Who called it in перевод на турецкий
200 параллельный перевод
If it was a hit, who called it in?
Bir saldırıysa, bildiren kim?
- Who called it in?
- Kim haber vermiş?
- Who called it in?
- Onu kim bulmuş?
- Who called it in?
- Kim ihbar etti?
- He is on his way to Mercy. - Who called it in?
- Mercy Hastanesi'ne götürülüyor.
Who called it in?
Kim ihbar etti?
Who called it in?
Kim ihbar etmiş?
So, who called it in?
Ee, polisi kim aramış.
- Who called it in?
- Kim ihbar etmiş?
Who called it in?
Polise kim haber vermiş?
Who called it in, Frank?
Kim ihbar etmiş Frank?
- Who called it in? - His daughter.
- Kim ihbar etmiş?
The guy who called it in.
Kazayı bildiren adam tarafından mı?
Who called it in?
- Ottowalı iki Kuzeyli.
So who called it in?
- Arayan kim?
Who called it in, her husband?
Kim aramış? Kocası mı?
But it was the arriving officer who called it in as your buddy.
Ama bulan memur, senin arkadaşın olduğunu söyledi.
Who, uh... who called it in?
Kim, uh... olayı kim ihbar etti?
Look, I'm the one who called it in.
İhbarda bulunan da benim.
Who called it in?
Kim haber verdi?
Ziva, check with the neighbour who called it in.
Ziva, polisi arayanlarla konuş.
Yes, but it's those so-called well-bred people who are able to remain so brazen in the face of a thing like this.
Evet ama iyi aileden geldiği söylenen bu insanlar böyle bir gerçek karşısında çok arsız olabiliyorlar.
It seems there's a small-town radio personality called Lonesome Rhodes out in Arkansas who literally sent a mayoralty candidate to the dogs.
Görünen o ki, Arkansas'ın küçük bir kasabasında radyo spikerliği yapan'Yalnız'Rhodes adında biri kelimenin tam anlamıyla köpekleri belediye başkanı adayına havale etmiş.
If a reprimand is called for in this case, I will be ready to accept it from those who've known me much longer than you have.
Bu olayda bir kınama gerekiyorsa, beni sizden daha uzun süre tanıyanlardan kınamayı kabul etmeye hazırım.
In Germany during the last war, it was noticed that, with people who'd suffered personal loss or deprivation, even amongst the so-called decent middle class, there was a tendency to develop indifference towards the law and to indulge in looting, black market and petty theft.
Son dünya savaşı esnasında bir yakınlarını kaybeden... ya da yoksunluk hisseden Almanya'daki kültürlü sayılabilecek... orta sınıfa mensup insanlar arasında bile... kanunlara aldırmazlık ve yağmacılık ile... adi hırsızlık vakalarına katılım eğilimleri görülmüştür.
There's a druggist in Odawara called Tochinko who has it.
Odawara Kasabasında, Tochinko adında bir eczacı bu ilaç var.
They couldn't bury him like that so they called all the priests in the area, such as the priest Stenmark, who read over his body, but still it wouldn't go flaccid.
Onu öyle defnedemeyeceklerinden, bölgedeki tüm rahipleri çağırmışlar, - - Cesedin yanında dualar okuyan rahip Steinmark gibi, - - Ama yine de inmemiş.
He calls the secretary, who makes a list of who called... gives it to me in a alligator folder every other Tuesday.
O sekreterimi arar, o da beni arayanların listesini yapar ve iki haftada bir salı günleri bana o listeyi verir.
The biggest gap in the rings is called the Cassini Division after the colleague of Huygens who first discovered it.
Halkalardaki en büyük boşluk Cassini bölgesi olarak biliniyor ki bu ismi ona Huygens ve arkadaşları vermişti.
But it had to be someone in town, someone who knew that she was called Rose, and, Mark, that guy still might be around here.
Ama kasaban biri olmalı... Ona Rose diye seslenildiğini bilen biri. Ve Mark, hala etrafta olabilir.
It may interest you to know my colleagues came across a man called DedeMartin who was in need of medical attention.
Belki ilginizi çeker, arkadaşlarım Dèdè Martin adında birini buldular. Acil tıbbi yardıma ihtiyacı varmış.
Who was it who called me last night, practically in tears... because she stole a story from Clark Kent?
Geçen akşam gözyaşları içinde beni arayan kimdi, Clark Kent'in hikayesini çaldığı için?
But he duly wrote a reply politely explaining that the query was nonsense. And posted it to the boy who lived in a village called Wall, so named, the boy had said, for the wall that ran alongside it.
