Together forever перевод на турецкий
701 параллельный перевод
Now you'll sing for me, and I'll play. And we'll be together forever.
Şimdi benim için söyleyeceksin ve ben çalacağım, sonsuza dek beraber olacağız.
Together forever!
Sonsuza kadar mutlu olalım!
We'll be together forever.
İlelebet birlikte olacağız.
Now we're bound together forever, you got that?
Şimdi kaderlerimiz birbirine bağlı, anladın mı?
I wish we could live together forever, but that's impossible.
Keşke beraber sonsuza kadar yaşasaydık, ama bu imkansız.
Let your own hand destroy you and bring us together forever.
Kendi ellerinle canını al ve sonsuza dek beraber olalım.
We'll be together forever.
Sonsuza kadar birlikte olacağız.
Let's fight together forever, for peace.
Birlikte sonsuza dek mücadele edelim, barış için.
I hope you two can stay together forever If so, even if I die, I'll die in peace
Umarım sizler huzurlu yaşayabilirsiniz o zaman öldüğümde, gözüm açık gitmez
Together forever.
- Birlikte, sonsuza dek.
It will be wonderful when we will be together forever once.
Sonsuza dek beraber olacağımız vakit geldiğinde harika olacak.
When this fleeting life is done we will be together forever
" Bu fani ömür sona erdiğinde, ilelebet beraber olacağız.
Remember... When this fleeting life is done, we will be together forever
Unutma bu fani ömür sona erdiğinde, ilelebet beraber olacağız.
We shall be together forever
İlelebet birlikte olacağız.
We'll be together forever.
Sonsuza dek beraber olacağız.
Please, let us stay together forever.
Lütfen, sonsuza kadar birlikte olmamıza, izin verin.
Together forever.
Birlikte sonsuza dek.
Together forever
♪ İlelebet bağlı kalmak için birlikteydiler, ♪
Something that two people who are in love create together against impossible odds can hold them together forever.
İki aşık insanın birlikte yarattığı şey, imkansız zorluklara karşı onları birarada tutabilir sonsuza dek.
What a shame we can't stay together forever.
Sonsuza dek birlikte olamayacak olmamız ne utanç verici.
Just you and me... together forever and ever.
Sadece sen ve ben... birlikte sonsuza kadar ve hep.
Believe me, Abe, those show business celebrities... get divorced every 6 weeks, but we're together forever.
İnan bana, şu gösteri dünyasının ünlüleri her 6 haftada bir boşanıyorlar. Ama biz sonsuza kadar birlikteyiz.
No, we'll be together forever.
Hayır, ömür boyu birlikteyiz.
You two should stay together forever.
Ebediyen birlikte kalmalısınız.
All of us together, forever.
Hep birlikte sonsuza kadar.
Together... Forever
Her zaman... beraber.
If any man can show just cause why they may not lawfully be joined together, let him now speak or else, hereafter forever, hold his peace.
Bu evliliğin gerçekleşmesine bir engel olduğunu iddia eden biri varsa... ya şimdi konuşsun ya da ebediyen sussun.
Whenever we forever are together
Sonsuza dek birlikte.
We forever are together
Acele et.
If any person can show cause why they may not lawfully be joined together let him now speak, or forever hold his peace.
Eğer aranızdan birinin bu çiftin birleşmesine itirazı varsa ya şimdi konuşsun, ya da sonsuza kadar sussun.
If any man can show just cause why they may not lawfully be joined together, let him now speak, or else hereafter forever hold his peace.
Yasal olarak birleşmeleri için itirazı olan varsa ya şimdi söylesin ya da sonsuza kadar sussun.
I mean, if we're to be thrown together so much, life's too short to be forever barking at each other.
Yani birbirimizle bu kadar sık karşı karşıya geleceksek hayat birbirimize bağırmaya değmeyecek kadar kısa.
