You got it back перевод на турецкий
895 параллельный перевод
I thought it was great that you were able to wake back up safely... but I did feel that it was a little unfair that I got shafted on this.
Sağlıklı bir şekilde uyandığın için rahatladım ama suçu tek başıma üstlenmenin haksızlık olduğunu düşünüyordum.
Look, I just got enough to go down to the office myself... but I'll bring it to you when I come back.
Benim de cebimde sadece büroya gidecek kadar para var. Ama gelirken getiririm.
But if we're going on together, as you said in Paris... I'm saying it now, we've got to beat it right back home where we belong.
Paris'te söylediğin gibi, eğer bu yola beraber devam edeceksek şimdi şana sunu söylüyorum, hemen buradan ayrılıp evimize, ait olduğumuz yere dönmemiz gerekiyor.
- Haven't got much time if you want it back.
- Geri istiyorsan fazla zaman yok.
She won't give it up, so you've got to take it back.
Geri vermek istemiyor.
You've got nerve to come back in your head-of-the-family manner and make stands and strike attitudes and criticize my fiancé give orders and mess things up... - Stop it!
Ailenin reisi edasıyla buraya gelmeye cesaret ediyor yapmacık davranışlar sergiliyor, nişanlımı eleştiriyorsun emirler veriyor, her şeyi ber...
You got it easy, you guys from back East.
Bu senin için kolay olacak. İkiniz batıya geri dönersiniz.
Put that file back where you got it.
Bu dosyayı aldığın yere geri koy.
Yet you knew the minute Laura got back it wouldn't stick.
Yine de Laura döndüğü anda bunun işe yaramayacağını biliyordun.
Take this junk back to Washington Square where you got it!
Bu çöpleri, Washington Meydanı'nda aldığın yere geri götür!
Now that you got your head back, you mustn't lose it again.
Kafan artık yerinde olduğuna göre tekrar kaybetmesen iyi olur.
I know you haven't had the best of breaks since you got back, but... you ought to stick here and slug it out a while longer on your own home ground.
Biliyorum, döndüğünden beri çok da hoş şeyler yaşamadın, ama burada kalmalı ve kendi toprakların için sonuna kadar savaşmalısın.
Well, when you finished luncheon and went back to Mr. Minify's office it kind of got around.
Yemeğinizi bitirip, Bay Minify'in ofisine döndüğünüzde haber ortalığa yayılmıştı.
You haven't got it back yet.
Henüz geri almadın.
You got the body at 2 : 15, dropped Congressman Reynolds at the Astor at 2 : 40, and hurried it back to the pier.
Cesedi 2.15'te alarak... kongre üyesi Reynolds'u 2.40'ta Astor oteline bıraktın ve... rıhtıma koştun.
And you tricked me into some wager and got it back before nightfall, remember?
ve sen beni bir iddiaya sokup kandırarak yüzüğü akşam olmadan geri aldın, hatırlıyor musun?
You think it's about time Ben Morgan got back from town.
Her an Ben Morgan'ın kasabadan gelmesini bekliyorsun.
If you got the money, give it back.
Para sizdeyse geri verin.
If you've got to hold her back, it's no good.
Onu tutmaya çalışmak iyi değildir.
If you don't think I got it, I'll go back to Brooklyn.
Eğer bunu yapamayacağımı düşünürseniz Brooklyn'e hemen geri dönerim.
Please, you got to give it back to me.
- Lütfen onu bana geri verin.
It's good. I know you've got to slosh this around in here a little bit and get the dribble off and give it right back to you.
Bunu biraz burada yıkayıp suyunu iyice akıtıp şimdi de size ikram edeceğim.
Don't you think it's time you got back to the mainstream of your life?
Sence de artık hayatına bir çekidüzen vermenin zamanı gelmedi mi?
Life has a strange way... of standing back until you're happiest... and then, when you've got a great big smile on your lips... it gives you a solid whack across the jaw.
Hayat tuhaf bir şekilde... en mutlu anınız gelene kadar geri çekiliyor. Sonra dudaklarınıza kocaman bir gülümseme yerleştiğinde... çenenize sağlam bir yumruk savuruveriyor.
Uh... Well, I never mentioned it to you, but, uh... I got in a little trouble when I was back there, you know, and...
Sana bundan hiç söz etmedim ama oradayken başım biraz... derde girmişti.
Cutie pie, if you don't give back the dough, you'll sleep with the fishes. Got it?
Lan hanım evladı bana paramı geri vermezsen, seni balıklara yem ederim.
If it ever got back to the teachers'college... that you were mixed up in such a place, they would never let you in.
Eğer geri dönmessen ve böyle bir yerde çalıştığın öğrenilirse öğretmen olmana asla müsade etmezler.
When he got back to the States, they made him a rubber one and it looked so lifelike you couldn't tell the difference.
