With the others перевод на турецкий
2,111 параллельный перевод
If he's shaking hands with the Others, I'm sure he has a good reason.
Diğerleriyle el sıkıştığına göre, bence iyi bir sebebi vardır.
What do you think happened to Jack while he was with the Others?
Sence Jack diğerleri ile birlikteyken ona ne oldu?
If he's shaking hands with The Others, he has a reason.
Diğerleri'yle el sıkışıyorsa, eminim ki iyi bir nedeni vardır.
You told me dr. Feldman doesn't agree with the others.
Dr. Feldman'ın diğerlerine katılmadığını bana sen söyledin.
She wasn't with the others?
Diğerleriyle değil miydi?
They were working with The Others.
Diğerleri ile işbirliği yapıyorlarmış.
You think they were working with The Others?
Sence Diğerleri ile işbirliği mi yapıyorlardı? Nasıl yani?
I was with The Others two weeks ago.
İki hafta önce Diğerleri ile birlikteydim.
Yeah, put him with the others.
Tamam, diğerlerinin yanına koyun.
Get in touch with the others.
Diğerlerine haber ver.
- You're undercover with the others.
- Gizlice'diğerleri'ne katıldın yani.
He spent a week with the Others, and he brought one of them back with him.
Jack, Diğerleri'yle bir hafta geçirdi. Ve yanında onlardan biriyle döndü.
Take her over with the others.
Kızı diğerlerinin yanına götür.
I'll... Put it with the others.
Bunu diğerlerini yanına koyacağım.
I'm with the others.
Ben diğerleriyleyim.
Put him with the others.
Onu diğerlerinin yanına götürün.
With the others!
Diğerleriyle birlikte!
But then, how did you end up here with the others?
Ama o zaman, diğerlerinin yanına buraya nasıl getirildin?
Take a sheet of paper and a pen and try to catch up with the others... We'll talk after
Kağıt kalem çıkar ve arkadaşlarını yakalamaya çalış. Daha sonra konuşuruz.
They found Tommy in there with the others.
Tom'u bulduk biz. Diğerleriyleydi.
Take him with the others!
Onuda diğerlerinin yanına koyun. Çabuk.
Go back with the others.
Diğerleriyle arkaya git.
Put him with the others!
Diğerlerinin yanına koy.
I guess I'll wait for you at the bar with the others.
Sanırım diğerleriyle birlikte barda beklesem iyi olacak.
So I waited with the others.
Böylece diğerleri ile bekledim.
You didn't seem to fit in with the others.
Diğerlerine pek uymuyordun.
Well, I'll check with the others.
- Diğerleriyle görüşürüm.
Work together with the others... to rescue the villagers
Çocuklar, beraber hareket edin ve köylüleri bulun. Onları kurtarın.
Johnocke chose to sy behind with the others,
John Locke diğerleri yle kalmayı tercih etti.
And feed the others with the same food. But don't get them mixed up.
Öbürünü de aynı yemden vereceksin, sakın karıştırma.
We're gonna focus on the Others, and then we'll deal with this.
Digerlerine odaklanacağız, ve daha sonra bu konuyu tartışırız.
- What are you more concerned with, killing the Others or getting our people off this island?
- Hangisi için daha ilgilisin? Diğerlerini öldürmek ya da İnsanları bu adadan çıkarmak?
The same way I spend all the others, with my old constituents.
Her zaman ki gibi parti üyeleriyle.
We found the others with the backs of their heads blown off in Kevin's wine cellar.
Diğerlerini kafaları uçurulmuş halde Kevin'in şarap mahzeninde bulduk.
Call the others who wanted to do business with us, they can kill them.
Bizimle iş yapmak isteyen diğer adamları ara onlar, onları öldürür.
Did any of the others call with any news?
Diğerlerinden haber var mı?
So, others, beside yourself, were able to see poor Charlotte at peace with the watch, before her dear soul was committed to the ground?
Sizin yanınızdaki diğerleri toprağa verilmeden önce zavallı Charlotte'u saat ile görme imkanı oldu mu?