I require and charge you both... that if either of you know of any impediment... why you may not be lawfully joined together in matrimony... you do now confess it, or else forever after hold your peace. "
Sizlere soruyorum... Bu evliliğin gerçekleşmesini... engelleyecek birşey bilen varsa... ya şimdi söylesin veya sonsuza dek sussun. "
And the past and the future are together on our side forever.
Geçmiş de gelecek de daima bizimle birliktedir.
For I realise that nothing matters, except that we should be together, now and forever.
Sonsuza kadar beraber olmamız gerektiğinden başka... hiçbir şeyin önemi yok.
For I realise that nothing matters except that we should be together, now and forever.
Sonsuza kadar beraber olmamız gerektiğinden başka... hiçbir şeyin önemi yok.
It saws we so happy together and thought this would be forever.
Her ikisi de mutluydu ve bunun sonsuza kadar süreceğini sanıyorlardı.
If there be any here who know just cause... Why these two should not be joined together... in holy matrimony... let him speak now or forever hold his peace.
Eğer burada herhangi bir sebeple bu iki insanın kutsal evlilik bağıyla birlikte olamayacağını düşünenler var ise ya şimdi konuşsun ya da sonsuza dek sussun.
"The family that sticks together lives forever."
"Birbirine bağlı aileler sonsuza dek yaşar."
If any man can show just reason why this young couple should not be joined together, let him now speak or forever hold his peace.
Şimdi, bu gençlerin evlenmelerine itirazı olan varsa, ya şimdi ortaya çıksın ve konuşsun, ya da sonsuza kadar sessiz kalsın.
You and I together, forever.
İkimiz hep birlikte olacağız.
It's the joining of two people together through thick and thin... in a union of spiritual goodness, forever and ever... that only God can put asunder.
İki insanın, iyi günde ve kötü günde hastalıkta ve sağlıkta olmak üzere, sadece Tanrı'nın onları ayırabileceği bir birlikteliktir.
May it rather, in its sadness wake nothing but the dove in us, the lamb in others so that together, in the bond of compassion we may rejoice in the memory of Master Po and wipe away forever the tears from the eyes of the blind lion.
Tersine ; ölümünün kederi bizim içimizde güvercinler, diğerlerinin içlerinde kuzulardan başka bir şey uyandırmasın ve böylece birlikte, acımızı paylaşmanın bağıyla Usta Po'nun hatırasından feyzalalım ve kör aslanın göz yaşlarını ebediyen silelim.
I know we can't take any risks that we must be very careful, avoid any gossip that we won't be apart much longer that we'll be together soon in broad daylight and forever
Riske girmememiz gerektiğini çok dikkatli davranıp dedikoduya mahal vermememizi daha fazla ayrı kalmayacağımızı, yakında birbirimize kavuşacağımızı gün ışığına ebediyen çıkacağımızı biliyorum.
Dying together, to live as one forever.
Birlikte ölmek, sonsuza kadar yaşamak.
Forever and ever We'll be together
Sonsuza dek ve daima Beraber olacağız
We've got forever together.
Sonsuza kadar birlikteyiz.
* FOREVER * TOGETHER.
Daima, birlikte...
IF ANYONE, THEREFORE, CAN SHOW JUST CAUSE WHY THEY MAY NOT BE LAWFULLY JOINED TOGETHER, LET HIM SPEAK NOW, OR FOREVER HOLD HIS PEACE.
Aramızda bu evliliğin olmamasına söyleyecek sözü olan varsa, ya şimdi konuşsun, ya da sonsuza kadar susun.
She has asked to me if I stay here... to live together with her forever and ever.
Bana, burada onunla birlikte yaşamak için kalır mıyım diye sordu ; daima ve ilelebet.
♪ Oh, Let's Make Music Together, baby ♪ Lift Our Voices Together, partner ♪ Let's Make Music Forever, baby
# birlikte seslerimizi birlikte yükseltelim # # sonsuza kadar müzik yapalım bebeğim # # arkadaşlığımızı daima sürdürelim #