What about it перевод на турецкий
20,606 параллельный перевод
What about it?
Ne olmuş ona?
What about it?
- Ne olmuş çantasına?
What about it?
Nesiyle ilgili?
Think about what it means if something happens to Blaine.
Blaine'e bir şey olursa ne olcağını bir düşün.
Look, it's about the effort that you put in. It's about what's in your heart.
Bak, Bunu denemeye çalışman yüreğinin olmasıyla ilgili
You know what it's about.
Ne olduğunu biliyorsun.
What if it's not about embarrassing people?
Ya insanlar için utanç verici olmasaydı?
I've just been thinking about it all night. What?
Dün, gece boyunca bunu düşündüm.
They wanna know what he's done and who knew about it.
Neler yaptığını ve bundan kimlerin haberi olduğunu öğrenmek istiyorlar.
What about the cloth it was wrapped in?
İçine sarıldığı kumaş peki?
So, I just want to let you know I was thinking about it in the car and what if the bad guys felt really bad about what they'd done and-and they and they went and cleaned it up,'cause I've heard about that happening.
Şunu söylemek istiyorum. Arabada düşünüyordum da ya kötü adamlar yaptıkları şeye pişman olup etrafı temizledilerse? Çünkü böyle bir şey olduğunu duymuştum.
Okay. Hey... I don't know what happened, and we do not have to talk about it.
Ne olduğunu bilmiyorum ve konuşmak zorunda da değiliz.
Paula, you don't know what you're talking about, and it doesn't even make sense.
Paula, ne dediğini bilmiyorsun ve mantıklı bile değil. Tamam.
Oh, what are you talking about? It'd just be something informal.
Neyden bahsediyorsun?
In this business, it's not about the colour of a man's skin, it's about what he knows, what he's worth.
Bu işte, hiçbir şey adamın cilt rengiyle ilgili değildir ne bildiğiyle ve nelere kadir olduğuyla ilgilidir.
And what does it say about priggish men with inflated opinions?
Peki, saçma düşünceleri olan ukala adamlar hakkında ne yazıyor?
I suppose it was only natural that we both started thinking about what kind of... future we might have together and we have reached a decision in April, wasn't it?
nasıl bir geleceğimiz olabileceğiydi. Nihayet Nisan ayında bir karara vardık.
One is about your writing, and you know what it is.
Ve ne olduğunu biliyorsun.
What I love about poor people is that you just don't get it!
Fakir insanlar hakkında sevdiğim şey şu anlamayışınız!
Whoever it was wanted information from him, but he didn't know what they were talking about.
Ondan bilgisi isteyen kim olursa olsun, hangi bilgi olduğunu bilmiyordu.
Nobody can know about this, at least until we figure out how to figure out what it is we're dealing with.
En azından nasıl çözeceğimizi çözene kadar bunu dışarı sızdırmıyoruz.
If he's what you think he is, his mother would know about it.
Eğer o düşündüğünüz şeyse annesi biliyor olmalı.
What is it about my apartment that everyone wants to crash here?
Dairemde ne var ki herkes burada kalmak istiyor?
Oh, can you just not ruin this for me by pointing out what's good about it?
İşin güzel yanlarını söyleyerek keyfimi bir kez kaçırmasan olmaz mı ya?
I don't know what it is, but I'm crazy about Bob.
Neden bilmiyorum ama, bu Bob'a hastayım.
You don't know what it's like to do this job and not have anybody to talk to about it, except a series of handlers who don't give a shit.
Bu işi yapıp da sikinde olmayan birkaç denetimci haricinde kimseye anlatamamak ne demek bilmiyorsunuz.
But if the person doesn't reciprocate, then what can I do about it?
Eğer biri bana karşılık vermiyorsa ne yapabilirim?
Forget about what she did and try to figure out why she did it.
Yaptığı şeyleri unut... ve neden yaptığına odaklan.
What about it?
Nasıl yani?
Otherwise, how would he know about this secret bunker and what was inside of it?
Yoksa sığınağın yerini ve içeriğini nasıl bilsin?
What do I do about it?
