Underground перевод на турецкий
4,504 параллельный перевод
She leads her victim to an underground burrow.
Kurbanını bir yeraltı yuvasına çekiyor.
it's an underground jail cell.
Senin de gördüğün üzere bir yeraltı zindanındasın.
You want to crawl back underground... fine!
Yer altındaki deliğine mi girmek istiyorsun? İyi!
A kind of paranormal underground.
Bir tür paranormal yeraltı grubu.
So this paranormal underground... they're not going to try to kill me too?
Şu paranormal yeraltı onlar da beni öldürmeye çalışmayacak değil mi?
They're members of the NGL underground that manufactures D ².
NYY'de D2 üretimi yapan gölge oluşumun mensubu.
So this facility is the center of NGL's underground.
Burası NYY'nin yeraltı camiasının merkezi yani.
Then Chimera Ants have wiped out the NGL underground.
Kimera Karıncalar NYY'nin silahlı üyelerini yok etmiş olmalı.
You're not in complete control of yourself yet. at least if you're underground we can restrain you right away.
Kendini kontrol edemiyorsun daha. Uykunda Deve dönüşürsen kapalı bir alanda seni dizginleyebiliriz.
We are 100 meters underground.
Yerin 100 metre altındayız.
If this is such a cool underground club, then why do they know you here?
Madem bu kadar özel bir yeraltı kulübü seni nereden tanıyorlar?
Head's up, they're going underground!
Kafanızı kaldırın, yer altına iniyorlar.
They obviously want to be underground.
Açıkça görülüyor ki yer altında olmak istiyorlar.
Ms. Morgan gave me a tip regarding an underground gambling ring.
Bayan Morgan yeralti kumarhanesiyle ilgili bir bilgi verdi.
I hope he's all settled back in his little underground palace.
Umarım tek parça olarak küçük yeraltı.. ... sarayına geri dönmüştür.
We're 100 feet underground.
Yerin 30 metre altındayız.
Access to the secret government underground streets with no traffic and plenty of parking.
Devletin trafiksiz ve bir sürü park yeri olan gizli yeraltı sokaklarına erişim hakkı?
I've got to jump on our underground street to beat traffic.
Trafikten kurtulmak için bizim yeraltı sokağına geçmem lazım.
It's not really my style, but it had this huge underground facility, so I figured, hey.
Pek benim tarzım değil ama kocaman yer altı tesisi var, yani neden olmasın diye düşündüm.
The only external access point to Quinn's underground facility is from a beach cove.
Quinn'in mekânına tek harici erişim noktası bir sahil sığınağından girilen yeraltı tesisi.
It's mostly underground these days, but someone's still making money off it.
Bu aralar tamamen yer altına inmiş durumda, ama hala birileri bu işten para kazanıyor.
British media report allegations by an unnamed source That an underground movement may have been responsible For the crown prince's assassination.
İngiliz basını isimsiz bir kaynaktan gelen iddiaya göre bir yeraltı eyleminin veliaht prensin suikastının sorumlusu olabileceğini bildiriyor.
They hear the FBI's sniffin'around, they'll go underground.
FBI'ın ortalığı kokladığını duyarlarsa ortalıktan kaybolurlar.
Sort of like an underground railroad.
- Bir tür yeraltı demiryolu misâli.
They just go underground.
Sadece yeraltına iner.
Dean, wh- - underground.
- Dean. - Yeraltındayım.
I kind of run their underground railroad.
Onların yeraltı trenini kullanıyorum denebilir.
The target may be underground.
Hedef yer altında olabilir.
The blueprints don't show any underground space. Get that signal back.
- Projelerde binanın altında bir yer yoktu.
It's the abandoned remains of an underground city they planned long ago.
Terk edilmis bu yeraltinda uzun zaman önce insa edilmis bir sehrin kalintilari var.
If you come underground, that alone proves something!
Yer altina gelirsen bir seyleri kanitlayabilirsin!
Here it is. and lead the target into this underground tunnel. we can immobilize her.
Operasyon şu şekilde olacak : Stohess'ten geçtiğimiz sırada Eren hedefi kandırarak bu yeraltı tüneline çekecek. Hedefi tünelin derinliklerine çekebilirsen sonrasında deve dönüşse bile gücünden faydalanabileceği bir yer olmayacak.
You want me live underground, like a worm, in your supernatural refugee camp?
Doğaüstü sığınmacılar kampında solucan gibi yeraltında yaşamamı mı istiyorsun?
I go underground, I put together a crew.
Ortalıktan yok olacağım, bir ekip kuracağım.
They're the new supergroup the Show Choir Underground's been buzzing about.
Şov Korosu Yeraltı dünyası onların yani yıldız olduğu dedikodularıyla dolu.
The underground has the largest military fallout shelter ever constructed.
Yer altında inşa edilmiş en büyük radyoaktif sızıntı sığınağı.
Piper's not underground, we gotta hit the streets.
Piper yer altında değil. Caddelere bakmalıyız.
He went underground somewhere in between.
İki yer arasındaki bir noktadan yerin altına inmiş.
These are disused tunnels from the old Underground.
Eski yeraltından kullanılmayan tüneller.
They kept breeding and as the years went by they began to mutate and adapt to life underground.
Üremeye devam etmişler ve yıllar geçtikçe mutasyona uğramaya ve yeraltı yaşamına uyum sağlamaya başlamışlar.
Underground scene with a national presence.
Bir ulusal varlığı ile yer altı sahne.
A Wesen that hides underground and can rip limbs like Taffy?
Yeraltında yaşayan ve uzuv koparan bir Wesen mı?
It says when Rome fell, they retreated to the underground waterways to avoid execution.
- Aynen. Roma çöktüğünde, infazdan kaçmak için yeraltı sularına sığındıkları yazıyor.
Living underground, fake names, dead-end job- - it's 15 years of nothing.
Gizlice, sahte kimlikler altında yaşamak... 15 yıl süren bir hiçlik.
Intel shows that Parsa's still underground.
İstihbarata göre, Parsa hâlâ saklanıyor.
Jedikiah is being held underground.
Jedikiah yeraltında tutuluyor.
Okay, fine, but if I just fought my way out of an underground Siberian prison, I'd kind of want to know what for.
Tamam, peki, ama bir yeraltı Sibirya hapishanesinden çıkış yolu bulmaya çalışıyor olsaydım, ne için olduğunu bilmek isterdim.
That's how the bastard knew where the churches were, even underground.
Şerefsiz herif kiliselerin yerini yeraltında bile işte böyle biliyormuş.
And I'll stop underground monsters from ever reaching the surface.
Ve yeraltı canavarlarını yüzeye ulaşmadan durdurabilirim.
I've been granted privileged access to the underground vaults of the Beijing Museum of Natural History, to look at one of the most important creatures yet to be found in the fossil beds of Liaoning.
Pekin Doğal Tarih Müzesi'nin yeraltı depolarındaki Liaoning fosil yataklarında yeni bulunan önemli yaratıkların fosillerine bakmak için erişme ayrıcalığına sahip oldum.
And there's also chatter about going underground.
Yeraltına inmekle ilgili konuşmalar da var.
under 290
understand 2529
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
understood 2547
underneath 75
underpants 29
underwood 165
understand 2529
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
understood 2547
underneath 75
underpants 29
underwood 165