I'm going back with you, I never make the same mistake twice, and I won't send others in my place again.
bende sizinle gelicem, aynı hatayı 2 defa asla yapmam, ve diğerlerini benim mekanıma göndermem.
But John Kennedy cheated on his wife right in the White House with Marilyn Monroe and who knows how many others, okay?
Ama John Kennedy karısını Beyaz Saray'da Marilyn Monroe ile ve kim bilir daha başka kimlerle aldattı, tamam mı?
The others come with me.
Diğerleri benimle gelin.
Judge Rittenband appointed me to evaluate Mr. Polanski for purposes of determining whether he was at that time a mentally disordered sex offender, which was a legal term having to do with an individual who, by reason of a mental disorder, was predisposed to the commission of sexual offenses that rendered him a danger to the health and safety of others.
Judge Rittenband benden Bay Polanski'yi inceleyip o sırada akli dengesi bozuk bir cinsel suçlu olup olmadığını belirlememi istedi bu yasal bir deyim, akli dengesi bozuk olduğundan cinsel suçlar işlemeye eğilimi olup başkaları için tehlike arz eden bir insan anlamına geliyor.
Along with bernard and jin, He was ready to ambush the others.
Bernard ve Jin ile birlikte Diğerlerini pusuya düşürmeye hazırlardı
And juliet was correct With her warning that the others were coming.
Juliet, Diğerleri nin geleceği konusundaki uyarısında haklı çıkmıştı.
The others were all killed with a single blow, so..... this guy is more special in some way.
Diğerleri ise tek darbelik cinayetlerdi, .. yani bu adam bir şekilde diğerlerinden daha özelmiş.
This job I can do. Work around the clock for others, with contracts, patents, litigations.
Bu işte yapacağım şey tüm gün boyunca başkalarının kontratlarıyla, patent ve davalarla uğraşmak.
To others, those with foresight, the rewards far exceeded the risk.
Diğerleri için, bu öngörü ile kar riskin üzerindedir.
But Cutter is here with me and so are the others.
Fakat Cutter burada benimle beraber.
Like the others, she had worked as an actress and was strangled with a small piece of cord.
Tıpkı diğerleri gibi o da bir aktristi. Ve o da küçük bir urgan parçasıyla boğazlanarak öldürüldü.
You know, with that belief comes the confidence of others.
Bu inançla birlikte diğer şeylerde güven geliyor.
Now, the fascinating thing about Miss Pringle's case is that two years ago she suffered a carriage accident and when she awoke from her coma, she did so with a heightened sense of empathy, as if able to sense the emotions of others.
Bayan Pringle'ın durumunun ilginç olan yanı iki sene evvel bir araba kazası geçirdi komadan çıktığında diğer insanların duygularını hisseder gibi bir empati duygusu kazanmıştı.
Get on the floor with the others! Wait!
Hey, hey!
with them 85
with these 46
with the 194
with the police 23
with the girls 16
with the help of my friends at s 35
with the baby 23
with the money 16
with the kids 25
the others 231
with these 46
with the 194
with the police 23
with the girls 16
with the help of my friends at s 35
with the baby 23
with the money 16
with the kids 25
the others 231
others 288
with you 1138
with me 1243
with all due respect 1080
with you by my side 17
with all my heart 134
with men 23
with your family 23
with this ring 42
with your permission 239
with you 1138
with me 1243
with all due respect 1080
with you by my side 17
with all my heart 134
with men 23
with your family 23
with this ring 42
with your permission 239
with your wife 28
with your 48
with your help 124
with her 211
with your dad 25
with your mother 23
with pleasure 453
with your father 34
with whom 203
with that in mind 45
with your 48
with your help 124
with her 211
with your dad 25
with your mother 23
with pleasure 453
with your father 34
with whom 203
with that in mind 45
with us 243
with your life 24
with good reason 53
with it 82
with that said 19
with your hands 23
with a knife 24
with a twist 22
with that 162
with him 285
with your life 24
with good reason 53
with it 82
with that said 19
with your hands 23
with a knife 24
with a twist 22
with that 162
with him 285