Transcendent перевод на турецкий
133 параллельный перевод
You're transcendent and volatile.
Aşmış ve uçmuşsun sen.
You're confusing "transcendental" and "transcendent," like 99 % / of people.
İnsanların % 99'u gibi sen de aşkın ve aşkınsal kavramlarını karıştırıyorsun.
You'll understand for the first time what the word transcendent means.
Dünyaya açılmanın anlamını ilk kez anlayacaksınız.
His first wife? My sister, a transcendent beauty pure as the blue sky. Generous, noble.
İIk karısı benim mavi gök kadar berrak, güzel kız kardeşimdi cömert ve asildi.
Our struggle is transcendent, and your guidance, our Guides,..... will carry us toward the dawning of a new age.
Mücadelemiz kutsaldır, ve sizin inancınız, bizim de Rehberlerimiz... Mücadelemiz kutsaldır, ve sizin inancınız, bizim de Rehberlerimiz bizi yeni bir çağın başlangıcına götürecektir.
Borzage deeply believed in the transcendent power of love.
Borzage, aşkın sınırları aşan gücüne derinden inanıyordu.
O thou transcendent, nameless, vibrant... "
Kutsal, isimsiz, coşkun... "
Transcendent idea of reality. Five :
Gerçeğin mükemmel tanımı.
Eventualism provides one... with nothing less than a transcendent idea of reality.
Kadercilik gerçeği en mükemmel şekilde tanımlayarak bu algıyı güçlendirmektedir.
Well, you see, I I've decided that I'm not sufficiently transcendent yet.
Şey, ben yeterince saf olduğum kanaatinde değilim.
Get your transcendent butt behind me and hope this works.
O zaman saf k.çını kaldır da arkama geç.
the act of slow piercing... is a transcendent spiritual event.
Yavaş bir şekilde piercing yapma üstün bir ruhsal olaydır. - Hayır.
Transcendent, not classic.
Aşkın, klasik değil.
And just as it happened, just as they became transcendent you took them.
Ve tam bu olduğunda, tam üstün hale geldiklerinde siz onları ele geçirdiniz.
What we want is to sit in a theatre and share a transcendent experience.
O salonda oturup üstün bir deneyim yaşamak istiyoruz.
- That's the transcendent part.
- Evet, Üstünlük katan yanı o zaten.
- Well, I think that Sammy and Wade are soulmates who will be forever connected by an overpowering, transcendent love... what do you think?
- Sammy ve Wade'in ruh eşi olduğunu ve üstün bir sevgiyle ebediyen birbirlerine bağlı olduklarını düşünüyorum... Ne dersin?
Our transcendent fusion was not the romantic type, it was just fun.
Birleşme şeklimiz romantik değil eğlenceliydi.
You you are the transcendent one.
Siz siz yüce birisisiniz.
And every now and then, you catch yourself in this transcendent moment where you think to yourself :
Arada bir kendini... "Tanrım sana delice aşığım."
There's nothing offensive about "mind-blowing" or "transcendent."
"Akıllara zarar" ve olağanüstünün de kötü bir tarafı yok.
This is how the ineffable incomprehensible, utterly transcendent, indescribable God makes itself known to us.
Bu anlatılamaz bir şeydir, kavranamayan, tamamen aşkın ve ifade edilemeyen Tanrı kendini bize bilinir kılmıştı.
looking for this transcendent reality and this transcendent reality is now replying.
ve şimdi bu aşkın gerçeklik cevap veriyordu.
to some how transcendent it is.
zamanı aşan alabildiğince yüceliktir.
We didn't do anything with the Transcendent Mother.
Biz Yüce Anneye hiçbir şey yapmadık.
Our love is transcendent, Piper.
Aşkımız, Piper aşkın olduğunu.
But far from transcendent.
Ama, şey... Çok da iyi değil.
At the same time, God is, um... is this sort of placeholder name... for those parts of our experience of the world... which are somehow transcendent, somehow sublime.
Aynı zamanda, Tanrı, bizim yaşam deneyimlerimizin aşkın veya ulvi kısımlarını tanımlayan addır.
When you were under the influence of the Rambaldi fluid, what you saw, was it not transcendent?
Ama şunu söyle ; Rambaldi sıvısının etkisindeyken gördüklerin insan aklını aşan şeyler değil miydi?
In fact, that transcendent painting is the symbol...
Aslında, insan aklını aşan resimleri birer sembol...
( chuckles ) oh, lord, why did you give such transcendent talent to such an undeserving fool?
Oh tanrım, neden böyle haketmeyen bir salağa bu kadar yetenek verdin?
"The goddesses'gift to Hippolyta endows the woman wearing it with transcendent powers".
"Tanrıçanın Hippolyta'ya hediyesi, onu giyen kadına üstün güçler verir"
Love is transcendent, it's miraculous.
Aşk aşkın, bu mucizevi bir olaydır.
Oh, transcendent.
Sınırların ötesinde.
"A Diary of Transcendent Hope and Courage." Oh, please.
"Yücelik, Umut ve Cesaretin Günlüğü." Oh, lütfen.
It's transcendent.
Aklın sınırlarını aşan birşey.
It was transcendent.
Aşkın bir deneyimdi.
While meditating, my astral form achieved a transcendent communion with none other than the Spirit of the Sea!
Meditasyon yaparak astral bedenim denizlerin ruhu ile birleşti, yani manevi olarak.
It's like what you said, it's transcendent.
Tıpkı söylediğin gibi. Aşıyor.
If a king can't control everything around him,... it makes transcendent beings like kings unnecessary.
Eğer biri bir şey yönetemiyorsa, o zaman her şeyde en iyi olan birine, bir Kral gibi, gerek duyulmayacaktır.
Transcendent, was it?
Transandantal bir deneyimdi, öyle değil mi?
This photograph is transcendent.
Bu fotoğraf herşeyi aşmış.
The power of the Ivy is transcendent.
Sarmaşıkların gücü her şeyden üstündür.
It was a transcendent moment.
Bunlar harika anlar.
One woman having that transcendent moment of connect with another.
Bir kadının diğer bir kadınla transandantal bağlantısı olması.
You are looking today so very, very transcendent.
Bugün kendi aklını çok aşmış gözüküyorsun.
The lady in the store said it's the transmuted and the transcendent in one container, which I think fits right in with the holy rain forest thing.
Dükkândaki bayan yüceliğin ve değişimin bir kapta hayat bulmuş hâli olduğunu söyledi ve bence şu kutsal yağmur ormanı olayına tam gidecek bu.
The transmuted and transcendent in one container.
Dönüşümün ve yüceliğin bir kapta hayat bulmuş hâli.
I'd say "transcendent."
Bence, harikulade.
How about "groin-grabbingly transcendent"? - Uh, I don't think so.
Kasık sıkacak kadar harkulade nasıl?
It's transcendent.
Aşıyor.
trans 37
transformers 18
transport 55
translate 75
transcript 84
transfer 53
translation 146
translator 36
transform 20
transportation 42
transformers 18
transport 55
translate 75
transcript 84
transfer 53
translation 146
translator 36
transform 20
transportation 42