This is me перевод на турецкий
31,373 параллельный перевод
Anyway, this is me, so...
Neyse, işte ben böyleyim, yani...
Trust me, Henry. This captain is one fellow you don't want to meet.
İnan bana, Henry bu kaptan, tanışmak isteyeceğin türden biri değil.
This is crazy ; no one has called me in six years.
Olmaz böyle şey, beni altı yıldır kimse aramamıştı.
This is about the time of day you start weeping and saying "Why me?" at the ceiling.
Güne ağlayarak başlayıp tavana bakarak "Neden ben?" dediğin zamana ne oldu?
This link is an opportunity for me to get close to Kirk.
Bu link, Kirk'e yaklaşmam için bir fırsat.
You asked me how this case is connected to finding Agnes.
Bunun Agnes'i bulmakla nasıl bağlantılı olduğunu sormuştun.
This is a mop a janitor gave to me.
- Bir hademe bana paspas verdi.
You tell me about your foot fungus, but this is a secret?
Ayak mantarını anlatıyorsun ama bu bir sır mı?
This is on me.
Benim yüzümden.
Second I put this gun down, the only thing that comes next for me is jail.
Bu silahı indirdiğim saniye,... tek gideceğim yer hapishane olacak.
Is there anything else you can tell me about this Navy SEAL we're trying to arrest?
Tutuklamaya çalıştığımız... deniz komandosu hakkında söyleyebileceğin bir şey yok mu?
- Hit me. The good news is I'm officially call this a Nightingale.
Buna resmi olarak Nightingale vakası diyebilmem iyi haber.
You know, I was shocked to hear what's going on with my baby girl, but to know that she is in you guys'hands, can't tell you what this means to me.
Küçük kızımın başına gelenleri öğrenince şok oldum. Fakat iyi ellerde olduğunu biliyorum. Bunun benim için anlamını bilemezsiniz.
Hey, if you're gonna hold me to everything I say, this is never gonna work.
Eğer söylediğim her şeyden beni sorumlu tutacaksan, bu iş yürümez.
So, what, you expect me to go home and pretend this is no big deal?
Yani, ne bekliyorsun, eve gidip büyük bir olay değilmiş gibi mi davranayım?
You know, I just been thinking, the way you and me fell so fast for this lady, and for no reason?
Düşünüyordum da. Bu kadına karşı beraber iş tutmamızın sence bir sebebi olmalı değil mi?
Excuse me. This is a private meeting.
Pardon ama, bu özel bir toplantı.
This is all because of me.
Hepsi benim suçum.
And don't tell me "nothing." This is not nothing.
Bana "bir şey olmadı" deme. Bir şey olmuş.
This is all on me.
Hepsi benim suçum.
This is a foreign language to me.
Benim için bir yabancı dil.
Uh, dominoes falling, this is all on me.
Okey taşlarının devrilmesi gibi. Hepsi benim suçum.
Man, me. Nature, meet. " This is an old thing, so he doesn't speak using" he or she. "
Ben dogayla tanismak. " Bu eski bir söz oldugu için sirf erkeklere yönelik bahsediyor.
It's not up to me, this is part of the department's.
Ben karar veremem, bölümün bir parçasi.
Oh, this is the greatest horrible thing to ever happened to me.
Bu, basima gelen en müthis berbat sey.
That's hard enough for me as is, you know that, to take this small leap.
Bu küçük adımı atmak bile benim için zaten yeterince zor, biliyorsun.
Your patient, the one who gave me this scarf, is she who you were trying to help?
Hani bana fularını veren bir hastan vardı ya... Yardım ettiğin kişi o mu?
See, this is what worries me.
Gördün mü, bu hareketleri beni kaygılandırıyor.
Oh, oh, oh! And this, right here, this is Head-butt Man and me battling our way down Corpse Mountain.
İşte o da tam orada Kafacı adam ve ben ceset dağına çıkmak için muharebe ediyoruz.
Gah, this stupid limp is slowing me down.
Bu topallama yavaşlatıyor beni ya.
The alumni association is run by the same jerks who used to pull this crap on me back in high school.
