Watch and see перевод на турецкий
378 параллельный перевод
- Watch and see.
- Bekle ve gör.
You just watch and see.
Sadece izle ve gör.
You'll have to watch and see.
İzleyip göreceksiniz.
Just watch and see.
Bekle ve gör.
You watch and see he don't.
Bunun olmasını önle o zaman!
But at least watch and see how men die.
Dur ve izle erkekler nasıl ölürmüş.
Watch and see
İzle de gör
Watch and see her understand.
İzle ve anladığını gör.
Watch and see how good of a dad I'll be for you now.
Gör bak, bundan sonra nasıl babalık yapacağım sana.
You all just watch and see what happens when she gets a look at me.
Bana baktığında neler olacağını iyi izleyin.
She said she's going to continue to watch over you and see you again in your death.
Sana uygun bir mezar bulana kadar karının gözü üzerinde olacak.
I will continue to watch her and see if she has anything to do with Cha Hee Joo. And what else she may know.
O kadını izleyip Cha Hee Joo ile bir ilişkileri var mı yok mu öğrenmeye çalışacağım.
"Now then, watch this and see if you can do it."
Sen de izle, yapabilecek misin görelim.
Watch her closely, and see that she does not remove it in her sleep.
Onu yakından izle ve uyurken çıkarmadığından emin ol.
Now watch me and see how it's done.
Şimdi beni izle de gör nasıl yapılıyor! Suratına acıklı bir ifade ver.
Now, my noble friends, watch closely... and see how this miracle of miracles is performed.
Ve şimdi, soylu dostlarım, dikkatle izleyin. Ve bu mucizelerin mucizesini görün.
Can't you see I'll go out of my mind if I have to sit by and watch other people make love?
Burada oturup diğer insanların sevişmelerini izlemek zorunda kalırsam aklımı kaçıracağımı anlayamıyor musun?
Nights on watch, I'll see you like this, Loxi... with your hair catching fire in the sunset... and that look in your eyes 10 fathoms deep.
Seni böyle görmem için gece nöbet tutuyor, Loxi. Saçların günbatımında alev alev yanarken. Ve gözlerindeki o bakış, 10 kulaç derinliğinde.
Of course I brought you into the case to see your weak and silly handling, to watch you fumble and lose it.
Tabi ki sizi davaya dahil ettim. zayıflığınızı ve ahmaklığınızı görüp sizi kaybederken izlemek için.
Watch the bridge and sentry posts. See if more soldiers are brought, and at what intervals the guard is changed.
Sen nöbetçileri ve köprüyü gözetle, daha fazla asker geliyor mu, nöbetçinin hangi aralıklarla değiştiğine bak.
You watch and wait and see.
Bekle ve gör.
- It's so shady there... and I can see your window, you can watch me from there... and I'd like to be where you can see me.
- Geniş bir gölgesi var ve pencereyi görüyor. Böylece beni pencereden görebilirsin. Gözünün önünden ayrılmak istemem.
You see, Fabian is such a liar, and I have to watch him.
Fabian tam bir yalancıdır ve bu yüzden onu izlemem gerekiyor.
You will be able to watch, and you will see that he isn ´ t impotent, understood?
Bakabileceksiniz ve oğlumun iktidarsız olmadığını göreceksiniz, anlaşıldı mı?
And at the same time I don't see that we can merely sit by and watch Robur decimate the entire world.
Aynı zamanda da burada böylece oturup... Robur'un dünyanın büyük bir kısmını yakıp yıkmasını izleyemeyiz.
I can watch people's eyes and I know that they can't see mine.
Kar § lmdakinin gézlerini izliyor, onun benimkileri gérmedigini biliyorum.
We'll watch the stream and see your signal for sure.
Eğer suyun akışını takip edersek... işareti de fark edebiliriz.
I'd be dancing on the sand and all the people would come and watch all crowd around to see Baby Jane Hudson.
Kumların üzerinde dans ederdim... ve herkes beni seyretmeye gelirdi... Çevredeki bütün kalabalık Bebek Jane Hudson'ı görmek için toplaşırdı.
Is it a crime that he wants the world to see it and share in his pride... this... this fresco that he's forced you to paint... come day and night to watch... defended against its critics... this work of art, which to him, has become a work of love.
Seni yapmaya zorladığı, gece gündüz gelip izlediği,.. ... tenkitlere karşı savunduğu, bir sanat eserinden çok daha öte bir sevgiyle sevdiği bu freski dünyaya göstererek gururunu paylaşmak istemesi suç mu yani?
Look at your watch and tell me what you see.
Saatine bak ve bana ne gördüğünü söyle.
Kind of foolish for someone to pay $ 2.50 to see it, if he could just park his car right along here and watch.
Yol boyunca arabasını park edip izleyebiliyorsa bunu görmek için 2 buçuk dolar ödemek aptalca olur.
