Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / You little rat

You little rat перевод на турецкий

185 параллельный перевод
Listen, you little rat!
Çok bilmiş, beni dinle.
Come here, you little rat!
Buraya gel seni küçük sıçan!
It's too deep, you little rat fink!
Burası çok derin küçük serseri!
Say, you little rat!
Şuna bak hele, seni küçük sıçan!
You little rat!
Seni küçük sıçan!
Max, you little rat!
Max, seni küçük sıçan!
What are you hiding for, you little rat?
- Neden saklanıyorsun, küçük fare? - Bu sandalyeleri kaldın.
You little rat fink...
Seni küçük sıçan...
Ha, you little rat bastards.
Bacaksız piçler.
¡ Hasta la vista, you little rat bastard!
Hasta la vista, seni adi sıçan!
- Stick'em up, you little rat.
Senin canına okuyacağım. Seni yere yapıştıracağım. Şimdi görürsün.
Why you little rat!
Neden seni küçük fare!
Saul, you little rat!
Kocaman bir yüreği vardı ama kanamasına izin vermezdi.
Try and rob us, would you, you little rat?
Bizi soymaya kalkarsın öyle mi küçük fare?
OOH, COME HERE, YOU LITTLE RAT!
Peki ya siz?
No way, you little rat-faced piece of shit.
İmkânı yok, seni küçük sıçan suratlı.
- Okay, go to sleep now, you little rat.
- Tamam, şimdi uyu, seni küçük yarasa.
You filthy little rat, how dare you talk to me like that?
Seni iğrenç küçük fare, benimle nasıl böyle konuşursun?
You're a dirty, sneaking little rat as well.
Aynı zamanda da pis bir faresin.
But I hired your little rat at double his price to watch you.
Ama senin ajana iki kat para verip ben seni izlettim.
What have you been up to, you sneaking little rat?
Neyin peşindesin, seni kokuşmuş fare?
I respect your pride in this little rat hole you call Tobruk, but don't insult my intelligence by telling me that if it stood in my way I couldn't crush it like that.
Beni de küçümseme. Tobruk denen şu küçük sıçan deliğinde durup yolumu kesiyor olsaydınız Sizi böcek gibi ezerdim.
You can talk all you like, but he's in Rome and we're stuck in this dirty little rat hole.
O Roma'da ve biz buradayız. Bu pis şehirde.
Why're you fascinated by that little rat?
- O küçük farenin nesini beğeniyorsun?
Oh you rotten little rat!
Seni iğrenç, küçük fare!
You stupid, interfering little rat!
Seni her köfteye maydanoz sıçan.
You double-crossing little rat!
Seni sahtekar velet! Yürü haydi!
- You'd rat on a little guy.
- Onu da gammazlarsın sen.
Don't tell me you're the beard, you goddamn little rat.
Sakın bana birine iyilik yaptığını söyleme, seni sıçan.
You fucking little... you fucking rat!
Seni s.ktimin küçük ispiyoncusu!
Sure you can, little girl, but first you talk to the rat.
Elbette çıkabilirsin küçük kız. Fakat önce fareyle konuşmalısın.
You stupid little rat.
Sen! Seni aptal sıçan.
Listen, you little yellow-bellied rat jackass.
Beni dinle seni bücür sıçan!
Yeah, take your little rat with you.
Küçük sıçanını da yanında götür.
Do you think Gino is going to believe me when I tell him... his little rat fuck son stole it?
Sence parayı oğlunun çaldığını söylediğimde Gino bana inanır mı?
Don't let that little rat terrorise you.
O küçük sıçanın bizi korkutmasına izin verme.
Don't you ever fucking touch me with those little rat claws again.
Bir daha sakın o fare pençelerinle dokunma bana.
I've got you now, you little rat!
Şimdi seni yakaladım küçük fare!
Hey, you little rug rat, best two out of three.
Küçük sıçan, ilk üçte ikincisin.
if I didn't know what a squirming little trapped rat you were, I'd think you had a brain tumor.
Kapana kısılmış bir fare gibi çırpındığını bilmesem, beyinde tümör olduğunu düşünürdüm.
See if you can wrap your little rat brain around this.
Küçük fare beynine şunu iyice sok.
You little ugly-ass motherfuckin'rat-mouth... Gianni Ver-snatchy-lookin'motherfucker.
Seni küçük iğrenç kıçlı kahrolası sıçan ağızlı Gianni Ver-serseri kılıklı aşağılık.
When I bought this condo no one told me a little rat like you lived next door!
Bu evi alırken kimse bana bitişikte bir fare yaşadığını söylemedi!
Now, stay there, you nice little rat. That's a good little rat.
Şimdi uslu, iyi bir fare ol... akıllı fare!
So you must have made chow mein out of that little rat, huh?
O minik yaramazın pestilini çıkarmış olmalısın.
You're a little pack rat, and I love ya.
Evet. Seni küçük fare.
You still got that little rat on a rope you call a dog?
Köpek dediğin o tasmalı küçük fare duruyor mu hâlâ?
People start thinking you're high-grade, when what you got is... stepped-on trash with a little bit of rat poison mixed in.
İnsanlar senin malın çok iyi olduğunu düşünür. Ancak senin yaptığın şey mala biraz fare zehiri katmaktan ibarettir.
Resolved and exonerated provided you agreed to leave Boston General, and take your little rat study with you.
Davanın çözümlenmesi ve aklanman sen Boston General'i terketmeyi kabul ettikten ve o... sıçan çalışmanı yanına aldıktan sonra onaylandı.
It wasn't enough for you to bang some little gold-digging'hood rat. Do you know that she asked me for money?
Altın avcısı fareyi düdüklemen yetmemiş gibi benden para istedi.
Did you know that a female rat has a litter of six to 12 little critters on average of five times a year.
Dişinin yılda ortalama 5 kez, 6-12 arası sayıda yavruladığını biliyor muydunuz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]