We were close перевод на турецкий
966 параллельный перевод
We were close, the four of us.
Dördümüz de birbirimize oldukça yakındık.
That was the last time we were close - and when you died, Rick, life was lonely.
Seninle en son o zaman yakın olmuştuk ve sen öldüğünde Rick hayat çok güzeldi.
We were close but I never told you that I love you.
Seninle aramızda bir yakınlık vardı. Ama hiçbir zaman seni sevdiğimi söylemedim ben.
Even when we were close, you weren't with me.
Yakın olduğumuzda bile benimle değildin.
We had nothing hot on, besides, we were close.
Acil bir işimiz yoktu, ayrıca buraya çok yakındık.
We were close friends.
Biz yakın dosttuk.
We were close, real close, until...
Çok yakındık, gerçekten. Ta ki...
Of course, Jeremiah was senior to me, but we were close friends.
Tabii Jeremiah benden büyüktü ama yine de yakın arkadaştık.
Ah. She resented us, I suppose, how close we were.
Bize içerlerdi, sanırım, ne kadar yakın olsak da.
- We were never close.
- Hiçbir zaman yakın olmadık.
How could we be close when I knew you were always thinking of Rebecca?
Durmadan Rebecca'yı düşündüğünü bilirken, nasıl yakınlaşabilirdik ki?
But, you see, we were so close growing up.
Çok yakın büyüdük.
Sibella and her brother, Graham, were my only close friends and we grew up together.
Sibella ve kardeşi Graham, tek yakın arkadaşlarımdı... ve hep birlikte büyümüştük.
We were still dining when it started. You are even lovelier close up.
Başladığında akşam yemeğindeydik.
We were such close friends in school.
Okulda çok yakın arkadaşlardık.
They knew how close we were.
Yakin oldugumuzu biliyorlar.
Let's stay close, like we used to when you were a baby.
Aynı eski günlerdeki gibi, bebeklik günlerindeki gibi yakınız birbirimize...
The essence was the same, it was my continent, we were very close.
Duygu aynıydı, bu benim kıtamdı ve çok yakındık.
We were too close to where the mine was planted, so when the train hit it, pieces of metal fell like a shower of fireworks all about us.
Mayının bulunduğu yere çok yakındık... tren çarptığındaysa, metal parçaları havai fişek gösterilerindeki gibi... üzerimize düştü.
We were so close.
Öylesine yakındık ki.
We were following as close as we dared.
Olabildiğince yakından izliyorduk.
We were just never allowed to get close enough to see it.
Daha önce ona bu kadar yaklaşmamıza izin verilmemişti.
Douglas, I come close to killing you a couple of times when we were younger.
Douglas, gençken bir kaç defa neredeyse seni öldürüyordum.
And we were so close.
O kadar da yaklaşmıştık.
We were as close as...
Biz birbirimize çok...
As if we were really close to each other.
Şimdi ise sanki yanımdaymışsın gibi.
We were very close friends, but I didn't get to bid you a proper farewell.
Bir zamanlar iyi birer dosttuk, ama sana doğru düzgün veda edebilme fırsatı bulamamıştım.
We hadn't seen each other in 14 years, but we were very close at one time, even after high school.
14 yıldır görüşmüyoruz. Ama eskiden çok yakındık, liseden sonra da öyleydi.
We were very close in a way.
Bir açıdan çok samimiydik.
He claims we were too close to shore. He yelled at us for nothing.
Kamp sorumlusu hesapta kıyıya fazla yakın seyrettik diye kapımıza dayandı ve bağırıp çağırdı.
We were really close. And he said to me, "Would you leave with me? We're two special people, and we should leave together,"
Biz iki özel kişiyiz ve beraber gitmeliyiz, dedi.
We both were having the same crisis... I was feeling so close to her.
İkimizin de aynı krizi yaşadığı düşüncesi birden beni ona daha çok yaklaştırdı.
We were very close.
Çok yakındık.
We were rather close, if you'll remember.
Hatırlarsan, biz epey yakındık.
We were very close then, don't you have her address?
O zamanlar çok yakındık, sende adresi yok mu?
I raised my hand and put it against her cheek... and for that moment we were very close.
Elimi yavaşça yanağına koydum ve o an gerçekten çok yakındık.
Do you recall when we were small... and twilight came as we played... and both of us became frightened... and we'd cuddle very close and hold each other tight.
Hatırlar mısın, oyun oynarken akşam olurdu ve çok korkardık ve birbirimize yaklaşıp sarılırdık.
It had orders to attack the south, close to Securities, e, without acknowledgment, we knew that the English were if removing for Dunquerque.
Bize verilen emir Arras yakınlarında güneye doğru hücum etmekti... Gelgelelim biz saldırırken İngilizler'in de Dunkirk'e çekildiği haberini aldık.
We were has some days in the sea when we saw the Hornet to come close itself.
USS Hornet'i gördüğümüzde, uzunca bir süredir denizdeydik.
We were so close in our month of love.
Bir aylık aşkımızda öylesine yakındık ki.
At the close of Friday's meeting... we were discussing Mr. Harding's problem concerning his wife.
Cuma günkü seansımızın sonunda Bay Harding'in karısıyla ilgili sorununu tartışıyorduk.
We were too close.
Çok yakındık.
We were very close for many years.
Yıllardır birbirimize çok yakınız.
Deep inside, I felt like he was still alive, that we were living close to each other.
İçimde ise onun hala yaşadığını hissediyordum, birbirimizin yakınlarında yaşıyorduk.
If we were to end the economy drive and close the Bureaucratic Watchdog Office, we could issue an immediate press announcement that you'd axed 800 jobs.
Tasarruf hamlesine son verip Bürokratik Yolsuzluklarla Savaşma Ofisini kapatırsak 800 tane iş azaltımına gittiğimiz hakkında bir basın bülteni yayınlarız.
Man, we were so close.
Adamim, cok yaklasmistik.
You know, to think about and write down whatever our last words were to the world... or to somebody we were very close to.
Anlamışsındır, dünyaya veya yakın olduğumuz birisine söyleyeceğimiz son sözleri düşünüp yazacaktık.
And we certainly were close enough, weren't we?
Halbuki yüzeye bayağı yaklaşmıştık, değil mi?
We were so close!
Çok yakındık!
I thought it would be nice if we were to close out our first afternoon together with a nice little stroll around the campus.
Bu ilk karşılaşmamızı da... bahçede güzelce turlayarak bitirirsek... çok hoş olur diye düşündüm.
We were that close to going out for ever.
Neredeyse tamamen yok olacaktık.
we were here 38
we were 914
we weren't 120
we were there 68
we were together 65
we were talking 74
we were just friends 20
we were here first 26
we were friends 142
we were young 47
we were 914
we weren't 120
we were there 68
we were together 65
we were talking 74
we were just friends 20
we were here first 26
we were friends 142
we were young 47