Дороговато перевод на турецкий

Не дороговато ли обойдутся вам эти два года судов?

Mahkemede geçen o iki yıl sana pahalıya mal olmaz mı?

Дороговато за женщину без головы.

25,000 dolar. Başsız bir kadın için çok pahalı.

О, для меня это дороговато. Мне очень жаль.

Çok pahalıymış, üzgünüm.

Да, дороговато.

Ona ihtiyacım olabileceğini biliyordu. Bunu kullandı.

Дороговато, но я надеюсь на скидку.

Pahalı ama sanırsam inecek.

- Дороговато.

Pahalı.

Да, обходится он, правда, дороговато.

Evet ama çalışmıyor. Çünkü çok pahalı. Bir çaresine bakarız.

- Дороговато, мужик.

- Pahalı dostum.

- Дороговато будет за две недели.

İki hafta için pek ucuz değil.

Это будет немного дороговато для них.

Onlar için biraz fazla pahalı.

- Дороговато.

- Çok fazla.

Что-то дороговато для игрушки или для развлекательных журналов.

Bir oyuncağa göre kısmen ucuz bir mizah dergisi sipariş etmişsin.

Мда, дороговато.

Ne de pahalı be.

Звучит дороговато.

Bu ses bana pahalı geliyor.

- Рождевство в Гштадте - это дороговато.

- Gstaad'da Noel çok pahalıya...

$ 1200 это дороговато для меня, Херри.

Benim için 1200 dolar biraz fazla Harry.

Наверное, дороговато для меня, но...

Önceleri bir balerin tarafından kiralanıyormuş.

Дороговато для этих мест, понимаешь?

Operasyon bizim için çok pahalı biliyor musun?

Дороговато правда выйдет.

Biraz pahalı olacam ama, neyse.

Слышь парень, по-моему это дороговато.

Hey çocuklar, bu çok pahalıya mal oldu gibi.

Не знаю. Кажется, это дороговато.

Bilmiyorum, Tom.

Дороговато, да.

Evet, bir parça pahalı

Мы могли бы оплатить ей цветы. - Не дороговато выйдет?

Düğündeki çiçeklerin masraflarını karşılamayı önerebiliriz.

Дороговато, но ты этого стоишь.

Çok pahalıydı. Ama sen buna değersin.

- Дороговато, конечно, но...

Biraz pahalı ama...

Да, я знаю, это дороговато, но это же не игрушка.

Biliyorum çok pahalı, ama bu oyuncak değil.

Дороговато, с её-то учительской зарплатой.

Öğretmen maaşıyla biraz pahalı olur.

Пожалуй, дороговато встанет.

Bu biraz pahalıya mal olacakmış gibi geliyor.

Вы же только... Я имею ввиду, что это дороговато для телефонного звонка.

Ama bu bir telefon için çok pahalı değil mi?

Да. Билеты, аренда смокинга, покупка цветов, все это становится дороговато.

Öyleyim, ama biletler, smokin ve çiçek almak çok pahalıya patlıyor.

Дороговато, конечно, но я согласна.

Çok fazla istiyorsunuz. ama yine de alacağım.

- Эй, дороговато!

- Bu çok pahalı!

О да, я бы воспользовалась услугами маленьких снегоуборщиков, но 8000 долларов мне кажется это дороговато.

Oh, birkaç küçük kar kürüyücü gerçekten işime yarar, ama sekiz bin dolar biraz fazla olmuş.

Дороговато это обошлось, нет?

Ama pahalıya mal oldu.

Кажется это дороговато, даже для иномарки.

İki tane ön far, bu kadar pahalı olamaz. İthal bile olsa! Mümkün değil.

Дороговато выйдет кормежка и содержание.

Gıda ve depo bu kadar pahalı mı?

Немного дороговато, но я обещаю, оно того стоит.

Biraz pahalı ama, söz, her kuruşuna değer.

Да и дороговато.

Gereksiz ve pahalı.

100 тысяч за записную книжку - дороговато, не так ли?

Anlamadım? Bir defter için yüklü bir para ödülü.

Путешествие вокруг света дороговато.

Dünya turu epey tuzluymuş.

Да, но оно немного дороговато, но знаете что?

Uzatılmış garanti süresi. Evet, ama biraz pahalı sanki.

Дороговато.

Pahalıya mâl oldu.

- А не дороговато ли?

- Bu biraz fazla değil mi?

Довольно дороговато для пары порток.

Uyduruk bir pantolon için çok pahalı.

Да, дороговато, но цены вообще выросли...

Evet, biraz pahalı ama bugünlerde ne değil ki?

Я знаю, что это немного дороговато и вообще, но мы можем себе это позволить, ты знаешь.

Biraz masraflı falan olacağını biliyorum ama buna gücümüz yeter.

Но 900 крон - это дороговато, потому что хотели-то мы чёрное.

900 çok fazla ama, zaten siyah da bulamadık.

За Бриньона дороговато.

- Açlıktan ölmelerine izin veremeyiz. - 3 tane KM.

Иногда оказывается дороговато...

Pahalı şeyler.

Он дороговато берет.

- Biraz pahalıya yapıyor ama- -

Дороговато.

Pahalıya gelecek gibi.