Не важно перевод на турецкий

Слушай, не важно насколько мы цивилизованы, по своей природе мы животные.

Bak, ne kadar medenileşsek de temelde hepimiz hayvanız.

Не важно победа это или поражение.

Bu kazanma kaybetme işi insana bunu yaptırıyor.

Не важно.

boş ver.

Я верю в институт великолепной, хорошо сшитой одежды и не важно по какому поводу.

Az da olsa inanıyorum ve durum ne olursa olsun bazen istisnai durumlar olabiliyor.

Не важно чья слава, когда речь идёт о правосудии.

Adalet yerini bulduğunda övgüyü kimin aldığının önemi olmaz.

И не важно, кто это - старый друг, муж, жена или возлюбленная.

Ne eski dostunuz, ne kocanız, karınız, ne sevgiliniz.

Если они поедут, то не важно, сколько землян убьют.

O araç çıkarsa, kaç dünyalı öldürdükleri önemsiz.

Сейчас это не важно.

O şu an önemli değil.

Не важно.

Önemli değil.

Не важно что это не важно, насколько капризным или маловероятным будет это желание.

Ne olduğu fark etmez. Ne kadar hercai veya alışılmadık olduğu da mühim değil.

Так, это не важно для тебя?

- Senin için bir önemi yok mu yani?

Это... Не важно.

Neyse.

Не важно как.

Nasıl yaparsanız umurumda değil.

Моё мнение не важно, Крейн.

Benim ne düşündüğüm önemli değil Crane.

— Не важно.

- Umurumda değil.

Это не важно.

Önemli değil.

Это не важно, ясно? Мне плевать, кто из вас это сделал.

Bunu hanginizin yaptığı umurumda bile değil.

Им не важно, что мы хотим сказать.

- Ne söyleyeceğimiz umurlarında değil.

Не важно, как далеко вы отошли от Господа, он по-прежнему ждет вас впереди.

Tanrı'dan ne kadar uzaklaşmış olursanız olun yine de sizi bekliyor olacaktır.

Не важно, что ты не на 8 ступени. Если есть вопросы, задавай их.

8B olup olmaman umurumda değil.

Не важно, для движения по дороге или во времени эта штука. Двигатель есть двигатель.

İstersen yolda, istersen zamanda kal motor motordur arkadaş.

Не важно, что это только возможное будущее.

Bunun bir olası gelecek olması önemli değil.

Не важно, что это может никогда не наступить... никогда не стать реальностью.

Bunların muhtemelen hiç yaşanmayacak olması da önemli değil.

Если ты начнёшь с "прости", остальное уже будет не важно.

Konuşmaya özür dileyerek başlarsan muhtemelen gerisinin bir önemi olmayacaktır.

Но сейчас это не важно.

Ama şu an bunun bir önemi yok. Var.

Не важно.

- Ne önemi var.

– Тише, это не важно.

- Önemli bir şey değil.

Не важно.

Farketmez.

Если бы был какой-то способ вернуть Эйдана, я бы это сделал, не важно как.

Aiden'i getirmek mümkün olsaydı ne olursa olsun getirirdim.

Это не важно, если он не может это доказать.

Kanitlayamazsa bir önemi yok.

Да не важно, но если я знаю, то, готова поспорить, твои соперники тоже знают.

Bunun önemi yok fakat ben biliyorsam rakibinin tarafının da bildiğine bahse girebilirsin. Ne biliyorlar?

Мы можем поговорить с ней в видео чате? Не важно.

Tamam, o zaman onunla yüzleşmemiz için tek yol görüntülü konuşma.

Не важно, что ты делаешь, они никогда не будут тебе доверять ты играла с ними слишком долго

Ne yaparsan yap, sana asla güvenmeyecekler. Onlarla çok uzun süre oynadın.

Не важно.

Önemi yok.

Не важно. Мы разберемся, но сейчас нужно двигаться.

Bir çaresini buluruz ama şimdilik yolumuza devam etmemiz gerekiyor.

Не важно.

Fark etmez.

Не важно, знают они лучше или нет... они на противоположной стороне.

- Bu hiçbir şeyi değiştirmez. - Bize karşılar sonuçta.

Я знал, что не она бы встретила меня, не важно, что она говорила.

Ne söylemiş olursa olsun beni karşılayan o olmayacaktı.

Не важно. Я поговорю с ней.

Neyse, ben konuşurum onunla.

Это не важно. Правда.

Mühim bir şey değil, gerçekten.

Да нет, это не так важно, Джон.

O kadar da önemli değil, John.

Думаю, важно знать, кто финансирует ваш проект, не так ли?

Araştırmanızı kimin finanse ettiğini bilmek önemlidir, ne dersiniz?

И, поскольку такого ещё не делали, всё, что мы делаем, до момента запуска - это важно.

Hiç yapılmadığı için de artık ve sonrasında yapacağımız her şey önemli.

Это не так важно

Çok da mühim değil.

Не важно.

- Önemli değil.

Я не собираюсь брать отгулы следующие 3 года, но я думала сейчас для меня важно быть здесь для мамы

Önümüzdeki üç yil için bir gün bile iznim olmayacak, ama düsündüm de burada annemle olmak benim için en önemli sey.

Ничто из этого не так важно, как твоё восстановление.

Bunlardan hiçbiri senin iyileşmen kadar önemli değil.

Барри сам понял... и не это сейчас важно.

Barry kendi anla... Şu anda önemli olan bu değil.

Что более важно, она больше не удерживает кучу невинных заложников.

Daha önemlisi, bir düzine rehine onun elinde değil.

Ты не думала ни о какой важной информации?

Geçerli yeni bir bilgi hatırladığın oldu mu hiç?

Важно не терять остроту ума.

Zihni dinç tutmak önemlidir.