You see, the left watch, which is my uncle's, runs correctly, and the one which is my watch, this one on the right here... uh, I've got to explain this to you... happens to be about five minutes off,
Biri amcamın saati doğru çalışmıyor. Sağımdaki de benim saatim.
And then you know it's over, and then you begin to watch other athletes and you begin to see when they're gonna give out.
Artık çok geç olduğunu biliyorsundur. Sonra ne zaman pes edeceklerini görmek için diğer sporcuları... izlemeye başlarsın.
But according to what I see today is bad for stealing and the second watch is an inauspicious hour If I pull ajob most likely...
Ama hislerime göre bugün çalmak için çok kötü bir gün ve 2.vardiya oldukça uğursuz bir zaman eğer o zaman iş yaparsam..
I'm gonna put you in that stage and watch those faces when they see you come in.
Seni arabaya bindireceğim. Seni gördüklerinde adamların yüzleri ne hal alacak görmek istiyorum.
Go up to your apartment, watch the front while I'm up there, and if you see someone coming, telephone the apartment.
Dairene çık, ben yukarıdayken ön kapıyı gözetle ve birinin geldiğini görürsen telefonla ev telefonunu ara.
And you must watch it every day, just to see how lucky you are.
Ve her gün ona bakmalısın sadece ne kadar şanslı olduğunu anlamak içim.
The farmers in the countryside may watch TV from their tatami mats and you can't see Fuji through the smog.
Kırsalda çiftçiler tatami hasırlarında televizyon izliyor olabilirler ve sisin ardından Fuji'yi göremezsin.
Every time I heard one clop by, I had to run and see... up a country lane... anywhere... just to watch their skins... and the way their necks twist.
Ne zaman bir nal sesi duysam, Dönüp bakıyordum... Bir kır yolunda... herhangi bir yerde... sadece atların tenlerini ve... boyunlarını büküşlerini izlemek için.
Watch close and you'll see one.
Dikkatle bakarsan göreceksin.
Ever watch a game on TV and see the players chugging down this stuff?
Televizyonda maç izlerken oyuncularin bunu içtigini gördünüz mü?
I won't always have before me a spy on all my affair a treacherous scamp, whose cursed eyes watch all my actions covet all I possess, and ferret about in every corner to see if there is anything to steal.
Sürekli her işime burnunu sokacak, melun gözleriyle yaptıklarımı izleyecek, bütün varlığıma göz koyacak, çalacak şey bulmak için her yeri karıştıracak bir casus istemiyorum. - Anladın mı?
She got out of bed, powdered her nose, slipped out of the barracks determined to see her idol then proceeded to the theatre where some relative let her in and allowed her to watch from the wings.
İdolünü görmek için yatağından kalkıp gelmişti. Tiyatroya gitmiş ve gösteriyi kulisten izlemesine izin verilmişti.
I'll watch you, I'll observe, and if I think I can help - if I can see the big prize hanging there - believe me, I won't waste any time.
Seni izleyeceğim, gözleyeceğim ve eğer yardım edebileceğimi düşünürsem - eğer büyük ödülü görebilirsem - hiç zaman kaybetmeyeceğim.
I shall come here and see the birds, watch them grow.
Buraya kuşları görmeye gelip, büyümelerini izleyeceğim.
And if they watch the evening news on television... well, there what they see is a terrifying, chaotic universe... full of rapes and murders and hands cut off by subway cars... and children pushing their parents out of windows.
Ve eğer televizyonda akşam haberlerini izliyorlarsa zaten tecavüzlerle, cinayetlerle, metroda kopan ellerle anne ve babasını pencereden aşağıya iten çocuklarla dolu korkunç ve karışık bir evren olduğunu görüyorlardır.
Is it all right if I watch you when you have your eyes shut and when you can't see me?
Gözlerin kapalıyken ve beni göremiyorken... seni izleyebilir miyim?
That way, I could see you flat-chested and watch you as your breasts grew.
Böyle seni tahta göğüsken görüp memelerin gibi, büyümene şahit olabilirdim.
- Let's watch it and see what it is.
- izleyip ne olduğunu görelim.
Children, watch well and tell me what I cannot see.
Çocuklar, ne görüyorsunuz anlatın?
See? So your watch is getting slower and slower.
İşte bak saatin giderek yavaşlıyor.
watch and learn 230
and see 72
and see what happens 25
seek 183
seen 70
seeds 33
see you next time 81
seeker 73
see you tomorrow 1475
seeking 22
and see 72
and see what happens 25
seek 183
seen 70
seeds 33
see you next time 81
seeker 73
see you tomorrow 1475
seeking 22
seeing 65
seems 38
see you later 3234
see ya 1717
seekers 20
see you in hell 54
see you soon 953
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
seems 38
see you later 3234
see ya 1717
seekers 20
see you in hell 54
see you soon 953
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369