Ne yapmalıyım?
What should I do about it?
Ne yapmam gerek?
If it's a woman or if it's a man, what are you going to do about it?
Erkek ya da kadın olmasından sana ne?
And a day hasn't passed that you haven't thought about it, so... what did it say?
Ve bunu düşünmediğin bir gün bile olmadı. Ne diyordu?
That argument you had with Eli... what was it about?
Eli ile yaptığınız tartışma ne hakkındaydı?
Then what is it going to take for you to do your job, and do what I say about this case?
O zaman işini yapmaya başlayıp, bu davada istediklerimi yerine ne zaman getireceksin?
What are you gonna do about it?
Ne yapacaksın?
What am I gonna do about it?
Ne mi yapacağım?
Okay, explain to me what is so bad about it.
- Bu kadar neyini beğenmedin, söyler misin?
Yeah. Even if you already know what they're talking about, it fucks their rhythm up.
- Evet, bahsettikleri şeyi biliyorsan belli ederek onları köşeye sıkıştırabilirsin.
The vehicle can send information about what it is seeing to the internet. This can be useful to other vehicles on the road.
Araç, gördüğü şeyler hakkında internete bilgi gönderebilir bu da diğer araçlar için kullanışlıdır.
It can also download information about what is happening on the roads before it reaches an accident area or a traffic jam, for example.
Ayrıca yolda olan şeyler hakkında bilgi de indirebilir. Mesela kaza yerine ya da trafik tıkanıklığına ulaşmadan önce.
We can design systems that are really anonymous or that are utterly identifiable down to the person and it's time for us to think about what contexts we'd want to support what.
Tamamen anonim ya da kullanıcıya kadar tanımlanabilir sistemler tasarlayabiliriz. Artık hangi durumda neyin neyi desteklemesini istediğimizi düşünmeliyiz.
This is, you know, a robot conceptualizing what is gonna happen in the future and thinking about different scenarios and for any of these motions it's considering thousands and thousands of scenarios per second that might happen, especially when you get to the point of robots exchanging information with one another, then you might have a robot dreaming about places it hasn't even been.
Burada bir robot gelecekte ne olacağını ve farklı senaryoları canlandırıyor ve tüm bu hareketler için olabilecek binlerce senaryoyu saniyeler içerisinde düşünüyor, özellikle de robotların birbiriyle bilgi alışverişi yaptığı noktaya gelince, daha gitmediği yerleri düşleyen robotlar olabilir.
What's interesting about the internet is what you're gonna build on top of it for you and for me.
İnternetin ilginçliği, üzerinde yapabileceklerinizdir.
Bob Dylan didn't start writing "Tangled Up in Blue" on the day of his marriage even though that's what it's about.
Bob Dylan, "Tangled Up in Blue" şarkısını neyle alakalı olduğunu bildiği halde evlenmeye başlamadan önce yazmaya başlamadı.
He only confessed to you what he did because he was torn up about it.
Yaptığını sana itiraf etmesinin sebebi, bundan çok pişmanlık duymasıydı.
Look, something like this is about intention, what we bring into it.
Bak, bunun niyet le alakası var, bizim anlamlandırdığımız.
So what are you going to do about it?
Bu konuda ne yapmayı düşünüyorsun?
Think about what's gone down in this case and ask yourself how much more of it you can take, how many more people are going to get hurt.
Bu davanın nelere yol açabileceğini ve ne kadarına katlanabileceğini, daha kaç kişinin incinmesini göze alabileceğini düşün.
Even after my assault, I still go through it sometimes of just self-shame and, you know, all these people are right, what they're saying about me.
Yaşadığım saldırıdan sonra bile ara sıra hâlâ kendimden utandığım ve insanların hakkımda söylediklerine hak verdiğim oluyor.
what about you 4058
what about yours 61
what about your family 70
what about us 295
what about your job 19
what about me 1218
what about your sister 26
what about now 107
what about your wife 48
what about 1238
what about yours 61
what about your family 70
what about us 295
what about your job 19
what about me 1218
what about your sister 26
what about now 107
what about your wife 48
what about 1238