Thinking of you перевод на турецкий
6,266 параллельный перевод
It's about the fact that he's thinking of you, and he thinks you're worth the money.
Asıl önemli olan seni düşünüyor olması ve senin paradan daha değerli olduğunu düşünmesi.
- I was thinking of you and Darius.
- Senle Darius'u düşünüyordum.
But then I didn't... because I couldn't stop thinking of you.
Ama sonra etmedim... çünkü seni düşünmeden edemiyorum.
She grabbed on to the idea of adoption because it was less painful than thinking of you as the biological father.
Evlat edinme fikrine tutundu çünkü bu senin biyolojik babası olduğunu düşünmekten daha az acı vericiydi.
The only thing that got me through that hell was thinking of you.
Beni o cehennemden çıkaran tek şey seni düşünmemdi.
I won't take too long to reach Pyaari but the day I reach her you won't be capable of even thinking.
Pyaari'yi bulmam uzun sürmeyecek ama o gün geldiğinde, düşünecek vaktin olmayacak.
The same thing the two of you are thinking right now, that I'm lying.
İkinizin şu anda düşündüğü şeyi, yalan söylediğimi söylediler.
Well, I enjoy "Praise his name," but I was thinking of trying "Children, go where I send thee." Unless you don't like that one.
"Adına şükür" hoşuma gidiyor ama "Sizi nereye gönderiyorsam oraya gidin çocuklar" ı denemeyi düşünüyordum.
All those months of unease, lying alone in your bed, just thinking of the lunatic risk that you were taking.
Aylardır süren huzursuzluğun yatağında yalnız yatman aldığın bu delice riski düşünüyorum.
Because if that's the way you look at things, then maybe that type of thinking might've prevented you from seeing something you might not have seen if you didn't want it to happen so badly.
Çünkü eğer olaylara bakış açın buysa belki de bu yüzden yürümesini çok istediğin için görmen gereken bir şeyi görmeni engellemiştir.
You tricked the fine men and women of Bon Temps into thinking they were voting for a human when the truth is, they were voting for the devil.
Bon Temps'un iyi kalpli insanlarını aslında onlar bir şeytana oy verirken bir insana oy verdikleri yönünde kandırdın.
Then I got to thinking about all of you guys and all the fun that you must be having.
Sonra sizi düşündüm... Ve ne kadar eğlendiğinizi.
Oh, well, you know, I was thinking of storing my hair for my weaves in there.
Eh, önce düşündüm ki, Takma saçlarımı oraya koyarım.
You know, I was actually thinking more along the lines of, like, a red curry maybe with some zucchini and squash, whatever's in season.
Yani aslında o türler için daha çok... kırmızı köri yemeği düşünüyorum, yanına da yeşil kabak veya balkabağı artık hangisinin mevsimiyse.
You're thinking of merlin. And it was peanuts.
- O Merlin ve yer fistigina alerjisi var.
When were you thinking of going?
- Ne zaman gitmeyi düşünüyorsunuz?
You're not actually thinking of doing this.
Gerçekten de bunu yapmayı düşünüyor olamazsın.
So, Gordon tells me you're thinking of doing something experimental with the OS?
Gordon bana işletim sistemiyle alâkalı bir kaç yenilik denemeyi düşündüğünü söyledi.
Whatever you're thinking of doing, you don't have to do it.
Ne yapmayı düşünüyorsan yapmak zorunda değilsin.
You're not... you're not thinking of... using it.
Sen... bunu kullanmayı... düşünmüyorsun değil mi?
It's totally right, and you got a lot of thinking to do.
Kesinlikle doğru. Şimdi düşünecek çok fazla şeyiniz var.
I'm thinking the icebox of the fridge is a little too comfortable for you.
Dondurucu'daki buz kutusunun senin için fazla rahat olduğunu.
I also know you've been thinking of quitting.
Bırakmayı düşündüğünü de biliyorum.
I know that you think what you have with him is different, but please don't make the mistake of thinking that he won't do the same thing to you eventually.
Onunla yaşadığının farklı olduğunu düşündüğünü biliyorum ama lütfen en sonunda aynı şeyi sana da yapmayacağı gibi bir düşünceye kapılma.
Hey, what are you thinking about going out two weeks from Saturday on one of those dinner cruises?
Baksana, iki hafta sonraki cumartesi günü şu yemekli nehir gezilerinden birine gitmeye ne dersin?
Well, I'm thinking of doing something a bit, em... well, a bit crazy. And I wanted to talk to you about it...
