kazanmaya çok yaklaşmıştık.
So, after last night, I haven't been able to stop thinking about all the things we can do to upgrade Mutiny before the IPO.
Dün geceden sonra halka açılmadan önce İsyan'ı geliştirebilmek için yapabileceğimiz şeyler hakkında düşünmeyi bırakamadım.
I really do. But I can't stick around here meddling in your livelihood, so better I just get out your way.
Ama burada kalıp hayatına karışamam bu yüzden yolundan çekilsem iyi olur.
Anyway... he and I tried to do the Skype thing, but I can just feel it slipping away, so right now, I'm just about as low as I've ever been.
Her neyse... Ben ve o şu Skype denen şeyi denedik ama ilişkinin kayıp gittiğini hissedebiliyorum. Yani şu an, dibe vurmuş vaziyetteyim.
So I'm just supposed to do nothing?
Ne yani hiçbir şey yapmayacak mıyım?
So, you do know who I am.
Kim olduğumu biliyorsun yani.
I know how to do bookkeeping some math. So I like to do account journal.
Muhasebe ve hesap kitaptan anladığımdan muhasebe defterini ben tutardım.
I'm so sorry, do you mind if I just steal her away for a minute?
Çok özür dilerim, onu bir dakikalığına ödünç alabilir miyim?
So, what do I do?
Peki, o zaman ne yapacağım?
KANAN : So, tell me, how do I restore my sight?
Peki söyle bana, görüşümü nasıl düzelteceğim?
I mean, genes can be changed, so... now you know what you need to do to fix it.
Yani, genler değişebiliyor şimdi sen de nasıl düzeltebileceğini biliyorsundur.
So what am I supposed to do?
Şimdi ne yapayım?
So, what can I do for you?
- Senin için ne yapabilirim?
So that is what I'm going to do.
Ben de bunu yapacağım.
Look, Mario, I have a job to do, so whatever this is...
Bak Mario, yapacak işlerim var, yani bu her neyse...
I'm so sorry, but there is nothing you can do about it.
Çok üzgünüm ama bu konuda elinden bir şey gelmez.
So you see, Stefan, I understand why you would do anything for your brother.
Görüyorsun ya, Stefan kardeşin için neden her şeyi yapabileceğini anlıyorum.
Enzo's the best chance I have at getting my kids back, so if you have to turn his brain into oatmeal, that's what you do, understood?
Enzo kızlarımı geri alabilmem için en iyi şansım bu yüzden zihnini yulaf ezmesine çevirmen gerekse bile bunu yapacaksın, anladın mı?
I have a chance to fix this for all of us, so that's exactly what I'm going to do.
Bunu hepimiz adına düzeltmek için bir şansım var. Ben de tam olarak bunu yapacağım.
But I have a really bad feeling about what you had to do to get my daughters back... so if you could just... tell me.
Ama içimde kızlarımı geri getirmek için kötü bir şey yapman gerektiğine dair kötü bir his var. Eğer anlatabilirsen yara bandı çeker gibi.
I asked you to do whatever it took, so... what did it take?
Sana ne gerekiyorsa yap demiştim ne gerekti?
So I want to do what I can to be a good mother to you here, on Earth.
O yüzden elimden gelen tek şeyi yaparak sana dünyada iyi bir anne olmak istiyorum.
I understand the longing for justice or the joy of sweet revenge, but no one's forcing you to do this, so why would you take it upon yourself?
Adalet arayışını ya da intikam zevkini anlarım ama seni zorlayan yok. Niye bu işi üstleniyorsun?
I was just wondering, why do you like this Wesley Cabot guy so much?
Niye bu Wesley Cabot denen herifi bu kadar çok sevdiğini merak ediyordum.
None of us do. - So I think...
- Hiçbirimiz bilmiyoruz.
Do I look like someone who'd be so irresponsible?
- Ne? Sorumsuz birine mi benziyorum?
So, um... to what do I owe this pleasure?
Bu ziyareti neye borçluyum?
So, you think I had something to do with Dean Cooper's death?
Dean Cooper'ın ölümüyle bir alakam olduğunu mu düşünüyorsunuz yani?
So you know what I do for his 18th birthday?
18. yaş gününde ona ne yaptım biliyor musun?
So I figure, all I got to do is make sure that they win.
Tek yapmam gereken kazanmalarını sağlamak.
so do it 93
so do you 529
so don't worry 155
so do we 131
so don't worry about me 16
so don't 124
so don't worry about it 39
so don't go 17
so does she 37
so does he 29
so do you 529
so don't worry 155
so do we 131
so don't worry about me 16
so don't 124
so don't worry about it 39
so don't go 17
so does she 37
so does he 29
so do me a favor 42
so don't do it 20
so do we have a deal 18
so do 19
do it 5363
do it anyway 19
do it for me 171
do it right now 27
do it up 17
do it for yourself 17
so don't do it 20
so do we have a deal 18
so do 19
do it 5363
do it anyway 19
do it for me 171
do it right now 27
do it up 17
do it for yourself 17
do it later 23
do it today 16
do it to me 21
do it tomorrow 16
do it again 594
do it now 637
do it right 79
do it fast 39
do it yourself 113
do it quickly 49
do it today 16
do it to me 21
do it tomorrow 16
do it again 594
do it now 637
do it right 79
do it fast 39
do it yourself 113
do it quickly 49