Just say so перевод на турецкий
2,861 параллельный перевод
Just say so.
Sadece söyle.
God, why didn't you just say so in the first place?
Tanrım, neden en baştan söylemedin ki?
Why didn't you just say so, when I was making so much effort?
Ben o kadar çok çaba sarfederken, neden söylemedin?
If you don't want to lend me money, then just say so!
Para vermeyeceksen vermeyeceğim de!
If you don't want to tell me the truth, Shawn, just say so. Don't lie to me.
Bana gerçeği söylemek istemiyorsan, Shawn, söyle gitsin, yalan söyleme.
Why didn't she just say so?
Neden söylemedi öyleyse?
Hey, if you don't want to teach me PowerPoint, just say so.
Eğer bana PowerPoint öğretmek istemiyorsan söylemen yeterli.
You want me to go? Just say so.
Gitmemi mi istiyorsun.
If you went to a relationship advice website, just say so.
Bir ilişki danışma sitesine girdiğini kabullenebilirsin.
If you're poking around Manny Horvitz, why don't you just say so?
Manny Horvitz'le bir sorunun varsa neden direk söylemiyorsun?
If you didn't know about he's plan with the money, why didn't you just say so?
Parayla ne yapacağını bilmiyorsan neden bilmiyorum demedin ki?
If you had another one of them gizmos, why not just say so'?
Eğer ondan biri daha vardıysa neden bize söylemedin?
If you'd prefer not to play, just say so.
Eğer oynamayı tercih etmezsen, sadece söylemen yeterli.
Your Honor, it has just been brought to my attention that Rutger Simon has left the country, so my most important witness will no longer be testifying on my client's behalf.
Sayın Yargıç, şu anda bana bildirildiğine göre Rutger Simon ülkeyi terketmiş,... bu nedenle en önemli tanığım müvekkilimin lehine ifade veremeyecek.
So there's no point in vetting you if you're just going to say no.
Eğer hayır diyeceksen seni incelemenin bir anlamı yok.
Just big, bodacious, so...
Büyük, hatırı sayılır, yani...
I just know it seemed so important at the time, and now... I didn't even get to say good-bye to her.
O zaman daha önemli gibi görünmüştü ama şimdi ona veda bile edemedim.
Sir, I just want to say, never seen a civilian act so bravely.
Efendim, söylemek isterim ki hiç bu kadar cesur hareket eden bir sivil görmemiştim.
We just buried Maggie, so please let us say goodbye.
Maggie'yi daha yeni gömdük, lütfen bırak da ona veda edelim.
So, you sure it wasn't some crackpot who just wants to say anything to shut down the well?
Adamın kuyunun kapatılması için laf çıkartan bir deli olmadığına emin misin?
I don't want to do Frank's plan anymore, so I say we just quit right now.
Artık Frank'in planını uygulamak istemiyorum. Bence bırakalım hemen.
And I haven't even gotten to talk about what I wanted to talk about, which is an issue that has been weighing on me, so I'm just gonna say it, okay?
Ayrıca konuşmak istediğim konu hakkında tek kelime dahi edemedim ki omuzlarıma binen bir yük bu. Bu yüzden direkt söyleyeceğim, tamam mı?
So let's just say one of those guys- - Not the one with tetanus - has broke up with this girl, And someone else in the band wants to date her.
Diyelim ki bu çocuklardan- - tetanozlu olan değil- - bi kızla bozuşmuş, ve gruptan başkası o kızla çıkmak istiyor.
Anything you say with a cigar just sounds so much better.
Elinde sigarayla söyleyediğin her şey daha iyi geliyor kulağa.
If you'd have known him back then, you probably wouldn't say it so politely, but yes, he... let's just say, if he had not gone to rehab, he probably would not be with us today.
Onu o zamanlar tanısaydınız, bu kadar kibar söylemezdiniz, ama evet şunu söyleyim, rehabilitasyona girmeseydi, bugün bizimle olmazdı.
Actually, I don't trust what "cool" means to all of you, so how about we just say "be normal"?
Sizin için "sorun olmaz" ne anlama gelir bilmiyorum o yüzden "normal olun" diyeyim ben.
So I just wanted to say thank you.
Sana teşekkür etmek istedim.
But she just wanted to say thank you so much for covering for her.
Ama onun yerini aldığın için sana çok teşekkür etmek istediğini söyledi.
If a director can just look at you and say "no" after three seconds, it's not "no"'cause you're so young and hot.
Eğer yönetmen sana bakar ve üç saniye geçtikten sonra "hayır" derse genç ve seksi olduğun için bu bir "hayır" değildir.
