You must be proud перевод на турецкий
530 параллельный перевод
You must be proud of your Albert.
Albert ile gurur duyuyor olmalısınız.
You must be proud to serve with your father.
Babanızla birlikte hizmet etmekten gurur duyuyorsunuzdur.
You must be proud to have such a pupil.
Öğrencinle gurur duymalısın.
You must be proud, madam, to have such a president.
Böyle bir başkana sahip olduğunuz için ne kadar gurur duysanız azdır madam.
You must be proud.
Gurur duyuyor olmalısınız.
You must be proud to be married to such a brilliant man.
Böyle zeki bir adamla evli olmaktan gurur duyuyor olmalısın.
You must be proud to be from such a wonderful place.
Harika bir yerden geldiğin için gurur duyuyorsundur.
You must be proud.
Gurur duyuyorsunuzdur.
You must be proud of your brother!
- Kardeşinizle gurur duymalısınız!
You must be proud of your work.
Yaptığın işle gurur duymalısın.
You must be very proud of them.
Onlarla gurur duyuyor olmalısın.
Your mother must be so proud of you, Mr. Green.
Anneniz sizinle gurur duyuyor olmalı, Bay Green.
You must feel very proud to be a police informer.
Polise ispiyonculuğundan dolayı kendinle gurur duyuyor olmalısın.
Well, I don't think you should be so proud of that... though I am sure it must've been very pleasant.
Bence bununla bu kadar övünmemelisin, gerçi çok güzel olduğuna eminim ama.
You must all be very proud of him.
Onunla çok gurur duyuyorsunuzdur.
You must be very proud that your brother's been elected Mayor, Miss Daw.
Kardeşinizin Belediye Başkanı seçilmesinden çok gurur duyuyor olmalısınız, Bayan Daw.
"You must be very proud of him."
Onunla gurur duyuyor olmalısın. "
- You must be very proud of your daughter, Mrs. Stephens. - Mmm.
Kızınızla gurur duyuyor olmalısınız, Bayan Stephens.
You must be very proud of it.
Bununla övünç duyuyor olmalısınız.
- You must be very proud of them.
- Onlarla gurur duyuyor olmalısınız.
You must be awfully proud of her.
Onunla müthiş gurur duyuyor olmalısınız.
You must be very proud.
Çok gurur duymalısın.
You must be very proud of her new success on television, I mean.
Yeni başarısından dolayı çok gururlu olmalısınız... Televizyondakini kastetmiştim.
Oh, you must be so proud of yourself.
Kendinle gurur duyuyor olmalısın.
Captain, you must be very proud of your youngsters.
Kaptan, yavrularınızla çok gurur duyuyorsunuzdur.
- How proud you must be.
- Çok gurur duyuyor olmalısınız.
You must be real proud of yourself
Kendinle gurur duyuyor olmalısın.
How proud you must be.
Çok gururlu olmalısın.
You must be very proud of your son.
Oğlunuzla çok gurur duyuyor olmalısınız.
You must be very proud, Mrs. Waterbury.
Çocuklarınızla gurur duyuyor olmalısınız, Bayan Waterbury.
You and your husband must be very proud of your girls today!
Siz ve esiniz kizlariniz ile gurur duyuyor olmalisiniz!
You must be awfully proud of him, Janet.
Onunla çok gurur duyuyor olmalısın, Janet.
You see, they must be proud, brave, they must have honor.
Görüyorsunuz ya, onlar gururlu, cesur olmalı, onurlu olmalı.
- You must be very proud.
- Gurur duyuyor olmalısın.
I can imagine how happy you must be now how proud you must be, as the Party Secretary of this region.
Bölgenin Parti Sekreteri olarak, şimdi ne kadar mutlu olduğunuzu ne kadar gururlandığınızı, tahmin edebiliyorum.
You must be mighty proud of that wonderful son you got.
Böyle bir oğlunuz olduğu için gurur duyuyor olmalısınız.
You must be very proud.
Onunla gurur duymalısın.
You must be very proud.
Çok gururlu olmalısın.
You must be so proud of your mother.
Annenizle gurur duyuyor olmalısınız.
You must all be proud of him.
Hepiniz onunla gurur duymalısınız.
You must be so proud of him.
Oğlunuzla çok gurur duymalısınız.
Mom Easton, you must be very proud.
- Mezunlar! Easton anne! - Merhaba Julian.
You must be very proud of yourself.
Kendinle gurur duyuyor olmalısın.
- You must be very proud of yourself.
- Gerçekten kendinizle gurur duyuyor olmalısınız.
- You must be really proud of her.
- Gurur duyuyor olmalısınız. - Duyuyoruz.
By the way, I saw your wife at the Capri Lounge last night. Hell of a dancer. You must be very, very proud.
Herneyse akşam karını gördüm Çok iyi dans ediyor onunla gurur duymalısın
How proud you must be.
Kim bilir onunla nasıl gurur duyuyorsunuzdur.
- You must be very proud.
- Çok gurur duyuyor olmalısınız.
- You must be very proud, Marcie.
Onunla gurur duyuyor olmalısın, Marcy.
You must be very proud.
Gurur duyuyor olmalısınız.
You must be very proud of yourself.
Kendinle gurur duymalısın.
you must be tired 132
you mustn't 153
you mustn't worry 18
you must be joking 157
you must be careful 40
you must be busy 17
you must have 63
you must be kidding 67
you must understand 119
you must be hungry 125
you mustn't 153
you mustn't worry 18
you must be joking 157
you must be careful 40
you must be busy 17
you must have 63
you must be kidding 67
you must understand 119
you must be hungry 125