Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ T ] / This place

This place перевод на турецкий

51,528 параллельный перевод
Something's off about this place.
Burada bir gariplik var.
How big is this place?
Ne kadar büyük burası?
Well, this place is weird.
Burası acayip bir yer.
Look, this place is dripping in silicone.
Burası silikonlu kadınlarla dolup taşmış.
So tell me... How long you crazy fucks been running this place?
Söylesene ne zamandır buranın yönetimi siz deli sikiklerin elinde?
And the only way out of this place... Is through me!
Ve buradan çıkmanız için tek yol da beni geçmek.
This place hasn't been an actual hospital in years.
Burası yıllardır gerçek bir hastane olmaktan uzak.
This place has Slink written... All over it.
Tamamen Slink'in izlerini taşıyor bu mekan.
Wow. This place went to shit.
Burası zıvanadan çıkmış.
That's not what I taught my sister, and I know that's not what she would want for this place.
Kardeşime öğrettiğim bu değildi. Buranın böyle bir yer olmasını da istemeyeceğini biliyorum.
I like to make this place a safe zone for those who are about to drown their relatives in eggnog.
Akrabalarını sert kokteyller içinde boğmayı düşünenler için güvenli bir yer yapmak istiyorum.
This place is nice.
Burası çok hoşmuş.
But Eddie King is the closest thing this place has.
Ama Eddie King ona en yakın şey.
With what I got out of that divorce, I swear I can afford this place.
Boşanma tazminatımla buraya param yetiyor.
It's only a matter of time before Valentine hits this place.
Valentine'ın burayı bulması uzun sürmez.
But this place... It'll bleed every ounce of defiance out of you.
Fakat burası içinde yanan isyan ateşini damarlarından çekip alacak.
You live in this place long enough, you know everything.
- Burada uzun kalınca her şeyi biliyorsun.
This place brings back memories.
- Burası anılarımı canlandırıyor.
Do either of you know anything about this place that could give us a tactical advantage?
Burası hakkında bize taktiksel üstünlük sağlayacak bir şeyler bilen var mı?
We gotta turn this place into a recording studio!
Burayı adam etmemiz gerekiyor!
Once a bunch of niggers comes in, then'fore you know it, this place is gonna be worth less every year.
Zenciler geldi mi bir de bakmışsın evin değeri gün geçtikçe eriyor.
But right now I need to see this place in my rearview mirror.
Ama şimdilik burayı dikiz aynamdan görsem yeter.
- Yeah, how did you find this place?
- Evet. Burayı nasıl buldun?
I hate this place.
Buradan nefret ediyorum.
Isn't this place cool, Dad?
Güzel yer, değil mi baba?
- This place reeks.
- Burası leş gibi kokuyor.
- Best happy hour in the city, this place.
- Kentin en iyi indirimli içkisi burada.
Yeah. This place is toxic.
Burası berbat bir yer.
Where did you find this place?
Burayı nereden buldunuz?
So what is this place?
Ne burası?
I would apologize for my students'enthusiasm, but you should not have come to this place.
Talebelerimin hevesini mazur gör derdim fakat buraya gelmemen gerekiyordu.
This place, it's not good for you, Oliver.
Burası sana iyi gelmiyor Oliver.
Seems like Cisco did such a good job of turning this place into an impenetrable fortress, he turned it into an impenetrable death trap.
Anlaşılan Cisco burayı ulaşılmaz bir kaleye çevirirken iyi iş çıkarmış. Ulaşılmaz bir ölüm kapanına çevirmiş burayı.
My government heard rumors of this place- - an island prison built by the Chinese.
Hükümetim de burası hakkında dedikodular duymuştu. Çinliler tarafından yapılan bir ada hapishanesi.
This is a holy place.
Burası kutsal bir yer.
Person there said this is the only place with juice for 100 miles.
Oradan biri 150 km.'ye kadar elektriğin olduğu tek yer burası dedi.
Every day we go out on patrol, we have a choice... to make this city a better place... or make a violent world more violent.
Devriyeye çıktığımız her gün elimizde bir tercih şansı var. Bu şehri daha iyi bir yer yapmak. Ya da zaten berbat olan dünyayı daha da berbat hale getirmek.
What is this place?
Burası ne biçim bir yer?
I know a place in SoHo that has the best lamb kebab this side of Marrakesh.
SoHo'da bir mekan var. Marakeş usulü harika kuzu kebap yapıyor.
Not too many people know this, but... when I was living in London, in the early 1870s, I was in a bad place.
Bu diyeceğimi çoğu kişi bilmez ama 1870'lerin başında Londra'da yaşarken ruh sağlığım yerinde değildi.
Don't forget... this is the mean person that got your nana in trouble in the first place.
Unutma... Bu ilk etapta başın dertte olan en iyi insandır.
Oh, and for the record, this is how I wanted to approach things in the first place.
Bu arada ben olaya ta en baştan böyle yaklaşmak istemiştim.
This isn't the first scary speedster that we had to put in his place.
Bu, haddini bildirdiğimiz ilk korkunç hızcı değil.
This is my secret place.
Burası benim gizli yerim.
Come on, I wanna try this new place.
Hadi. Şu yeni mekanı denemek istiyorum.
I don't think this is really the place to try and pitch Victor your movie.
Bence Victor'a filmini tanıtmaya çalışmanın yeri değil.
- This is a nice place.
- Güzel evmiş.
You sure this is the place?
Burası olduğuna emin misin?
We got 5 minutes for search and rescue before this whole place comes down.
Tüm bina yerle bir olmadan önce arama kurtarma için 5 dakikamız var.
Well, it will increase the breaching radius, igniting the gas, filling this entire place with fire, and- -
- Patlama çağını artıracağı gaz alevi tüm odayı saracağı için...
What, to Starling City or to this horrible place?
Nereye, Starling City'e mi yoksa bu korkunç yere mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]