Stop talking to me перевод на турецкий
286 параллельный перевод
Stop talking to me as if I were a child and you a schoolmaster!
Benimle, sanki bir çocukmuşum, sen de bir müdürmüşsün gibi konuşmayı kes!
Stop talking to me in this way.
- Benimle bu şekilde konuşmayı kes.
Do you often go around people's houses spying? Stop talking to me in French!
El alemin evinde casusluk yapar mısın sık sık?
And I really do wish you'd stop talking to me as though I was a child.
Ve gerçekten benimle bir çocukmuşum gibi konuşmayı bırakmanı istiyorum.
Stop talking to me like a cop!
Benimle böyle polis gibi konuşma lütfen.
STOP TALKING TO ME LIKE I'M A CHILD.
- Benimle çocukmuşum gibi konuşma.
What did I do that was so bad that you just had to stop talking to me?
Birden benimle konuşmayı kesecek ne yaptım sana?
And stop talking to me like I'm 11.
Benimle 11 yaşımdaymışım gibi konuşma.
Stop talking to me as if you were a rajah with jewels stuck all over you.
Benimle süslü racalar gibi konuşmayı bırak.
Every time I've taken one, the driver will not stop talking to me.
Ne zaman bir arabalarına binsem, şoför çenesini bir türlü kapatmıyor.
Boys'll stop looking at me... and once, when I finally meet a guy... that likes me, and he sees my scar... he'll just stop talking to me for no reason.
Erkekler artık bana bakmayacak ve sonunda benden hoşlanan bir erkekle tanıştığımda yara izimi görecek, benimle konuşmayı sebepsiz yere bırakacak.
"Stop talking to me."
"Benimle konuşmayı kes."
- Stop talking to me.
... - Benimle konuşma.
Would you please stop talking to me like I'm the one who's crazy?
Deli olan benmişim gibi konuşmayı keser misin benimle?
Stop talking to me like I'm a kid.
Benimle çocukmuşum gibi konuşma.
Stop talking to me as if I'm like you!
Benimle senmişim gibi konuşma!
May, can you stop talking to me while I'm doing this?
May, şunu açmaya çalışırken benimle konuşmayı keser misin?
Probably when you stop talking to me.
Muhtemelen benimle konuşmayı kestiğinde.
Susan : Oh, for God's sake- - Giselle, will you please stop talking to me like that,
- Tanrı aşkına GiseIIe benimIe böyIe konuşmayı kes, çocuk değiIim.
Susan : H, for God's sake! Giselle, will you please stop talking to me like that?
- Tanrı aşkına GiseIIe benimIe böyIe konuşmayı kes, çocuk değiIim.
Stop talking to me, stop following me, stop asking me questions!
Benimle konuşmayı, beni takip etmeyi, bana soru sormayı bırak! Sadece beni rahat bırak!
Shut up! You better stop talking to me like that.
Bence sen bernimle böyle konuşmayı kessen daha iyi edersin.
So just stop talking to me about it.
Bana bunlardan bahsedip durma
Now, you have to stop talking to me so I can get some work done.
Benimle konuşmayı bırakmalısın ki ben de işlerimi bitirebileyim.
And I wish you'd stop talking to me that way.
Ben de benimle böyle konuşmamanı istiyorum.
- Please stop talking to me.
Benimle konuşma lütfen. O-oo.
Stop talking to me.
Tanrım, çok ağır.
Then why don't you save yourself the trouble and stop talking to me?
Öyleyse neden sorununu kendine saklayıp konuşmayı kesmiyorsun?
He'll start on the prowl, looking for me with a cold howling heart of hate... and a gun full of bullets to try and stop me from talking about what I don't know.
Nefretle dolu acımasız bir kalp ve mermiyle dolu bir silahla beni bilmediğim bir konuda konuşmadan önce susturabilmek için sürek avı başlatacaktır.
When fellas like me stop talking and get back to our labs.
Benim gibi adamlar konuşmayı kesip laboratuvara dönüklerinde.