Mezunlar derneğini, lisedeyken benimle dalga geçen aynı pislikler yürütüyor.
I know this is not about me, it is about Agent Keen, but I don't know if I have the strength to lose her again.
Bu benimle alakalı değil, Ajan Keen ile alakalı biliyorum ama onu tekrar kaybedebilirmiyim bilmiyorum.
Dean Bradley's like a brother to me, and we need him for this job.
Dean Bradley kardeşim gibidir... ve ona bu iş için ihtiyacımız var.
Now, anyone who knows anything about this is gonna have to sign a nondisclosure, and that includes me.
Şimdi, bu konuda bilgisi olan herkesin gizlilik sözleşmesi imzalaması gerekecek. Buna ben de dahilim.
This is me telling you as Nick.
Gerçekten.
This is a murder investigation, so I suggest you tell me what I need to know so you can get back to your little tanning bed.
Bu bir cinayet soruşturması, küçük solaryumuna geri dönebilmen için bana bilmem gerekeni söylemeni öneririm.
This is a lot for me, too.
Bu benim için de çok fazla.
This is really working for me. Eh.
- Gerçekten işe yarıyor bende.
If I'm going balls out, you need to tell me who this guy is.
Eğer son sürat dalacaksam, bu herifin kim olduğunu bana söylemen gerekiyor.
Matt, this is the part where you relax and let me do what I do.
Matt, bu senin rahatlayıp ne yapacaklarıma izin verme kısmın.
Then what is this? - Oh, it's a book of 4,000 essential photos of Nikolaj for me to show Jake.
Jake'e göstermek için Nikolaj'ın en önemli 4000 tane fotoğrafı.
This is killing me.
- Bu beni mahvediyor.
This is bummin'me out.
Bu beni hayal kırıklığına uğratıyor.
Yeah, and if this is about me and Robby dating years ago, trust me,
Evet ve eğer bu Robby ve benim yıllar önce beraber olmamızla ilgiliyse, güven bana hiçbir önemi yok.
Nick, if this is about notes, so help me God.
Nick, eğer not hakkındaysa Tanrı şahidim olsun ki!
James is gonna lift me on this platform to the door, then we go in.
James platformu kapıya kadar kaldıracak ve içeri gireceğiz.
And I am here to make sure this trip is fun because don't tell me the original Grand Tour wasn't fun.
Ve bu seyahatin eğlenceli olması için geldim. Bana eski Grand Tour'ların eğlenceli olmadığı söylemeyin.
This is something that occupies me a lot, I'll be honest with you, because I sometimes think... "Oh, have I done enough now?"
Beni yakından ilgilendiren bir mesele çünkü, dürüst olacağım, bazen "Zaten yeterince yaşamadım mı?" diye düşünüyorum.
This is like a first date for me, and on a first date, you don't want a fat, balding uncle tagging along.
Bu benim için bir ilk randevu gibi ve bir ilk randevuda şişman kel amcanızın yanınızda gelmesini istemezsiniz.
This is nothing you haven't seen before, Charlie. Why'd you call me in?
Bu senin bilmediğin bir şey değil Charlie, beni niye çağırdın?
This is the most a girl's danced with me all night.
- Gerek yok.
this is megan 17
this is messed up 42
this is 5015
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is important 545
this is bullshit 584
this is bad 606
this is awesome 376
this is messed up 42
this is 5015
this is my bedroom 18
this is your captain speaking 58
this is it 3373
this is important 545
this is bullshit 584
this is bad 606
this is awesome 376
this isn't you 235
this is weird 356
this is different 405
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is the guy 68
this is for you 917
this is weird 356
this is different 405
this is crazy 1291
this is fun 448
this is a 428
this is ridiculous 1419
this isn't right 330
this is the guy 68
this is for you 917
this is not good 352
this is a bad idea 175
this is good 1083
this isn't going to work 72
this isn't 241
this is serious 534
this is amazing 700
this is great 1205
this isn't over yet 34
this is nice 565
this is a bad idea 175
this is good 1083
this isn't going to work 72
this isn't 241
this is serious 534
this is amazing 700
this is great 1205
this isn't over yet 34
this is nice 565