Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / Your place is here

Your place is here перевод на турецкий

145 параллельный перевод
Your place is here, Martin.
Senin yerin burası Martin.
Your place is here.
Sizin yeriniz, burası.
Your Excellency, your place is here.
Ekselansları, yeriniz şurası.
Your place is here.
Senin yerin burası.
Abhimanyu, your place is here.
Abhimanyu, senin yerin burası. Çekil yoldan.
But your place is here.
Ama senin yerin burası.
Your place is here, G'Kar.
Senin yerin burası, G'Kar.
Therefore, your place is here.
Bu yüzden, senin yerin burası.
Therefore, your place is here.
Bu yüzden senin yerin burası.
Your place is here, not there!
Mekanınız burada, orada değil!
Your place is here now.
Yerin artık burası.
Remember, your place is here...
Senin yerin burası...
Your place is here in the ice village. You know nothing of Hollywood and its ways.
Oğlum, senin yerin burası, bu buz köyü Hollywood'u ve oradaki hayatı hiç tanımıyorsun.
- Your place is here, where your father put you.
- Senin yerin burası, baban seni buraya koydu.
Your place is here.
Your place is here.
Your place is here with the women.
Senin yerin kadınların yanı, burada kal.
Your place is here. In lsmir.
Senin yerin burası.
This is your place. Richard can sit here,
Siz buraya oturuyorsunuz, Richard da buraya.
White tower,... C5 is here, so! That's not your place!
Beyaz kale, buraya...
Is your place near here, Raymond?
- Nasılsın Raymond? Eviniz buraya yakın mı Raymond?
I was just telling your sister-in-law here we heard the place is up for sale.
- Ben de tam kardeşinize buraların satılık olduğunu duyduğumdan bahsediyordum.
I know this place is a mess, but if you don't mind staying here, I don't want your money.
Burada bir karışıklık olduğunu biliyorum burada kalmaya aldırmazsan, senden para istemiyorum.
Gradually, the games starts to take shape, constraints appear, possibilities come to light : there is one card already in its proper place, over here a single move will allow you to arrange five or six in one go, over there a king that is in your way cannot be moved.
Gitgide, oyun bir şekle giriyor kısıtlanmaya başlıyorsun, olasılıklar gün ışığına çıkıyor zaten yerli yerinde olan bir kart var şuradaki tek bir kağıdı oynattığında beşli altılı bir grubu bir kerede yerine koyabilirsin şurada da kıpırdatamadığın, seni engelleyen bir papaz var.
In your favour here you've mentioned Sons And Lovers but this is all over the place.
Kendi iyiliğin için burada "Son And Lovers" dan bahsettin... ancak bu konumunu tamamen aşar.
Brother Chiu, even your place here is under our management.
Chiu, senin mekanın olmasına rağmen burayı biz yönetiriz.
- Your sister's place, is it far from here?
Kardeşinin yeri, buradan çok uzak değil mi?
This is your property here and that's Ham's mama's old place over there.
Burası da senin yerin. Şurası ise Ham'in annesinin eski yeri.
It is not your place to speak here.
Sana sormuyom!
The best place to keep your valuables is right here...
- Değerli eşyalarınızı taşıyabileceğiniz en iyi yer burası...
Your folks'place is 530 miles from here.
4.5 litre ile 32 km. gidersek, oraya varıncaya kadar bize 1160 litre benzin gerekir. Depom, 630 litre alabiliyor.
Back off! You know, you wouldn't be in here in the first place if you had kept your hands off my tomatoes.
Biliyorsun, eğer ellerini domateslerimin üzerinden çekseydin, ilk iş olarak burada olmazdın.
Nurse Hathaway is gonna pull down on your arm I'll push, and we'll pop that bone right here right back in place.
Hemşire Hathaway kolunu aşağıya çekerken... ... ben de iteceğim, ve kemiğini yerine takacağız, tamam mı?
Here in my arms is your place
Yerin burası Kollarımın arası
This is my book store... where l let you sleep on the sofa until you find a place... which will be very soon, because your mother's not coming here.
Burası benim kitabevim. Sadece bir ev bulana dek buradasın. Yani annen buraya gelmiyor.
And this is as good a place as any,'cause there's a lotta love here. ... From your dad and your stepmom.
Çünkü burada çok fazla sevgi var... babandan - ve- üvey annenden.
what with your money and my money together, we might be able to find us a real decent place, so I don't want you to worry about anything anymore,'cause Mama Lil is here now.
senin paranı da benim parama katarsak belki bizim için uygun bir yer bulabiliriz, artık hiçbir şey hakkında endişelenmeeni istemiyorum. Çünkü annen artık seninle.
But when I heard some of the workers talking about your place, I knew I had to get a job here.
Ama işçilerin yeriniz hakkında konuştuklarını duyduğumda, burada yeni bir iş olduğunu biliyorum.
Yep, here is the number for the costume place, and tell all your friends to dress there or be square.
Evet, bu kıyafet mağazasının telefonu, ve bütün arkadaşlarına orada giyinmelerini söyle, yoksa mahvolurlar.
Maybe she remembers why she cared about him in the first place, I did it cos the thought of you rotting here in this fluorescent tomb is more fun than tipping a valet with your alimony cheque.
Belki de ona neden değer verdiğini hatırladı. Senin bu floresanlı mezarlıkta çürüdüğünü görmek, nafakanı bir garsona bahşiş olarak vermekten daha eğlenceli olduğu için yaptım.
Not knowing why you're here what your place is in this world.
Neden burada olduğunu bilmemeyi bu dünyadaki yerinin ne olduğunu.
Your man's merchandise is here, safe in Kessler's hiding place
Müşterinizin malları Kessler'in gizli mekanında.
The only reason we are even out here in the first place is because of your fucking job.
Burada bulunmamızın asıl nedenine gelince O senin lanet işin. Ne?
You wanna wipe out your Chechen army, fine but I'm not supposed to be here when the place is taken out.
Çeçen ordunu yok etmek istiyorsan et ama burası imha edilirken benim burada olmamam gerek.
well, all your stuff is here. i... kind of looks like our old place, huh?
Bütün eşyaların burada... Eski kaldığımız yere benziyor değil mi?
You and all your compañeros here aren't stepping outside this door until every damn molecule of water is out of this place.
Sen ve compañero'ların her su molekülü yok olanak kadar buradan çıkmayacaksınız.
My place is here with your father.
Benim yerim burada babanızın yanında.
My place is here, sir, at your side, lest the ague ever take you again.
Benim yerim burası, sizin yanınız. Sıtma korkusu, sizi bir daha almaz.
So your plan is to not blow a hole in the hangar but to sit here and wait for this cataclysmic eruption to take place.
Yani planın hangara delik açmak değil, burada oturup bu toptan yıkıcı püskürmenin olmasını beklemek.
Until we figure out what's wrong with your heart, the safest place for you to be is right here.
Kalbindeki sorunu bulana kadar senin için en güvenli yer burası.
The day will come when your people will once again have a place here, but that is not this day.
İnsanlarınızın burada bir yer edineceği zaman gelecek, ama o gün bugün değil.
Your place is out here with this child, not... not in there with a dead woman!
Burada çocuğunuzun yanında olmanız gerek. Orada ölü bir kadınla değil!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]