You're gonna have to stop throwing yourself at me like this... or people will start talking.
Kendini böyle kollarıma atmaktan vazgeçmelisin. Yoksa insanlar konuşmaya başlar.
If you stop talking rubbish to me... you can come to my home and have a drink
Eğer boş konuşmayı kesersen... evime gelip benle içki içebilirsin
- He told me to stop talking about it.
- Bana konuda konuşmayı bırakmamı söyledi.
They don't want me to get hurt. I never stop talking about you.
Hep senden bahsettiğim için, benim acı çekmemi istemiyorlar herhalde.
Stop talking and listen to me!
Konuşmayı bırak da beni dinle!
- I think it's time... - Just stop talking and listen to me for two minutes!
İki dakika sus da beni dinle.
If only there was a button somewhere that I could just push... to force me to stop talking.
Keşke bir yerde bir buton olsaydı da konuşmayı kesmek için basabilseydim.
If you'd all stop talking and give me some time to think maybe I would.
Konuşmayı kesip bana düşünme fırsatı verseydin belki yapardım.
To stop people talking about me.
İnsanlar benim hakkında konuşmasın diye.
He wouldn't stop talking, like he was gonna bullshit me to death.
Beni konuşarak öldürmek ister gibiydi.
You need to stop talking to people about me.
İnsanlara benden bahsetmekten vazgeçmelisin Fielding.
If you want me to help you, stop talking.
Sana yardım etmemi istiyorsan John konuşmayı bıraksan iyi olur.
- No, you wanted me to stop talking!
Hayır. Andrea hakkında konuşmamı istemedin.
I will start directing you to the unemployment line... if you don't stop back-talking me, cracker.
Dostum, bana cevap vermeye devam edersen seni işsizlik kuyruğuna yönlendireceğim tamam mı beyaz köylü?
Well... she says if I get my act together, keep going to the meetings... stop being a dick... then she might consider talking to me again. Good.
Düzgün davranırsam toplantılara devam edersem... pislik olmazsam... benimle konuşmayı düşünebilirmiş.
You should stop talking and listen to me.
Konuşmayı kesip beni dinle.
Wanted to, but he wouldn't stop talking long enough for me to get into it.
İsterdim ama anlayabilmem için gereğinden fazla konuşmayı kesmedi.
- No. - Okay, I'm gonna stop talking because obviously there are some things you wanna say to me.
- Tamam, konuşmayı keseceğim çünkü bana söylemek istediğin şeyler olduğu belli.
I need to get back to work, so can you please stop talking to me?
Şimdi lütfen benimle konuşmayı keser misin?
Why are you so when we stop talking to her she doesn't want she doesn't want any record, any record at all as if they were can you believe these kids, that they have to persecute me?
- Onunla konuşmuyoruz ya bu yüzden istemiyor. Hiçbir şey istemiyor. Hiçbir kaydı olmasın istiyor.
Yes, extra towels are complimentary, Matthew... and stop asking me who the hottie I'm talking to is. I tell you what.
Evet, ekstra havlu veriyoruz, Matthew ve konuştuğum fıstığın kim olduğunu sorup durma.
stop talking 690
stop talking nonsense 52
stop talking about it 20
stop talking like that 37
talking to me 44
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
stop it 13041
stop talking nonsense 52
stop talking about it 20
stop talking like that 37
talking to me 44
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
stop it 13041
stop here 153
stop the car 663
stop crying 318
stop lying 140
stop laughing 101
stop it now 137
stop him 644
stop right there 656
stop the bus 85
stop the presses 25
stop the car 663
stop crying 318
stop lying 140
stop laughing 101
stop it now 137
stop him 644
stop right there 656
stop the bus 85
stop the presses 25
stop yelling at me 54
stop complaining 83
stop screaming 73
stop running 76
stop fighting 156
stop saying 98
stop moving 156
stop right now 76
stop them 234
stop that 1063
stop complaining 83
stop screaming 73
stop running 76
stop fighting 156
stop saying 98
stop moving 156
stop right now 76
stop them 234
stop that 1063