Ama kibarca, bu sorunun saçma olduğunu belirten bir cevap yazdı ve "Duvar" isimli köyde yaşayan çocuğa postaladı.
However, there are some people, it is called satyriasis in men, nymphomania in women, who engage in it compulsively and without joy.
Bununla beraber, bazı insanlar var ki, onların erkek olanlarına, satirasis, kadın olanlarına nemfomanyak denir, bu işi zorunlu olarak yaparlar ve zevk almazlar... Oh, hayır...
So, this first move is called "defense of the perimeter" and it insures that anyone who gets in your space loses an arm!
Peki, bu ilk harekete "Çevrenin Savunması" deniyor ve... bu sizin alanınıza giren birinin bir kolunu kaybetmesini sağlıyor!
I went to see a woman who was supposed to have powers in communicating... With those who had "Passed across", as she called it.
Diğer taraftakilerle iletişim kurma yeteneği olan bir kadınla görüşmeye gittim.
IT WAS CALLED "THE WISE-ASS FATHER " WHO GOT HIS ASS KICKED IN THE PARKING LOT AFTER THE AUDITION. "
"Ukala baba" da oynuyor "Elemelerden sonra, otoparkta gününü görmüş" babayı anlatıyor.
Who called it in?
Kim çağırdı?
A guy who flew to another country just to cry in a motel room in a town that he only chose cos it's called Hope...
sadece bir motel odasında ağlamak için bir başka ülkeye giden bir adam bu seçimi sadece bir umut gördüğü için yapmıştır.
I dated this girl in college who made the decision without consulting me. All of a sudden, there it was, 18 months of it being called Little Buddy.
Üniversitede çıktığım bir kız bana danışmadan karar almıştı, sonra 18 ay boyunca "Küçük Birader" diye çağırdı.
It's called The Woman Who Died in Her Home.
Filmin adı "Evinde Ölen Kadın".
It was the brainchilan Islamist militant called Khalid Sheik Mohammed who came to Bin Laden for funding and help in finding volunteers.
Bu finansman ve gönüllü yardımcı için Bin Ladin'e gelen İslamcı militan Halit Şeyh Muhammed'in buluşuydu.
What most people don't know is that the man in charge of the decision desk at Fox that night the man who called it for Bush was none other than Bush's first cousin John Ellis.
Çoğu kimsenin bilmediği ise o gece Fox News'in yayın sorumlusunun Bush'un kuzeni John Ellis olduğuydu.
May I remind Your Grace it was your husband who called up on me - in my Baker Street rooms.
Beni Bayker Caddesindeki evimden arayanın kocanız olduğunu hatırlatmak isterim, Düşes.
Some of it was done by a Venezuelan called Carlos the Jackal... who replaced Zaid Muchassi... who replaced Hussein al-Chir.
Bunların bazıları, Çakal Carlos diye bilinen bir Venezüelalı tarafından yapıldı Hussein al-Chir'in yerini alan Zaid Muchassi'nin yerini almıştı.
In August of 2002 it was announced to us that all those folks, who had come in, made up this expanded Iraq desk would be called the Office of Special Plans.
Ağustos 2002'de gelen ve bu genişletilmiş Irak masasını oluşturan kişilerin bulunduğu masanın bundan böyle Özel Planlar Bürosu olarak adlandırılacağı duyuruldu.
The guy who called the feds on me back in Australia did it for a $ 23,000 reward.
Federalleri peşimden Avustralya'ya yollayan adam bunu 23.000 $'lık ödül için yapmıştı.
It was from a man who has called before, who says I deserve to suffer the way Will's victims suffered.
Daha önce arayan birinden geldi. Will'in kurbanlarının çektiği acı gibi benim de acı çekmeyi hak ettiğimi kim söyleyebilir.
however, there are some people... it is called satyriasis in men, nymphomania in women... who engage in it compulsively and without joy.
Ama bazı insanlar var ki onlara, erkekçe de şehvet düşkünü kadınca da nemfomanyak denir. Bu işi dürtüleriyle yapar ve zevk almazlar.
In a few hours, it's going to be filled with hundreds of people who are here either to celebrate a victory or lament a defeat because of something that we have in America called the democratic process.
Bir kaç saat sonra, yüzlerce insanla dolacak ve onlar ya bir zaferi kutlayacaklar ya da bir yenilginin yasını tutacaklar. Bunun sebebi, bizim Amerika'da sahip olduğumuz bir şey onun adına demokratik süreç deniyor.
It sounds like yöu met somebody who is from what is called in America, the gay community.
Anlaşılan o ki, rastladığınız kişi Amerika'da gay topluluk denen gruptan.