What'd i just say перевод на турецкий
162 параллельный перевод
I just wanted to see what you'd have to say.
Ne söyleyeceğini merak ediyordum.
If what you say is true, sir, I should think that'd just about finish him.
Dediğiniz doğruysa efendim, bu onun işini bitirir.
Oh, that's just about what I'd expect you to say.
Oh, yaklaşık olarak tam da söylemeni bekleyeceğim bir şey.
I'd say what we've just experienced very nearly qualifies.
Bunun o atak olduğunu söyleyebiliriz.
I don't like to say this about my own brother but he just never was what you'd call an outstanding citizen.
Kendi kardeşim hakkında bunu söylemekten hoşlanmıyorum ama hiç bir zaman iyi diyebileceğin vatandaşlardan olmadı.
Well, I think what you might do is just, uh, walk right up to him and say, uh, "J.D., I'm sorry for the delay, but my secretary had an urgent personal problem."
Zannederim ki yapacağın şey doğrudan ona gitmek ve " J.D. gecikme için üzgünüm ama,... sekreterimin acil bir kişisel problemi vardı demek.
That's just exactly what I thought you'd say.
Ben de aynen böyle diyeceğini düşünmüştüm.
Hi. I just wanted to say that... I'm very embarrassed by the way I behaved tonight and I... well, I don't know quite what to say now, except... the thing about love is that you can really make an ass of yourself.
Merhaba, söylemek istediğim... bu geceki davranışım için özür dilerim... ve aslında ne söyleyeceğimi tam olarak bilemiyorum... aşkın insana salakça şeyler yaptırdığını söylemek dışında.
I'd just like to say I'm sorry about what I said.
Söylediklerim için özür dilerim.
d Thinking of past glad hours d d Just breathe my name to the woodlands d d Sigh what your heart would say d d I know I shall hear your message, dear d d Born on the breeze away d d O winds that blow from the south d d Sighing so soft and low d d Whisper your secret sweet d d Whisper and I shall know d d Winds that blow from the south d d Breathe in my listening ear d d Come from the heart of my love d d Whisper and I shall hear N'
... Geçmiş mutluluk saatlerini düşünüyorum Sadece adını ormanlık alanlarda soluyorum Kalbinin ne söyleyeceğini dinle Mesajını duyacağımı biliyorum canım Uzakta esintiyle doğru Güneyden gelen o rüzgarlara Çok yumuşak ve iç çeker gibi Sırrını fısıldada tatlım Fısıldarsan bilirim Güneşten gelen rüzgarlara Dinlerim kulağım nefesinde Aşkım kalbinden geçenleri Fısılda ve ben dinleyeceğim...
Taylor, it would help me out a lot if you'd just say what's on your mind... so I could understand you.
Taylor, Bana çok yardım edebilirdi, Eğer kafandakileri söyleseydin... Doğrusu, seni anlayabilrdim.
I'd just like to say thanks for giving me what was probably the greatest night of my life.
Sana teşekkür etmek istedim. Bana hayatımın en güzel gecesini yaşattığın için.
Now what'd I just say?
Ne demiştim?
What'd I just say?
Az önce ne dedim ben?
We are going to this reunion, and you're gonna be proud of me, and I am gonna be proud of you, because when people ask what you do for a living, you're going to say you're a garbage man. Peg, I don't want to go to the reunion. Can't we just forget about the good times and get on with our lives?
ve, Steve, sen de çıplak Don Johnson'dın, ve bir tren tünelden geçti ve evimiz yok olmuştu.
All I'm asking is that, years from now, when we're just a distasteful memory to each other, we can say we helped create a charming, touching ceremony. What d'you say?
Tek istediğim, bundan yıllar sonra, uzak ve tatsız birer anı olduğumuzda, etkileyici ve anlamlı bir tören olmasına katkıda bulunduğumuzu söyleyebilmek.Ne dersin?
From what you just said, I'd say you hung up on the Soviet president.
Söylediğinden çıkardığım şu ki, Sovyet liderinin yüzüne telefonu kapatmışsın.
I'd just like to say how much I love Weenie Tots, and what's the secret ingredient?
Weenie Tot'ı çok sevdiğim söylemek isterim. İçindeki gizli malzeme nedir?
- What'd I just say?
- Ne dedim ben?
What I'd really... like to know is just, will I ever say to anybody :
Aslında bilmek istediğim. Sadece, bir gün birine :
I'd just like to say, and what's this country coming to...
Ben sadece bu ülkede neler oluyor demek istiyorum...
- What'd I just say?
- Küçük kızı kaçıranın, onu aldığı zaman söylediklerinin tam olarak aynısını. - Ne söylemişim?
Every Sunday afternoon wherever my voice could be heard... people stopped whatever they were doing just to hear what I'd say next.
Her pazar öğleden sonra, sesimin duyulabildiği her yerde insanlar benim söyleyeceklerimi dinlemek için yaptıkları işi bırakırdı.
I don't know what I'd do, but let me just say something.
Ne yapardım bilmiyorum ama bunu söylemem gerek.
What'd I just say? One, two, three.
Ben ne dedim?