Amerika'ya dönünce ona lastik bir kulak yaptılar gerçeğinden hiç farkı yoktu.
You stay back in camp. And when we've got everything fixed up just the way we want it, then we'll bring you back, see how you feel about it.
Kampa geri dön ve istediklerimizi yapıp bitirdiğimizde seni geri getireceğiz... bakıp ne hissettiğini söylersin.
It might take me longer to get it back that way, but you got time.
O şekilde geri almak çok zamanımı alabilirdi, ama senin zamanın vardı.
We'll give it all back to you, If you're not sure of us we'll sign over the caravan, the shooting gallery, all we've got.
Kötü olursun! Sana yavaş yavaş öderiz!
Since you got your wallet back, perhaps you could let it go.
Cüzdanınızı geri aldığınız için, - belki onun gitmesine izin verirsiniz.
Couldn't you leave it until you have got back from your holiday, give me a little grace?
Tatilinden dönene kadar gitmek istemezsin, biraz tolerans gösterseniz
You got it from a stranger behind my back.
Garip bir adam mı?
Well, he's got enough sense not to come back here but if you get in touch with him, try and talk him into going back because it'll be a whole lot easier on him.
Buraya dönmeyecek kadar akiIli ama onunla temas ederseniz, oraya geri dönmeye ikna edin çünkü bu durumunu çok daha kolaylastirir.
You've got my ship, and I want it back.
- Gemim sende ve geri istiyorum.
Yet you knew the minute Laura got back it wouldn't stick. Don't you see?
Yine de Laura döndüğü anda bunun işe yaramayacağını biliyordun.
That way, you're riding around all you want... and when you take it back in... it shows maybe 10, 15 miles you got to pay for.
Böylece istediğin kadar gezersin, ve geri götürdüğünde belki 15 veya 20 km. Gösterir.
The terrible thing is that even if I let you buy it back for me, I'd probably lose it again before we ever got to Tangier.
Kötü olan şey, onu geri alsan bile Tanca'ya varmadan muhtemelen yine kaybederim.
You got to keep it that way for me, Jess, till I get back on my feet.
Bu durumu ben düzelene kadar devam, ettirmelisin Jess.
You've got to get it back here, and get rid of those two gangs.
O iki çeteden kurtulun ve buraya sağ salim dönün.
I got to thinking how nice it would be if the bloke you was after was the same bloke I wanted off my back.
Senin peşinde olduğun adamla, benim kurtulmak istediğim adam... aynı kişiyse ne hoş olur diye düşündüm.
I can only tell you, for the last ten years I have been in training for it... and I've got people fighting to back me, goddamn smart money.
Ama son on yıldır bu işte kendimi eğittim. Beni finanse etmek için yarışıyorlar.
She's got it, little brother... and you'd better get it back.
Onu aldı, küçük kardeş... onu tekrar alsan iyi edersin.
It'd be two days before we got back. You'd die.
İki gün sonra geleceğiz yeniden, o zamana kadar ölürsünüz.
You know, it got so hot we had to come back.
Biliyor musunuz, öyle sıcak oldu ki, geri dönmek zorunda kaldık.
Anybody tails me, bothers me one more time... I'll come back here and kill you both. Got it?
Bir daha beni izleyen ve rahatsız eden olursa gelip ikinizi de öldürürüm.
Because you got me over there, and now you done brought me back here... and you wanna forget it so somebody else can go do it somewhere else.
Çünkü beni oraya zorla siz yolladınız ve şimdi buraya zorla siz getirdiniz ve herşeyi unutup başımın çaresine bakmam gerektiğini söylüyorsunuz.
I've got to go out shopping, you can have your shield back later, meanwhile... you tidy the place up a bit, it's like a wild boars sty!
Alışverişe gitmem lazım, kalkanını sonra alırsın, bu arada... etrafı biraz düzelt, ev domuz ahırı gibi.
Well, when you take it back, they got a phone.
İyi, geri döndüğünde, onlarda telefon var.
Okay, Bensington, I'll give you your keys back, but if you try and take any of these people out of here before I tell you it's okay, you're gonna have more than rats to fight. You got that?
Tamam, Bensington, sana ahahtarlarını geri vereceğim... ama sana olur vermeden önce, bu insanların birini götürmeye... çalışırsan mücadele edecek... çok daha fazla faren olacak, anladın mı?
you got this 563
you got it 4932
you got a pen 63
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got a problem 205
you got anything 117
you got it 4932
you got a pen 63
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got a problem 205
you got anything 117
you got to be kidding me 439
you got 695
you got something for me 35
you got a minute 371
you gotta 165
you got me all wrong 20
you gotta be kidding 116
you got something 185
you gotta help me 173
you gotta do something 53
you got 695
you got something for me 35
you got a minute 371
you gotta 165
you got me all wrong 20
you gotta be kidding 116
you got something 185
you gotta help me 173
you gotta do something 53