Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / Wax on

Wax on перевод на турецкий

226 параллельный перевод
Wop wax on.
İtalyan işi balmumu.
Right, we found some wax on it.
Mavi ve pembe, bir mumdan dökülmüş olabilir.
- And don't get wax on his blankets.
- Battaniyesine mum dökeceksin.
Wax on right hand.
Sağ elle cilala.
Wax on, wax off.
Cilala, parlat.
Wax on, wax off.
Cilala, parlat...
Wax on right hand make circle.
Cilala... sağ elle daire yap.
Now show me wax on, wax off.
Şimdi cilalamayı, parlatmayı göster.
- Wax on, wax off.
- Cilala, parlat.
- "Wax on, wax off!"
- Cilala, parlat!
Wax on wax off.
Cilala... parlat.
Wax on. Wax off.
Cilala... parlat.
Show me wax on, wax off.
Cilalamayı ve parlatmayı göster.
I mean, I'm not talking candle wax on the nipples or witchcraft or anything like that.
Büyücülük, ya da meme ucuna mum dökmek falan değil.
The time you put car wax on a roast duck'cause you ran out of glaze?
Bela istemiyorum. Sırlarını kimseye vermedin.
It's all because this Ukrainian bitch botched the job on my wax on my bikini line.
Hepsi bikini ipimdeki mumu berbat eden o Ukraynalı sürtük yüzünden.
Hey, Gramps, I told you two coats of wax on my car, not just one!
Hey dede arabama iki kat cila çek demiştim, bir kat değil!
Wax on.
Kir var.
- Wax on...
- Kir var...
" Wax on!
" Wax on!
One of the great mysteries to me is the fact that a woman could pour hot wax on her legs rip the hair out by the root and still be afraid of a spider.
Benim için en gizemli olaylardan biri de kadınların, bacaklarına sıcak ağdayı döküp oradaki kılı kökünden çıkarması ve yine de bir örümcekten korkmasıdır.
Why are you dripping all that wax on me?
Bütün mumu niye üzerime boşaltıyorsun?
This hand wax on, this hand wax off.
Bu el cilalıyor, bu el parlatıyor.
When you wax the floor, you get wax on your shoes.
Yeri silerken ayakkabılarını batırıyorsun.
Wax on, Al.
Devam et, Al.
Wax on.
Devam et.
A man records it on a big record in wax but you have to talk into the mike first.
Bir adam da onu büyük balmumundan bir plağa kaydeder ama önce mikrofona konuşmalısın.
You should have seen them turning them away at that Wax Museum on 23rd Street tonight :
Onların Mumya Müzesinden atılmalarını görmelisin... bu gece 23. caddede :
Was there any insurance on the Wax Museum?
Balmumu Müzesi sigortalı değil miydi?
Fastens on with wax.
Balmumuyla yapıştırırlarmış.
The murderer set the dials so that the gas came on at 12 : 55 precisely under this saucepan that contained a small wax cup of acid and a pellet of sodium cyanide.
Katil saati öyle ayarladı ki gaz tam olarak 12 : 55'te açıldı. Bir miktar balmumunun içinde asit ve de bir topak sodyum siyanür bulunan bu tencereden.
The commentary, recorded on the earliest wax cylinders is spok en by Alfred, Lord Tennyson, the poet laureate.
İlk çıkan balmumu silindirler üzerine kaydedilmiş anlatımı mümtaz şair Alfred Lord Tennyson, tarafından seslendirilmiştir.
For thousands of years, writing was chiseled into stone scratched onto wax or bark or leather painted on bamboo or silk or paper but always in editions of one copy.
Binlerce yıl boyunca yazılar taşa reçineye, ağaca ya da deriye kazındı bambu, ipek ya da kağıda yazıldı fakat daima bir orjinalin kopyasıydılar.
Look at the wax build-up on those shoes!
Şu ayakkabıların üzerindeki yağa bak!
When I found brother's body... I found these three wax figurines on him
Abimin cesedini bulduğumda... bu 3 heykelciğide bulmuştum
Carnauba wax and glycerol on your collar.
Yakanda Carnauba özü ve gliserol var.
Wax on, wax off. Where did these cars come from?
Bu arabalar nereden geldi?
And for Clark the king of the family a ten-year supply of Regal Car Polish the car wax of royalty!
Ve Clark için ailenin reisine on yıl yetecek kadar Regal araba cilası! ... araba cilasının lider markası!
When he comes home tonight this box will contain a long, blue envelope sealed in red wax with a crouching lion stamped on it.
Bu akşam eve gelince bu evrak çantasında, oturan bir aslan figürlü, mumla mühürlenmiş uzun ve mavi renkli bir zarf olacak.
And we dropped the candlestick by where Mary fell for the wax would splash on her.
Ve şamdanı Mary'nin düştüğü yere bilerek düşürdük. Mum onun üzerine saçılsın diye.
You butter the wax paper on both sides.
Yağlı kağıdın iki tarafını da yağlıyorsun.
From the racks and stacks, it's the best on wax.
En güzel, en popülerparçalarsizi bekliyor.
From the racks and stacks it's the best on wax how about another double, golden oldie, sound sandwich from KLAM in Portland it's...
En güzel, en popülerparçalarsizi bekliyor. Portland KLAM radyosundan bol garnitürlü, tadına doyulmaz bir müzik sandviçi. - Bu parça...
From the racks and stacks it's the best on wax how about another double, golden oldie, sound sandwich from KLAM in Portland it's...
En güzel, en popülerparçalarsizi bekliyor. Portland KLAM radyosundan bol garnitürlü, tadına doyulmaz bir müzik sandviçi. Bu parça...
Tears and Vomit. Bikini wax. Tears and Vomit.
Adı Hop-On moteli.
Wash it, wax it, put a windshield in.
Yıka, parlat, ön camını tak.
... all because this Ukrainian bitch botched the job on my wax.
Hepsi bikini ipimdeki mumu berbat eden o Ukraynalı sürtük yüzünden.
I always wondered you think hot carnauba wax really comes out when the light goes on?
Hep merak etmişimdir sence araba cilası gerçekten ışık yandığında mı akıyor?
The car is on fire yet somehow its expensive paint job is protected by the Miracle Wax.
Araba yanıyor mucize boya koruyucu Miracle Wax sayesinde hiç bir şey olmuyor.
For 50 I'd strap on a garter and wax her legs.
50 verirsen, bir de Jartiyer takıp bacaklarına ağda yaparım. Güzel bir ruj, hayatım.
I mean, come on, it's just a little wax.
Hadi ama, altı üstü ufak bir ağda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]