Şey,... ben biraz çılgınca olan, bir şey yapmayı düşünüyorum.
She never passed a moment of her life without thinking on you, in that love.
Hayatının tek bir anını seni, sevgisini düşünmeden geçirmedi.
- IF YOU'RE THINKING OF CORNELL, YOU CAN ALWAYS COME VISIT WITH ME.
Eğer Cornell'i düşünüyorsan her zaman gelip, benimle ziyaret edebilirsin.
What kind of bed were you thinking?
Ne tür bir yatak düşünüyorsun?
But we were thinking more of us maybe living together with... not you.
Ancak biz daha çok birlikte yaşamayı düşünüyorduk sensiz.
I'm thinking you drop the camera, cause a splash, singe off those pretty eyebrows of yours.
Kameranı düşür de üzerine birazı sıçrarsa, o güzel kaşlarınla vedalaşabilirsin.
When you start hearing that type of ammunition coming into the valley and the guys hear about it, they start thinking about the ranch house, because they know what...
Bu tür bir mühimmatın vadiye geldiğini duymaya başladığınızda ve çocuklar da bunu duyduğunda, çiftlik evini düşünmeye başladılar, çünkü biliyorlardı...
Your mind will wander a little bit, you'll wonder what part of the village we'll be setting up in, and you realize you have to keep thinking about where you are right now, keep yourself in the now.
Aklınız biraz uzaklaşır, köyün hangi kısmına yerleşeceğinizi düşünürsünüz ve aslında şu anda nerede olduğunuzu düşünmek şimdide kalmak zorunda olduğunuzu fark edersiniz.
Yeah, yeah, so I's thinking I'd drive up there, you know, talk to the suspect, on account of, you know, I think he's the fella put the naked guy in the trunk.
Neyse, düşündüm de, oraya gidip şüpheliyle konuşsam? Bence çıplak adamı bagaja koyan adam bu.
So, since you proposed to me with one of their cupcakes, I was thinking that these girls should do our wedding cake.
Bana onların keklerinden biriyle evlenme teklif ettiğinden düğün pastamızı da onların yapması gerektiğini düşünüyordum.
You know, Emma and I were talking and I was thinking, like, you just invited me over here just to give me some kind of like...
Emma'yla konuşurken beni buraya işlerini hallettirmek için çağırdığı...
Where are you thinking of holding the ceremony?
- Düğünü nerede yapacaksınız?
You know, there is a name that I've kind of been thinking about.
Üzerinde düşündüğüm bir isim var. Mazlumlar'a ne dersiniz?
You're thinking of putting her in play?
O'nu da dâhil etmeyi mi düşünüyorsun?
But, well, when do you think it would be good to start thinking about the three or four of us?
Ama ne zaman üçümüz ya da dördümüz olmayı düşünmeye başlayacağız?
I was thinking, between you and me, we could take care of him.
Düşünüyordum da, ikimiz ona bakabiliriz.
What kind of peace offering are you thinking of?
Ne tür bir barış hediyesi düşünüyorsun? - Onlar da ev yapımı kaçak içkilerinden getirir ve anında pirinç ve fas - Bilmem.
They take you back To where you're thinking of?
Seni düşündüğüm yere mi getiriyorlar?
You're just like your mother... never thinking of consequences.
Aynı annen gibisin. Asla sonuçlarını düşünmüyorsun.
You're thinking of moving out?
Taşınmayı mı düşünüyorsun?
If you were thinking of running, I wouldn't bother.
Eğer kaçmayı düşünüyorsan, zahmet etme.
I was thinking maybe we could stick with the same theme, you know, like, amaze him with a bottle of that Tequila that we got.
Bizdeki bir şişe tekila ile onu şaşırtırız mesela.
Well, it's too bad that you're not taking me because I was thinking of letting you...
Beni götürmemen çok kötü olmuş çünkü tam da şöyle bir şey düşünüyordum :
You're thinking Alan killed Corey out of jealously. 25 years ago.
Alan'ın, Corey'i 25 sene önce kıskançlık yüzünden öldürdüğünü düşünüyorsun.
You know, not only that, I'm thinking she might have had knowledge of it, and that's why she paid Nina's medical bill.
Sadece bunu değil Laura'nın da bildiğini ve Nina'nın masraflarını bu yüzden ödediğini de.
Just say the opposite of what you're thinking.
Sadece aklından geçenin zıttını söyle yeter.
of yours 40
of you 197
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
of you 197
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
yours 1007
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
yours 1007
your own 34
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16