Мечтал перевод на турецкий

Я мечтал рассказать им, что ты не брат О Кан Чхоля.

Ya onlara, senin Oh Gang Chul'un kuzeni olmadığını ve Çin'den vurularak sınır dışı edildiğini söyleyecektim.

Я всегда мечтал туда попасть.

Her zaman gitmek istemişimdir.

Я мечтал стать свидетелем такого события, и всё же я его пропустил это человеческое соитие Миллионы клеток соревнуются, чтобы создать жизнь поколение за поколением пока наконец твоя мать полюбила человека Эдварда Блэйка, Комедианта, человека, которого у неё были все причины ненавидеть и из этого противоречия, вопреки вероятности появляешься ты...

Böyle bir olaya şahit olmak için can atıyordum. Ama yine de insanların çiftleşmesini bir yaşam yaratmak için milyonlarca hücrenin yarışmasını bunun nesiller, nesiller boyu sürmesini ta ki annenin nefret ettiği Edward Blake'i, Komedyen'i, sevmesi sonucu bu çelişkili ve akıl sır ermez ihtimallerden senin çıkma olasılığını ihmal ettim.

Он, бывало, часами мечтал об этой старой развалине.

O da eski şeker fabrikasından hep böyle söz ederdi.

Тиана. Может, отец и не открыл ресторан, о котором мечтал, но у него было кое-что намного лучше.

Baban istediği yerlere gelememiş olabilir ama o çok daha fazlasına sahipti.

Ты можешь подарить отцу то, о чём он так мечтал.

Sen zavallı babana istediği her şeyi verebilirsin.

Он мечтал чтобы единомышленники могли найти Храм Просвещения.

Kendisi gibi düşünenlerin Aydınlanma Kilisesi'ni bulmalarını istiyordu.

Всегда мечтал сделать это.

Bunu hep hayal etmiştim.

Всё, о чём он мечтал всё, ради чего мы трудились пойдет прахом.

Hayalini kurduğu her şey üzerinde çalıştığımız her şey yok olur.

Я мечтал помочь родному городу.

Hayalim kendi kasabama yardım etmekti.

Вот какой компот! Получи всё, о чем мечтал... И прославься, как ты того достоин!

Devam edersin, istediğin her şeyi alırsın olabileceğini bildiğim mükemmel adam olursun.

Неужели я потерял себя и всё, о чём мечтал?

Kendimi ve isteklerimi nasıl kaybettim?

Ещё с юности я мечтал быть больше, чем просто самим собой.

Gençliğimden beri başka biri olma düşüncesi beni hep cezbetmiştir.

После вашего исчезновения Эрнесто Мартел мечтал о мести.

İkiniz ortadan kaybolduktan sonra, Baba Ernesto sadece intikam istiyordu.

Сэр Джон мечтал, что Король умрет и наступит время Регентства, в котором моя мать будет управлять Англией, а он будет управлять моей матерью.

Sir John'un hayali Kral ölünce yerine bir Vekil'in geçmesiydi. Böylece annem İngiltere'yi yönetirken, o da annemi yönetebilecekti.

Все эти годы я мечтал об этом.

Görünmez olmak için onca yıl az mı dua ettim?

Простите, милорд я мечтал это сделать очень давно.

Özür dilerim lordum ama bunu uzun zamandır yapmak istiyordum.

- Папа мечтал о сыновьях.

- Babam erkek çocuk istermiş. - Öyle mi?

Я мечтал о мире, который, как мне казалось, никогда не увижу.

Hiç göremeyeceğimi sandığım bir dünyayı düşlüyordum.

Ещё будучи ребёнком, я мечтал стать пилотом.

Çocukken hep pilot olmayı hayal ederdim.

- Мечтал вырваться.

- Star Trek mi? - Dış dünyanın hayallerini kurardım.

Я мечтал об этом уже очень давно.

Bu benim uzun zamandır hayalimdi.

Мечтал так учиться

Zaten ben de aynen bu şekilde öğrenmek istiyordum.

