Text message перевод на турецкий
677 параллельный перевод
Can you text message me her address?
Bana onun adresini mesaj atabilir misin?
Text message number one.
Birinci metin mesajı.
Haejoo sent you a text message
Haejoo sana mesaj gönderdi.
If not, it'll show up later as a text message.
Değilse, mesaj daha sonra ulaşacak.
I'm to receive my instructions via text message.
Talimatlarımı yazılı olarak aldım.
- No, it's a text message.
- Hayır, mesaj geldi.
Why don't you just text message me the answers.
Neden, sadece cevap kâğıdını bana vermiyorsun?
The text message that told him to clean up, it came from someone higher up.
Derhal kapatın mesajı daha üstteki birinden geldi.
Either another text message or a meet.
Ya mesaj atsın ya da buluşsun.
Probably sending a text message.
Sanırım sms gönderiyordu.
Text message from Sweden.
İsveç'ten kısa mesaj.
Text message from Reykjavík!
Reykjavík'ten kısa mesaj!
I mean, nothing--not even a--a text message, you know?
Allison ve ben..... bizim bazı cinsel sorunlarımız var tamam mı? Yatakta neden hoşlanır?
- You got a text message
Telefonun çalıyor!
Han-kyung You got a text message
Han-kyung sana mesaj geldi
Just read the text message off my cell.
Ben cebime gelen mesajı okudum sadece.
Lieutenant Johnson got a text message.
Yüzbaşı Johnson'a bir mesaj gelmiş.
It's an email message forwarded from an internet account that shows up as a text message on his cell phone.
Cep telefonlarına mesaj gönderilen web sitelerinden birinden gelen e-postaymış.
You didn't get my text message?
- Mesajımı almadın mı?
- She sent a text message.
- Mesaj göndermiş.
She sent a text message to Sam.
Sam'e mesaj göndermiş.
Receiving text message.
Metin iletisi alınıyor.
We're receiving a signal. It's a text message.
Bir sinyal alıyoruz, metin mesajı.
TEXT MESSAGE
ELEKTRONİK POSTA
You can call me at this number or text message me at this one.
Beni bu numaradan arayabilirsin, veya buna mesaj atabilirsin.
After our initial message, she sent me a second text message to meet her outside the club.
İlk mesajlaşmamızdan sonra bana ikinci bir kısa mesaj gönderdi. Kulübün önünde buluşmak istiyordu.
- In the car finishing a text message.
- Arabada hâlâ, mesaj yazıyormuş.
You got a text message, though.
Ama bir mesaj geldi. "Cuma gecesi".
It's a text message from Ed.
Ed mesaj yollamış.
What if he wasn't trying to dial a number but he was trying to send a text message?
Ya numara çevirmeye çalışmıyorduysa? Ya bir metin mesajı göndermeye çalışıyorduysa?
Staff Sergeant Sorrow was leaving us a text message from the grave.
Astsubay Çavuş Sorrow mezarda bize bir metin mesajı bırakmış.
I got a text message from Reed.
Reed'den kısa mesaj aldım.
Don't forget to text message your votes... at the end of the show... because phone companies make far more money that way.
Şovun sonuna kadar SMS oylarınızı atmayı unutmuyorsunuz. Çünkü telefon şirketleri parayı böyle cukka edebiliyor.
- Had to pick up tractor parts for my dad. And I got your text message, so I brought you some brain food.
Babam için birkaç traktör parçası almak zorunda kaldım, sonra cep mesajını aldım
It's a-a text message.
Yazılı bir mesaj.
Everyone I talked to said they found out about the party through a text message.
- Konuştuğum herkes, partiden telefon mesajı vasıtasıyla haberdar olduğunu söyledi.
Okay, all the phones and pagers received the same text message last night at 9 : 53 p.m.
Tüm cep telefonlarına ve çağrı cihazlarına, dün gece 21 : 53'te aynı mesaj gelmiş.
On our way back from our last away game I got this weird text message.
Son deplasman maçından geri gelirken bu garip mesajı aldım.
Now, there's a text message on it from yesterday at 5 : 30 p.m.
Dün akşam saat 17 : 30'da atılmış bir mesaj var.
I also know that 10 minutes before you sent that text message you got a call from a payphone.
Mesajı göndermeden 10 dakika önce ankesörlü bir telefondan arandığını da biliyorum.
The text message came from a guy named Ruben Davila.
Mesaj Ruben Davila adlı bir adamdan gelmiş.
Bit too much like your ex who broke your heart and dumped you with a text message.
Kalbini kırıp seni kısa mesajla terk ettiği için mi öyle diyorsun?
It was a fucking email, not a text message.
Sikik bir e-mail ile terk etti, kısa mesajla değil.
How much of the message were you able to get? I got most of the encrypted Starfleet text and a few more personal letters.
Tekillikten serbest kalan enerji büyük bir boşalım yarattı ve bütün ağın bozulmasına neden oldu.
With Synapse, the entire world will be able to send or receive any message be it audio, video or text on any medium.
Synaps ile birlikte, tüm dünya artık ses, görüntü, yazı gibi herşeyi alıp, gönderebilecek...
( beeping ) maybe we should- - text message?
Mesaj mı?
It's a text message from Ed.
Bu gece karımı yemeğe götürmem gerekiyordu. Yıldönümümüz için.
You think she'll text-message me?
Kahretsin, sarhoş muydu?
I'll text-message her.
Kapa çeneni.
These are text-message capable.
Bunla text-mesaj gönderebilir.
Meaning a friend of my father's who works at your family bank will text-message me if any of the cards are used.
Yanisi babamın bir arkadaşı sizin kartlarını kullandığınız bankada çalışıyor. Bu kartlardan herhangi birisi kullanıldığında bana mesaj atacak.
text messages 19
message 85
messages 113
message deleted 39
message received 96
message one 19
text me 60
text me the address 41
message 85
messages 113
message deleted 39
message received 96
message one 19
text me 60
text me the address 41