Ты страдаешь перевод на турецкий

Ты страдаешь, идёшь напролом через невзгоды, но, в конце концов, к каждому приходит его звёздный час.

Acı çekersin, cehennem azabı yaşarsın,.. ... yine de mutluluk sonunda herkesi bulur.

Ты страдаешь, брат?

Acı mı çekiyorsun kardeşim?

Ты страдаешь!

Acı çekiyorsun.

Она знает, как ты страдаешь, и это заставляет страдать и ее.

Kızım sana karşı kendini suçlu hissediyor. Ve senin ızdırap çektiğini bilirse huzur bulamaz.

Ты страдаешь?

Çok acıyor mu? Hayır.

Знаешь, мне кажется, чувство страха, от которого ты страдаешь, прячется где-то очень глубоко.

Biliyor musun, hissettiğin bu korkunun çok derin bir şeyden kaynaklandığını düşünüyorum.

Ты страдаешь от ложных воспоминаний.

Kusurlu bir hafızadan dolayı sıkıntı çekiyorsun.

Я вижу, что ты страдаешь.

Acı çektiğini biliyorum.

ты страдаешь бессонницей.

Uykusuzluk çektiğini sanıyordum.

Сердце кровью обливается, когда я вижу, как ты страдаешь.

Seni böyle görmek beni çok üzüyor.

Я думал, ты страдаешь оттого, что не знаешь, кто ты такая.

Kim olduğunu bilmediğin zaman mutsuz olacağını düşünüyordum.

Кого нибудь кто будет страдать как ты страдаешь?

Senin çektiğin acıyı çekecek birini.

Мы думаем, что ты страдаешь от своей хронической анемии, внезапно отягощённой этим тяжёлым происшествием.

Bunun, travmatik olayın yol açtığı bir kronik anemi belirtisi olduğunu düşünüyoruz.

у вас был кризис. Ему было тяжело видеть, как ты страдаешь.

Sen krize giriyordun ve seni o halde görmeye dayanamıyordu.

- Ты страдаешь за свой суп.

- Çorban sana acı çektiriyor.

Ты страдаешь от предменструального ядерного кризиса.

Sen nükleer felaket düzeyinde bir regl tribi yaşıyorsun.

Ты страдаешь избыточным вынужденным поведением.

- Kimse sarhoş bir maymundan hoşlanmaz. Afedersin.

Ты страдаешь, потому что у нас нет детей.

Acı çekiyorsun, çünkü çocuğumuz olmadı.

Ты страдаешь, потому что думаешь, что мы живем во грехе.

Acı çekiyorsun çünkü, günah içinde yaşadığımızı düşünüyorsun.

Видел, как ты страдаешь?

Acı çektiğini görmeyi mi?

Не показывай ему, как ты страдаешь.

Acı çektiğini görmesine izin verme.

Прости, ты страдаешь.

Çok üzgün olduğun anlaşılıyor.

Ах ты страдаешь?

Canın mı yanıyor?

Хотя - это моё дело, потому, что мы - одна команда и то, что расстраивает тебя, расстраивает и меня и, в любом случае, мне не нравится, когда ты страдаешь больше, чем должен.

Aslına bakarsan beni ilgilendirir çünkü burada bir iş yapmaya çalışıyoruz. ... ve seni etkileyen beni de etkiliyor ve ayrıca seni hak ettiğinden daha fazla acı çekerken görmeyi sevmiyorum.

Я больше не могу сидеть на кухне и молча наблюдать за тем, как ты страдаешь, особенно, когда знаю, что мог бы помочь, поэтому я пришел, чтобы пригласить тебя на прогулку.

Bu yüzden mutfakta oturup daha fazla incindiğini izleyemem. Özellikle de bu konuda yapabileceğim şeyler varsa. Çıkma teklif etmeye geldim.

Если ты страдаешь, как и я, прошу, скажи мне.

Sen de benim kadar acı çekiyorsan lütfen söyle bana.

Ты страдаешь, он - мертв.

- Kadın mahvoldu, adam da öldü.

Ты страдаешь от синдрома игрока младшей лиги.

Tang ve Danny buraya ait değiller.

А что если ты страдаешь?

Acı çektiğin zaman ne yapıyorsun?

А, потому что забавнее смотреть как ты страдаешь.

Çünkü acı çekmeni izlemek daha eğlenceli.

Ты страдаешь тяжёлым случаем "И это всё?"

"Bu mudur?" kötü durumundan dolayı mı acı çekiyorsun?

Чем больше ты сопротивляешься, Сара, тем больше ты страдаешь.

Ne kadar karşı koyarsan, Sara, O kadar acı çekersin.

Если ты страдаешь, я избавлю тебя от твоих мучений.

Eğer acı çekiyorsan, ıstırabına son verebilirim.

Милый, почему ты так страдаешь?

Tatlım, neden bu kadar acı çekiyorsun?

Ты упустил ее и теперь страдаешь.

Onu elinden kaçırdın ve kendini kötü hissediyorsun.

Ты наверное страдаешь, дитя мое.

Çok acı çekiyor olmalısın çocuğum.

А ты, вроде, от шума не страдаешь, Аделина?

Adelina, sana da bu bando yakışıyor.

Бедный, ты наверно сильно страдаешь.

Seni zavallıcık. Zavallı adam! ..

Тихо, не ты один здесь страдаешь.

Susun! Burada acı çeken tek kişi siz değilsiniz.

Особенно с тех пор, как ты так много страдаешь.

Özellikle acı çekmeye başladığından bu yana.

"Дело не в том, страдаешь ли ты паранойей".

Konumuz paranoyak olup olmadığın değildir Lenny.

Ты расскажешь мне, как ты страдаешь, и я тебя пожалею.

Bana ne kadar acı çektiğini söyleyecektin ben de senin için üzülecektim.

Ты думаешь, ты один страдаешь, Дерек?

Burada yalniz oldugunu mu saniyorsun?

Что за хернёй ты страдаешь?

Ne yaptığını sanıyorusun? !

Мы беспокоимся, не страдаешь ли ты в последнее время обжорством.

Takıntılı bir halde yemek yiyorsun

Я вижу, ты страдаешь.

Izdırap çektiğini gördüm.

И не говори мне, что ты все еще страдаешь из-за той истории с Ангелом и Баффи.

Hâlâ Angel / Buffy olayına üzüldüğünü söyleme sakın.

- А ты танцуешь так, будто страдаешь запором.

Tvistte kabızlık çektin.

Надеюсь, ты не страдаешь бешенством.

- Umarım kuduz değilsindir.

Если ты страдаешь бешенством,... придут и заберут тебя в...

- Çünkü eğer kuduzsan itlaf ekibi- -

Ты ведь страдаешь, правда, Сики?

Shiki.