А я всегда мечтал заняться сексом с Зорро, твоя маска так возбуждает.

Hep Yalnız İzci, taksim, Jambon Hırsızı'yla seks yapmak istemişimdir.

Да, я знаю. Ты мечтал обо мне. Ты сам говорил.

Biliyorum, beni rüyanda gördüğünü kendin itiraf ettin bana.

Много лет я мечтал убить тебя. Но теперь ты - пенсионер.

Defalarca seni öldürmenin hayalini kurdum ama şimdi sen emekliye ayrıldın.

Я всегда мечтал убить американского президента.

Hep bir Amerikan başkanını öldürmeyi hayal etmişimdir.

Я всегда мечтал стать супергероем. Но это был настоящий кошмар.

Hep bir süper kahraman olmanın hayalini kurmuştum.

Всегда мечтал сказать эту фразу...

Bunu her zaman söylemek istemişimdir.

Но я лишь приоткрыл им дверь в мир, о котором мечтал с детства.

Ama benim tek yaptığım çocukluğumdan beri hayal ettiğim dünyaya bir kapı açmaktı.

Я мечтал, чтобы меня наказали!

Ben cezaya kalmak istiyorum!

Я была той, о которой ты мечтал, когда из мальчика превращался в мужчину.

Delikanliliktan cikip bir erkek olmaya basladigin zaman, tek rüyasini gördügüm sey sendin.

Когда тебя возведут на престол, ты получишь все, о чем только мечтал

Tahta geçtiğiniz gün istediğiniz her şey sizin olacak.

Он втайне мечтал... меня обыграть и ножи метал.

- Beni yeneceğini düşünmesi... Beni yenebileceğini düşlemesi.

Я вырвался на эти похороны, так как мечтал с вами встретиться!

Açıkça itiraf etmeliyim ki, bugünkü işi seninle tanışmak için araya sıkıştırdım.

- Знаешь, я всегда мечтал увидить подобное.

Hep böyle bir manzaranın hayalini kurardım.

Всю жизнь мечтал побывать в цирке.

Keşke ben de sirke gidebilseydim!

Он мечтал о яхте.

Bir tekne istedi.

Ты мечтал его изменить, а?

Bunu nasıl değiştirebileceğini hiç merak ettin mi?

Всегда мечтал о собственной забегаловке.

Hep kendi tavuk restoranımı açmak istemişimdir.

Я всегда мечтал, чтобы твоя жизнь была полна приключений.

Her zaman macera dolu bir hayat yaşamanı istedim.

Всю жизнь мечтал увидеть член Джеймса.

- Yıllardır James'in aletini görebilmek için ölüyorum.

Я не о нем мечтал.

Aslında tam olarak bu şekilde hayal etmemiştim.

Слушай, я буду бороться до смерти за твоё право любить того, кого ты хочешь любить, но, когда ты малюткой лежал у меня на руках, мечтал ли я что буду разговаривать с тобой о баскетболе и девочках?

Bak, ölümüne savaşırım kimi seveceksen onu sevme hakkın uğruna ama sen kollarımda daha minik bir bebekken beysbol maçı ve kızlar hakkında konuşacağımızın hayalini kurdum mu?

Да, я мечтал.

Evet, kurmuştum.

* Есть страна, о которой я мечтал *

* Hayalini kurduğum bir yer var *

В минуты пoкoя я частo мечтал o pебенке oт Невии.

Sakin zamanlarda sık sık çocuğumun olmasının hayalini kurdum. Naevia'dan.

Всегда мечтал, чтобы мне позвонил кто-то, кто не может говорить.

Hep konuşmayan biriyle telefon görüşmesi yapmak istemişimdir.

Я мечтал о крови.

Kanlı bir rüya görüyordum.

Или вернуться домой к семье, или стать солдатом, каким всегда мечтал быть.

Ya evine dönersin ya da hep olmak istediğin askerlerden biri olursun.

Ты получил Центр, о котором мечтал, и скоро станешь Президентом больницы.

Bu yeterli değil mi?