I have to say, it just... is so impressive to me.
Söylemem gerekir ki ben çok etkilendim.
So, if anyone asks what we were doing in here, let's all just say cocaine.
Eğer biri içeride ne yaptığımızı sorarsa,... hepimiz kokain diyeceğiz.
Okay, maybe it wasn't bad in amateur terms, but Heather is moving to California to be a professional dancer. So that should just make us all feel pretty sad and weird.
Amatör bir dans için kötü sayılmaz belki ama Heather profesyonel dansçı olmak için California'ya taşınıyor bu yüzden hepimiz garip ve üzgün hissetmeliyiz.
And you're not really into this joke, so I'm just going to say what I really wanted to say.
Şakayı beğenmedin, direk söylemek istediğime geçeyim.
So let's just call this a bullet dodged, okay, Captain, and say bye-bye. Oh.
O zaman bunu bir işaret olarak görelim, tamam mı, Kaptan ve birbirimize hoşçakal diyelim.
I mean, I did just bring him back from the dead, so I kinda own him now. No offense, Pete.
Sonuçta onu ölümden geri getirdim benim malım sayılır.
Yeah, I'll tell you what, why don't you just focus on the road so I don't have to pretend to be interested in anything you have to say.
Bak ne diyeceğim, neden sen sadece yolunla ilgilenmiyorsun? Böylece ben de söylediklerinle ilgileniyormuş gibi yapmak zorunda kalmam.
You know what? You can just say, "Thank you so much, Bill Harken, for rescuing me."
- Kısaca "Beni kurtardığın için çok teşekkür ederim Bill Harken." da diyebilirdin.
He took my picture, and he just told me to say "so long" to that body.
Bir fotoğrafımı çekti ve o vücutla vedalaşmamı söyledi.
They've spent so many years together, she just never got to say.. "Hello".
O kadar yılı birlikte geçirdiler, ama hiç "merhaba" deme şansı olmadı.
Speaking of which, um, this is a little bit awkward, so I'm just going to say it.
Hazır konu açılmışken, bu biraz garip gelebilir,... bu yüzden söyleyip geçeceğim.
But she did say he's just gotten out of the hospital, so we should talk to him.
Gidip onunla konuşsak iyi olur.
I didn't know how I was going to tell you this, so I'm just gonna- - I'm gonna say it.
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum o yüzden direkt söyleyeceğim.
This is, uh, obviously an awkward situation, but you and I have been buds for a long time, so I just want to say that no matter who Zoe chooses...
Besbelli bu garip bir durum. Ama uzun zamandır sen ve ben yakın dosttuk. O yüzden Zoe her kimi seçerse...
Listen, I just wanted to say thank you so much for, uh...
Dinle, şey için çok teşekkür etmek istiyorum...
Let's just say, the man's not real detail-oriented back there, so...
Söylemeliyim ki, o, detaylara pek takılan biri değildir, yani...
Look, this is... this is really, really weird, Mm-hmm. But the four of us had a lot of history between us, so I just want to say... it's cool you came to see our show. Pretty proud of it.
Bakın, bu son derece garip ama aramızda çok şey geçti bu nedenle gösteriyi izlemeye gelmeniz çok hoş.
So just smile and say "I do."
Gülümse ve "Evet" de.
So... I am just going to say some things, and when I am correct, I'd like one of you to blink.
Şimdi size birkaç isim söyleyeceğim ve doğru ismi söylediğimde göz kırpacaksınız.
So just as there are an endless number of possible tunes, so our universe must be just... one of billions of universes.
Yani nasıl sonsuz sayıda çalınabilir eser varsa, bizim evrenimizde, milyarlarca evrenden sadece bir tanesi olmalı.
Just do it. Just so you know, snogging a girl for an audience of men doesn't count.
Yalnız biliyorsunuz, erkeklerden oluşan bir yerde öpüşmek, tam olarak sayılmaz.
I don't know if I should say, but it's just so big, I can't hold it in anymore.
Söylemeli miyim bilmiyorum ama daha fazla içimde tutamam.
just say something 35
just say it 464
just saying 294
just say yes 74
just say 246
just say no 59
just say the word 194
just sayin 87
just say when 21
say something 1124
just say it 464
just saying 294
just say yes 74
just say 246
just say no 59
just say the word 194
just sayin 87
just say when 21
say something 1124
say something nice 28
say something to me 20
say something else 34
say sorry 19
say so 55
sorry 58639
solo 156
sofia 386
something went wrong 81
sonia 229
say something to me 20
say something else 34
say sorry 19
say so 55
sorry 58639
solo 156
sofia 386
something went wrong 81
sonia 229