What you got there перевод на турецкий
2,133 параллельный перевод
What you got there?
Ne getirdin?
What you got there?
Orada neyin var?
Oh, hey. What you got there?
- Selam, elindeki nedir?
What you got there, a bracelet?
- Ne buldun orada, bileklik mi?
What you got there?
Orada neler var?
What you got there?
Bakalım sizde ne varmış?
- What you got there?
- Elindeki ne?
What you got there?
Ne okuyordun?
Let me see what you got there.
İzin verirsen şurada ne var bi bakayım.
What you got there? It's the new Sports Illustrated Swimsuit Issue.
Bu bikini sayıları bana eskisi gibi heyecan vermiyor artık.
- What you got there, honey?
Elindeki nedir tatlım?
- Barlow, what do you got there?
- Barlow, o ne öyle?
What do you got over there, Alan?
- Ne var orada, Alan?
- What do you got there?
- Elindeki de ne?
So, what do you guys got under there?
Ee, ne var o örtünün altinda?
I've got a goddamn firehouse full of men over there, my chief included, who keep on asking me what the hell is up with that crazy bitch across the street who wants to talk to me, and I don't have an answer, so you want to talk to me,
Orada adamlarımla dolu bir istasyon var. Şefim de orada. Üstelik karşı kaldırımdaki benimle konuşmak isteyen manyak kaltağın ne istediğini soruyor.
Either that or you got samples of what you're gonna be up to down there.
Aksi hâIde birazdan olacağınız numuneler o çantada yerini alacak.
Oh, what have you got there?
Ne bulduğuna bakayım?
What have you got there?
Ne buldun?
- What do you got there?
- Elindeki ne?
We got guys in there that if you see inside their minds and see what they're thinking, you wouldn't be thinking of no golf game.
Oradaki adamların aklından geçenleri görseniz ne düşündüklerini, böyle düşünmezsiniz.
What you got there?
Neyin var?
What do you got there?
Onlar nedir?
What have you got in there, cheese?
Kafanın içinde ne var, peynir mi?
What do you got in there?
Pizza da yok. O torbada ne var?
What have you got there, Claire?
Orada ne var, Claire?
This one time, me and Joey, my friend, we got obliterated, and we went down there, and we were staring at them, and I kept thinking, "I wonder what they're thinking," you know?
Bir defasında ben ve arkadaşım Joey onlara bakıyorduk ve onlara uzandık. Sonrada onları batırdık. Şunu düşünüyordum :
What we wanted to do is show that there is another way, if you've got a bunch of guys and gals who are planting trees, who are installing green roofs, those are actually paying the city back,
Bizim göstermek istediğimiz, başka bir yol olduğu. Eğer ağaç diken, yeşil çatılar kuran birkaç adamınız varsa, işte bunlar, yağmur suyu yönetimi ve enerji tasarrufu masrafları açısından şehre gerçekten katkı sağlar.
- What do you got there, McRanger Rick?
- Ne buldun Ormancı McGee?
- What do you got there?
Elindeki nedir?
Okay, what kind of Martha Stewart freak show you got going up there?
Yukarıda ne biçim şeyler yapıyorsunuz bakalım?
What do you got there?
Orada ne var?
Jena, what have you got there? ( chuckles ) :
Jena, orada ne var?
Perfect infiltration, I thought you wanted me inside Torchwood to see what they've got in there.
Mükemmel sızma, orada neler yaptıklarını görmek için Torchwood'un içinde. olmamı istediğinizi zannediyordum.
Now, if Jimmy O figures out that you're the one who got the ball rolling, there's no telling what he would do to your family.
Şimdi, eğer Jimmy O topu çevirenin sen olduğunu öğrenirse Ailene yapacaklarını kimse bilemez.
Let's see what you've got there.
orada naptığını görelim.
Tell me what you're doing, how many of you there are and how you got here.
Burada ne yaptığınızı, kaç kişi olduğunuzu ve buraya nasıl geldiğinizi söyleyeceksin.
What have you got in there?
Ne sakladın oraya?
I'm gonna go over there and you come over to me and show me what you got, ok?
Tamam, şimdi şuraya geçiyorum ve sen bana doğru gelip elindekini göstereceksin, tamam mı?
What have you got, fries in there?
Ne var onda, kızartma mı?
So I thought about what you said, about your dream, about Dylan and the fiancée killing the mom, about how that made no sense since there is no fiancée, about how he's got an airtight alibi'cause he was with his sister all night,
Rüyan hakkında biraz düşündüm. Dylan ve nişanlısının anneyi öldürmelerini. Ortada nişanlı olmayınca bu anlamsız oluyor.
Hey, what do you got there?
Orada ne var?
I was, um, I was feeding the baby, and-and I got hungry so I went for a snack and then I came back and saw him standing right there, listening to what you guys were saying.
Ben.. bebeği doyuruyordum.. .. acıktım, bir şeyler atıştırmaya geldim. Odama dönerken..... adamı tam burada sizi dinlerken gördüm.
What's that you've got there?
- Elindeki de ne?
You ask what you got to, but I'm telling you, there's nothing wrong here.
Sormanız gerekenleri sorun, ama size söylüyorum, burada yanlış bir şey yok.
What do you got there?
Elinde ne var, 38'lik mi?
! What else have you got up there, some German scat inside Chitty Chitty Bang Bang?
Yukarda başka şeyler de var mı, içerde bir kaç Alman Chitty Chitty Bang Bang?
You know what? I was poking around in the mining office. They got explosives in there.
Madenci odasında etrafa bakıyordum, orada patlayıcı var.
What have you got there, anyway? They're for a device I've conceived.
Tasarladığım bir alet için gerekliler.
Well, this is a right cock-up. What have you got there?
Tam bir karmaşa, ne var orada?
What the hell did you think she was gonna do when she got there?
Oraya gittiği zaman ne halt edeceğini sanıyordun?
what you doing 662
what you see is what you get 43
what you gonna do 218
what you're saying 36
what you mean 171
what you've done 36
what you looking for 39
what you say 98
what you doing there 22
what you think 150
what you see is what you get 43
what you gonna do 218
what you're saying 36
what you mean 171
what you've done 36
what you looking for 39
what you say 98
what you doing there 22
what you think 150
what you talking about 132
what you waiting for 35
what you did today 21
what you saying 32
what you're talking about 38
what you 83
what you see 32
what you doing here 137
what you do 132
what you up to 46
what you waiting for 35
what you did today 21
what you saying 32
what you're talking about 38
what you 83
what you see 32
what you doing here 137
what you do 132
what you up to 46