I'd also like to say that what you just did was one of the kindest, dearest and for you one of the most embarrassing things I've ever heard.
Demin söylediklerin, hayatımda duyduğum en nazik, en samimi sözlerdi. Senin için ise en sıkıntı verici durumlardan biriydi.
♪ Yeah, I know just what I'd say... ♪
# Keşke şöyle deseydim... #
♪ Yeah, I know just what I'd say ♪
# Keşke şöyle deseydim... #
What'd I just say?
Daha şimdi ne dedim?
- What'd I just say?
- Ne dedim?
Sir, can I just say that... I was really hoping you'd go for the position... especially after what happened on the Apachaway.
Sizin, bu duruma kavuşacağınızı umuyorum.... özelliklede Hathaway'e olanlardan sonra.
I just wanted to say hi. So what are you d...?
Sadece bir merhaba demek istemiştim ee, daha neler neler...
PRETENDING SHE DIDN'T LIKE HER, JUST TO SEE WHAT I'D SAY.
Yoksa senden şüphelenecekler.
What'd I just say?
Demin ne dedim?
I mean, if you want me to guess, based on what we've just learned here, I'd say it's because Inaris has a volcanic atmosphere, ripe for pyroforming
Tahminde bulunmamı isterseniz, burada öğrendiklerimi de hesaba katarak İnaris'in volkanik atmosferinin ateşle şekillendirmeye uygun olduğu söylenebilir.
Do you know what i used to do when i first split up from Steve? I'd just phone him and just say nothing, just leave a long silence.
Onu arayıp konuşmamıştım.
Professor May, I just wanted to say that although I have hardly any experience as a teaching assistant... um, actually, zero experience... um, I'm incredibly enthusiastic and hard-working, and, for what it's worth, I think I'd do a great job.
Profesör May, söylemek istediğim hoca asistanlığında pek tecrübem olmasa da aslında hiç tecrübem yok son derece hevesli, çok çalışkanımdır ve eğer sizin için bir anlamı varsa, bence çok iyi bir iş çıkartacağım.
I'd say this just about counts. What size doors are we talking about here?
Bilmek için soruyorum.Ne büyüklükte kapılardan söz ediyoruz?
What'd I just say?
Şimdi ne dedim?
I'd just say, "Hey, Val, what's up with Judy attitude-y?"
"Val, şu tavrı bozuğun sorunu ne?" derdim.
What'd I just say?
Dediğimi yap!
Before we do, I'd just like to hear what you guys have to say about it.
Bunu yapmadan önce görüşlerinizi duymak istiyorum.
As principal, I'd just like to say a few words about what this wonderful woman means to this school and to me.
Müdür olarak şunu söylemek istiyorum ki bu harika kadın, okul ve benim için çok büyük anlam ifade ediyor.
But I can't wait to find out what You 2 vaginiuses are up to. What did you just say?
Abartılı bir ailede olmanın bir özelliği de şudur sahne dışında olan her şeyin izini kaybetmek kolaydır.
I think what I'm trying to say is that... we'd forgotten just what an inspiration you are to both of us.
Sanırım söylemek istediğim şey... her ikimiz içinde ne kadar önemli olduğunu unutmuştuk.
- What'd you just say? - I learned it in the mall.
Sıkı görünüyorsun.
- What'd I just say?
Seni anlıyorum.
I just... don't know what to say, except that I wish I could change everything.
"Keşke her şeyi değiştirebilsem," dışında ne diyeceğimi bilemiyorum.
I never thought I'd say this, but you gotta take it easy on the'nads. I know what I'm doing. It's just, it sounded so much easier in the books.
ben bunu asla söylemem, ama küçük fındıklara dikkat etmelisin ne yaptığımı biliyorum. bu sadece, kitapda daha kolay görünüyordu.
I know. Mrs. Ojeda, what'd you just say?
Bayan Ojeda az önce ne dediniz?
I'd just like to say... Millie Marcus taught me that what's most important in life is to be yourself.
Şunu söylemek isterim ki Millie bana hayatta en önemli şeyin kendin olmak olduğunu öğretti.
what'd i do 138
what'd i say 133
what'd i miss 164
what'd it say 21
what'd i tell you 184
what'd i tell ya 19
just say it 464
just say yes 74
just saying 294
just say 246
what'd i say 133
what'd i miss 164
what'd it say 21
what'd i tell you 184
what'd i tell ya 19
just say it 464
just say yes 74
just saying 294
just say 246
just say no 59
just say the word 194
just sayin 87
just say something 35
just say so 102
just say when 21
what's up 12096
what's your name 4643
what's happened 1050
what's the 204
just say the word 194
just sayin 87
just say something 35
just say so 102
just say when 21
what's up 12096
what's your name 4643
what's happened 1050
what's the 204
what's the matter 6346
what's going on 16788
what's wrong 10695
what's this 5587
what's that 9620
what's up man 17
what's wrong with you 2123
what's your address 58
what's the matter with you 1332
what's your favorite color 36
what's going on 16788
what's wrong 10695
what's this 5587
what's that 9620
what's up man 17
what's wrong with you 2123
what's your address 58
what's the matter with you 1332
what's your favorite color 36